MÜSİAD'dan acil reform çağrısı: Asgari ücrette insanca artış şart

MÜSİAD'dan acil reform çağrısı: Asgari ücrette insanca artış şart

MÜSİAD, ekonomi ve demokrasi alanında acil reform bekliyor. Asgari ücrette gerçeğe dayalı artış talep ediliyor.

Zülfikar DOĞAN

(ANKARA) - Müstakil Sanayici ve İş Adamları Derneği (MÜSİAD), "orta gelir ve orta demokrasi" tuzağından kurtulmak için acil reform çağrısı yapıyor. Ekonomi, teknoloji, dijital ve yeşil dönüşüm konularında adımlar atılması gerektiğini belirten MÜSİAD, aynı zamanda demokrasiye, sivil topluma ve hukuk devleti ilkelerine de önem veriyor.

Türk Sanayici ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD) yöneticileri, iktidara yönelik eleştirilerde bulunmuştu. Bu eleştiriler sonrası açılan soruşturmalar ve getirilen yurt dışı yasakları, iş dünyasını susturmanın bir adımı olarak değerlendirilmişti. MÜSİAD'ın Uluslararası Teknolojik, Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Vakfı (UTESAV) ile hazırladığı "Orta Gelir Tuzağından Çıkış" raporu, iş dünyasındaki rahatsızlıkları ve muhalefeti yansıtırken dikkat çekiyor.

Asgari ücrette insanca artış talebi yükseliyor

2026 yılında geçerli olacak asgari ücret konusundaki tartışmalar sürerken, MÜSİAD yeni başkanı Burhan Özdemir, işçilerin komisyondan çekilmesini, hükümetin hedef enflasyona bağlı zam ısrarını ve diğer işveren kuruluşlarının sessizliğini eleştirdi. Önceki başkan Mahmut Asmalı'nın geçen yılki eleştirilerine rağmen, Özdemir asgari ücretin açlık sınırının altında olmaması gerektiğini vurguladı.

Asgari ücretin geçmiş enflasyona göre belirlenmesi gerektiğini belirten Özdemir, dar gelirli kesim için anlamlı bir artışın şart olduğunu ifade etti. "Sanayici, üretim maliyetlerinin artmaması ve asgari ücretin gereğinden fazla yüksek açıklanmaması istemekte. Toplumda umudun artırılması ve gerçek enflasyonu yansıtacak bir artış gerekmekte" dedi.

Toplumsal adalet ve etik değerler inşa edilmeli

48 yaşındaki MÜSİAD başkanı, geçmişte açıkladığı "2025-2027 Değer Temelli Kalkınma Vizyonu" stratejisiyle kalkınmanın yalnızca ekonomik göstergelerle değil, toplumsal adalet ve etik değerlerle de inşa edilmesi gerektiğini vurguladı. Bu durum, bakanların her şeyin iyi olduğuna dair açıklamalarını sorgulatan bir mesaj verdi.

Son olarak, UTESAV ile hazırlanan rapor, demokrasideki gerilemeyi, hukukun üstünlüğündeki sıkıntıları ve gençlerin geleceğe dair umudunu kaybettiğini ifade ederek, acil olarak reform yapılması gerekliliğini ortaya koyuyor. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz'ın Türkiye'nin 1,5 trilyon dolara ulaşacağını söylemesine karşılık, MÜSİAD, yıllardır "orta gelir tuzağında" kalındığına dikkat çekerek çözüm önerileri sundu.

İleri demokrasi, adil hukuk ve sivil toplum alanında reform şart

Rapor, sanayi ve ekonomi alanında ilerlemenin sağlanabilmesi için daha ileri demokrasi ve hızlı işleyen bir hukukun şart olduğunu vurguluyor. MÜSİAD, 20 binden fazla iş insanını ve 60 binden fazla işletmeyi çatısı altında topluyor. Yapılan tespitlerde hukukun işleyişinin adil ve hızlı hale getirilmesi, kamu kaynaklarının etkin kullanımının sağlanması gerektiği vurgulanıyor.

2001'de hayata geçirilen reformların sadece ekonomik büyümeyi artırmakla kalmayıp, insan hakları ve demokrasiyi de güçlendirdiği kaydediliyor. Bu süreçlerin sürdürülebilir olması için ise gençlere umudun aşılanması ve demokrasinin temellerinin güçlendirilmesi gerektiği ifade ediliyor.

MÜSİAD, son yıllarda yaşanan siyasi çalkantılar ve darbeler gibi durumlarla reform sürecinin yavaşladığını belirtirken, yapılması gereken reform önerilerini sıralıyor: Daha demokratik bir anayasa, adil bir hukuk sistemi ve sivil topluma daha fazla alan açılması gerekliliği ön plana çıkıyor.

Hızla artan işsizlik ve dikkatler 2026 bütçesinde

Açıklanan üç önemli veri, ekonomide sorunların büyüdüğünü bir kez daha gösteriyor. TÜİK'in verilerine göre sanayide işsizlik artarken, özellikle imalat sanayi istihdamında kayıplar yaşanıyor. Uzun süredir gözlemlenen bu kayıplar, hükümetin resmi açıklamalarıyla da destekleniyor.

Diğer yandan, 18,9 trilyon TL olarak hazırlanarak TBMM Başkanlığına sunulan 2026 Bütçesi, faiz, borç geri ödemeleri ve personel maaşları gibi kalemlere ayrıldı. Kamu kaynaklarının etkin kullanımı adına gerekli önlemleri içermeyen bu bütçe, yatırım açılarından beklentileri karşılamaktan uzak.

Bu hafta 23 Ekim'de toplanacak Merkez Bankası Para Politikaları Kurulu, faiz kararını açıklayacak. Yüksek enflasyon sonrası Merkez Bankası'nın yıl sonu enflasyon beklentisi ise yüzde 31,77 olarak belirlendi. 23 Ekim'de 250 puan ve üzeri bir faiz indiriminin gerçekleşmesi beklenmiyor. Bununla birlikte, yüzde 40,5'te sabit kalması veya 100-150 puanlık bir indirim yapılması öne çıkıyor.

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.