Orhan Sarıbal'dan çarpıcı tarım değerlendirmesi

Orhan Sarıbal'dan çarpıcı tarım değerlendirmesi

CHP'li Orhan Sarıbal, tarıma yönelik desteklerin azalmasının yaratacağı sorunlara dikkat çekti.

(ANKARA)- CHP Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal, 2026-2028 dönemi Orta Vadeli Program'daki (OVP) tarım verilerini inceledi. Sarıbal, çiftçiye verilecek desteklerin 2026'da yüzde 5,6, 2027'de ise yüzde 4,8 oranında düşürüldüğünü ifade etti. 2026 için Gayri Safi Yurt İçi Hasıla'nın (GSYH) 77,3 trilyon lira olarak öngörüldüğünü belirten Sarıbal, bu durumda çiftçiye en az 773 milyar lira destek verilmesi gerektiğini, ancak yalnızca 173,4 milyar lira ödendiğini vurguladı. Sarıbal, "Bu, milli gelirin binde 22'sine denk geliyor. Kanuna göre verilmesi gerekenin beşte birini bile vermiyorlar." dedi.

Tarım destekleri azalıyor

Sarıbal, 7 Eylül 2025'te Resmi Gazete'de yer alan OVP'de tarım sektörüne ayrılan payların ele alındığını belirtti. OVP'ye göre, 2026 Genel Bütçesi'nin önceki yıla göre yüzde 10, 2027 Genel Bütçesi'nin ise yüzde 11 artırıldığını aktaran Sarıbal, aynı dönemde Tarım ve Orman Bakanlığı bütçesinin 2026'da yüzde 2,2, 2027'de yüzde 1,8 oranında azaldığını kaydetti.

Eski rakamlar daha yüksekti

Önceki programda 2026 için 184 milyar, 2027 için 202 milyar lira tarımsal destek öngörülmesine rağmen, yeni OVP'de bu rakamların yaklaşık 10 milyar lira azaltıldığını dile getiren Sarıbal, şu ifadeleri kullandı: "Bu doğrultuda çiftçiye verilecek destekler 2026'da yüzde 5,6, 2027'de yüzde 4,8 azalıyor. Hem Tarım ve Orman Bakanlığı'nın bütçesi hem de çiftçiye ayrılan destekler kısılıyor. Tarım Kanunu'nun 21. maddesi tarımsal desteklerin milli gelirin en az yüzde 1'i olması gerektiğini belirtiyor. 2026 için OVP'de GSYH 77,3 trilyon lira öngörülürken, bu hesapla çiftçiye 773 milyar lira destek verilmesi zaruri. Ancak ilan edilen destek miktarı yalnızca 173,4 milyar lira. Geçtiğimiz dönemde çiftçiye 620 milyar lira verilmesi gerekirken sadece 135 milyar lira destek sağladılar. Şimdi ise 773 milyar lira ödemeleri gerekirken yalnızca 173,4 milyar lira ödenecek. Bu, milli gelirin binde 22'sine tekabül ediyor. Kanuna göre verilmesi gerekenin beşte birini bile karşılayamıyorlar."

Gıda fiyatları yükselecektir

Çiftçiye verilen desteklerin kesilmesinin üretimi olumsuz etkileyeceğini, dışa bağımlılığı artıracağını vurgulayan Sarıbal, bunun gıda fiyatlarının artmasına neden olacağını belirtti. Ayrıca, bu durumun dar gelirli vatandaşlar için yüksek gıda enflasyonu anlamına geleceğini ifade etti.

İthalat teşvik ediliyor

Türkiye'de tarım sektörünün daraldığını ve iktidarın ithalatı teşvik etmeye devam ettiğini aktaran Sarıbal, "2025'in ikinci çeyreğinde tarım sektörü, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 3,5 küçüldü. Aynı dönemde sanayi yüzde 6,1, inşaat yüzde 10,9, hizmetler ise yüzde 3,7 büyüme gösterdi. Çiftçilerinin borç yükü artmaya devam ediyor. Bankacılık sistemine olan tarımsal kredi borcu 1 trilyon 81 milyar lirayı buldu. TÜİK verilerine göre 2025'in ilk yarısında hububat, baklagiller, yağlı tohumlar ve bunların türevlerinin ithalatı yüzde 7,4 artışla 7 milyar dolara yükseldi. Buğdaydan mısıra, pamuktan ayçiçeğine kadar temel ürünlerde dışa bağımlılık giderek artıyor. Türkiye, kendi üreticisini desteklemek yerine çok uluslu tarım şirketlerine maddi kaynak aktarıyor. 27 Ağustos 2025'te yayımlanan yönetmelikle Toprak Mahsulleri Ofisi'ne verilen sınırsız ithalat yetkisi, büyük ithalat firmalarına ve küresel tarım tekeline yarar sağlarken, ithalatı kolaylaştırmak yerli tarım ürünlerinin rekabet gücünü zayıflatacaktır. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Trump görüşmesi öncesinde ABD'den ithal edilen temel tarım ürünlerine 2018'den bu yana uygulanan ek vergilerin kaldırılmasıyla, tarım uluslararası pazarlıkların konusu haline gelmiş oldu."

Emperyalizmle mücadele şart

Tarım bütçesinin küçültülmesi, TMO'ya tanınan sınırsız ithalat yetkisi ve ABD'ye sağlanan ayrıcalıkların tek bir politikayı işaret ettiğini belirten Sarıbal, "Ülkeyi ithalata mahkum eden iktidar, Saray'da kalmak uğruna emperyalist ortağını memleketin bütün kaynaklarını ipotek altına alıyor. Dün Osmanlı'yı çökerten kapitülasyonlar neyse, bugün de benzer bir süreç yaşanıyor. Ülkemi emperyalizmin ithalat bürosuna çeviriyorlar. Bunun adı teslimiyet belgesidir. Milletin sofrasındaki ekmeği küçülten, yabancıların kasasını dolduran bu düzene karşı mücadele etmekten başka çaremiz yok." değerlendirmesinde bulundu.

Sözleşmeli üretim sorunlu

Sarıbal, OVP'de sözleşmeli üretimin desteklenerek yaygınlaştırılacağını belirterek, şu uyarıda bulundu: "Sözleşmeli üretim, çiftçiyi sanayicilere bağımlı hale getirir. Çiftçi, kendi toprağında özgür üretici olmaktan çıkıp, şirketlerin şartlarına mahkum edilen bir işçiye dönüşür. Bugün, çiftçiler tarımda kuraklık, don ve yüksek girdi maliyetleri ile mücadele ediyor. Bakanlık ise çiftçilerin tarımdan çekilmesine yol açacak, gıda açığını kapatmaya yetecek uygulamalarla vaktini kaybediyor. Kağıt üzerinde modernleşme vaadinde bulunduklarını savunuyorlar ama aynı dönemde çıkarılan yasa ile meralarımız maden ve enerji şirketlerine açılıyor. Bu durum, hayvancılığın can damarı olan mera alanlarının fiilen azaltılması anlamına geliyor."

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.