AKP, gençleri sokağa döktü, vicdanı olmayanlar tutuklu öğrencileri umursamıyor
CHP İzmir Milletvekili Rıfat Nalbantoğlu, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu’nun CHP’li üyeleri olarak, cezaevinde bulunan ve kalp hastası olan Esila Ayık gibi sağlık sorunları yaşayan öğrenciler için başvuruda bulunduklarını, ancak hükümetten hiçbir yanıt alamadıklarını belirtti. Nalbantoğlu, hükümeti duyarsızlıkla suçlayarak, "Adında Adalet olan partinin bu duyguyu kaybettiğini biliyorduk, meğerse bunlarda hiç vicdan da yokmuş" dedi.
Nalbantoğlu, yazılı açıklamasında, İstanbul, Ankara, İzmir ve Bursa gibi çeşitli illerdeki cezaevlerinde 40'tan fazla öğrencinin tutuklu olduğunu hatırlattı. Bu öğrencilerin devam eden davalarının yanı sıra, her defasında yeni iddianamelerle suçlanmalarının ve duruşmaların ileri tarihlere ertelenmesinin insan haklarına aykırı olduğunu vurguladı. Nalbantoğlu, gençlerin işlerini, eğitimlerini bırakıp sokağa çıkmadığını, aksine AKP ve tek adam diktatörlüğünün haksız yönetiminin insanları sokağa döktüğünü savundu. 19 Mart darbesinin de bardağı taşıran son damla olduğunu ifade etti.
Nalbantoğlu, gösterilerde yasadışı slogan atılmadığını ve cana mala zarar verilmediğini belirterek, hükümeti cadı avı başlatmakla suçladı. Yüzlerce öğrencinin haksız yere gözaltına alındığını, tutuklandığını veya ev hapsine mahkum edildiğini ve eğitim haklarından mahrum bırakıldığını söyledi. Nalbantoğlu, Anayasa'nın 15, 17 ve 42'nci maddelerine göre gözaltı ve tutuklamaların suç teşkil ettiğini, öğrencilerin değil, onları tutuklayanların anayasal suç işlediğini belirtti. Tüm tutuklu öğrencilerin serbest kalana kadar yanlarında olacaklarını ve dayanışma içinde bulunacaklarını sözlerine ekledi.