Okul masrafları ailelerin bütçesini zorluyor: “Çanta fiyatı 5 bin 800 TL’ye ulaşıyor”

Okul masrafları ailelerin bütçesini zorluyor: “Çanta fiyatı 5 bin 800 TL’ye ulaşıyor”

Eğitim-Sen İzmir, artan kurs ve okul masraflarına dikkat çekerek devletin kamusal sorumluluğunu hatırlattı.

(İZMİR) - Eğitim-Sen İzmir Şubeleri, 2025-2026 eğitim öğretim yılı öncesinde artan kırtasiye ve okul maliyetlerine dikkat çekti. İzmir İl Milli Eğitim Müdürlüğü önünde düzenlenen basın toplantısında, "Devletin kamu sorumluluğunu yerine getirmesi gerekiyor" ifadesi vurgulandı.

2025-2026 eğitim yılı başlamadan önce, özellikle kırtasiye masraflarındaki artış aileleri ciddi anlamda zorlamakta. Eğitim-Sen İzmir Şubeleri, bu konunun önemini vurgulamak amacıyla İzmir İl Milli Eğitim Müdürlüğü önünde bir basın açıklaması düzenledi. Açıklamayı Eğitim-Sen İzmir 2 No'lu Şube Başkanı Zeliha Danyeli gerçekleştirdi.

Yapılan basın açıklamasında, son yıllarda derinleşen ekonomik krizin yüksek enflasyon ve hayat pahalılığı ile birlikte eğitim harcamalarını artırdığına dikkat çekildi. Danyeli, "Kayıt ücretleri, zorunlu bağışlar, okul kıyafetleri, servis ücretleri ve kırtasiye ürünlerindeki zamlar, dar ve orta gelirli aileler üzerinde büyük ekonomik yük oluşturuyor" dedi.

Açıklamada, ilkokul düzeyinde bir öğrencinin çantasının 2 bin 800 ila 3 bin 800 TL, ortaokul ve lise düzeyinde ise 4 bin ila 5 bin 800 TL arasında bir maliyetle dolduğu belirtildi. Danyeli, kırtasiye fiyatlarının geçtiğimiz yıla göre yüzde 60'tan fazla arttığını ifade ederek, bu artışın resmi enflasyon rakamlarının çok üzerinde olduğunu vurguladı.

TÜİK verilerine göre, Ağustos 2025'te enflasyonun yüzde 33 seviyesinde açıklanmış olmasına rağmen, eğitim masraflarında yaşanan yüzde 60'lık artışın velilerin üzerindeki ekonomik baskıyı artırdığı dile getirildi. Özellikle büyükşehirlerde bu rakamların çok daha yüksek olduğu kaydedildi.

Kırtasiye masrafları bir politika problemi

Açıklamada, "Veliler, her geçen yıl artan eğitim masraflarını karşılamak için borçlanmakta veya diğer temel ihtiyaçlarından feragat etmek zorunda kalıyor. Eğitim masraflarındaki artışın ekonomik boyutu oldukça çarpıcı. Asgari ücretle geçinen bir aile için tek bir öğrencinin kırtasiye masrafı, aylık gelirinin yüzde 15-20'sine denk geliyor. Bu hesaplamalara okul servisi, yemek ve kıyafet gibi ek masraflar dahil değil. Dolayısıyla, kamuya ve eşitlikçi bir eğitime erişim hakkı, ailelerin üstüne ağır bir mali yük bindirerek fiilen yok edilmektedir. Çocukların en basit ihtiyaçlarının bile karşılanabilmesi ciddi bir ekonomik planlama gerektiren bir duruma geldi. Kırtasiye masraflarındaki artış yalnızca ekonomik bir sorun olarak değil, aynı zamanda çocukların eşit eğitim hakkını etkileyen, eğitimdeki eşitsizlikleri derinleştiren politik bir sorun olarak karşımıza çıkmaktadır. Eğer devlet kamusal bir sorumluluk üstlenmez, öğrencilere ücretsiz veya destekli kırtasiye sağlamazsa, düşük gelirli ailelerin çocukları okula eksik malzemelerle gitmek zorunda kalacak ve bu durum onların eğitim süreçlerinde geride kalmalarına neden olacaktır" diye konuştu.

Eğitim toplumsal bir hizmet, ticari bir ilişki değildir

Danyeli, "Kamusal eğitim anlayışına göre, her öğrencinin eşit koşullarda eğitim alması bir haktır. Bu hakkı güvence altına almak, devletin birincil sorumluluğudur" dedi ve sözlerine şöyle devam etti:

"Eğitim, her çocuğun anayasal hakkıdır ve bu hak, hiçbir şekilde velilerin ekonomik gücüne bağlı olmamalıdır. Ancak bugün, en temel okul ihtiyaçlarının yüksek fiyatlara ulaşması, çocukların eğitim hakkını açıkça tehdit eder bir hale gelmiştir. Devletin görevi, bu hakkı yalnızca kâğıt üzerinde değil, gerçek hayatta da güvence altına almaktır. Bu nedenle kırtasiye, okul çantası ve diğer eğitim masrafları konusunda kamusal destek sağlanmalı ve her öğrenciye eşit, ücretsiz ve kaliteli eğitim imkânı tanınmalıdır. Aksi takdirde, eğitimde mevcut olan eşitsizlikler daha da derinleşecek ve çocukların geleceği tamamen piyasa koşullarına terk edilecektir. Eğitim, anayasal bir hak olduğuna göre, öğrencilerin temel ihtiyaçlarının karşılanması da devletin asli görevidir. Bugün veliler, okul kıyafetinden deftere, kalemden beslenme çantasına kadar en temel masrafları kendi imkanlarıyla karşılamak zorunda kalmaktadır. Artan enflasyon ve derinleşen yoksulluk şartları altında bu durum milyonlarca aile için büyük bir yük haline gelmiştir. Özellikle ilkokul çağındaki çocuklar için kırtasiye malzemeleri, okul çantası ve temel ihtiyaçların ücretsiz sağlanması devletin sorumluluğu olmalıdır. Bu adım, hem velilerin yükünü hafifletecek hem de her çocuğun eşit şartlarda eğitim alabilmesine katkı sağlayacaktır. Eğitim, hiçbir şekilde piyasa kurallarına bırakılmayacak kadar temel ve yaşamsal bir haktır. Ne yazık ki yıllardır uygulanan piyasa merkezli eğitim politikaları, okulları ticarethane, velileri ise müşteri konumuna getirmiştir. Oysa eğitim ticari bir faaliyet değil, toplumsal bir hizmet olmalıdır. Bu nedenle eğitimin her aşamasında kamu hizmeti anlayışıyla hareket edilmeli ve devlet, her yurttaşa eşit, ücretsiz ve kaliteli eğitim sunma sorumluluğunu yerine getirmelidir. Ancak bu şekilde farklı sosyal kesimlerden gelen çocuklar eşit şartlarda eğitim alabilir ve fırsat eşitsizliği ortadan kaldırılabilir."

Eğitim-Sen ayrıca, eğitime ayrılan bütçenin en az iki kat artırılması gerektiğini vurguladı. Açıklamada, "Bugün eğitime ayrılan bütçe, öğrencilerin ve okulların ihtiyaçlarını karşılamaktan çok uzaktadır. Yetersiz kaynak nedeniyle birçok okul, velilerden "bağış" adı altında para toplamaya zorlanmakta; bu da eğitimdeki eşitsizlikleri derinleştirmektedir. Eğitim hakkı, velilerin maddi katkılarından değil, devletin ayrılan bütçeden sağladığı kaynakla güvence altına alınmalıdır. Bunun için eğitim bütçesi acilen en az iki kat artırılmalı, her okulun ihtiyacına uygun ödenek sağlanmalı ve bağış uygulamaları kesinlikle yasaklanmalıdır. Ancak bu şekilde velilerin üzerindeki ekonomik yük hafifletilebilir ve kamusal eğitim anlayışı güçlendirilebilir. Kamusal eğitimin güçlendirilmesi, velilerin üzerindeki ekonomik yükün azaltılması noktasında hayati önem taşımaktadır. Eğitime yeterli kaynak ayırmak yalnızca bir eğitim politikası değil, aynı zamanda toplumsal bir sorumluluktur." denildi.

Basın açıklamasının sonunda Eğitim-Sen üyeleri, bir öğrencinin okulda ihtiyaç duyacağı malzemeleri temsili olarak bir çantada toplayarak duyurularını sonlandırdılar.

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.