Muğla’nın Ula ilçesindeki Akyaka Mahallesi’nde bulunan Gökova A Tipi Mesire alanı ve Nitelikli Doğal Sit Alanı içinde yer alan Akyaka Orman Kampı’nda yapılan çalışmalar tepki çekiyor. 2013 yılından bu yana Muğla Valiliği’ne bağlı Muğla Vakfı tarafından işletilen kampta, beton kilit taşlar döşenmesi, mıcır yollar oluşturulması, kanalizasyon ve elektrik altyapısının yenilenmesi ve 7 bin metrekarelik otopark alanı inşaatı gibi çalışmalar, doğal dokuya zarar verdiği gerekçesiyle eleştiriliyor. Muğla Valiliği Yatırım İzleme Koordinasyon Başkanlığı tarafından iki ihaleyle yürütülen altyapı ve otopark çalışmaları, bölge sakinleri ve çevreciler tarafından endişeyle karşılanıyor.
Gökova Ekolojik Yaşam Derneği üyesi Serdar Denktaş, kampın 2013’te özelleştirilmesinden bu yana kıyı alanlarının ticari işletmelere açıldığını ve Kıyı Kanunu’na aykırı olarak ticarileştirildiğini belirtti. Denktaş, Muğla Vakfı’nın kamp alanını betonlaştırarak yeni karavan ve çadır alanları oluşturduğunu ve doğal yaşam alanlarını tahrip ettiğini ifade ederek, "Bütün bu yapılanlar aslında buranın koruma statüsüyle de uygun değil. Burası nitelikli koruma alanı. Dolayısıyla burada sadece insanların kullanım hakkı olan bir yerden söz etmiyoruz, doğal yaşamın da varlığını sürdürmesi gerekiyor." dedi. Gökova Akyaka’yı Sevenler Derneği’nden Neşe Yüzak ise kamp alanında enerji hatları çekildiğini, elektrik panoları konulduğunu, kanalizasyon kazıları yapıldığını ve otopark için ormanın tahrip edildiğini belirterek, "Çok güzel bir yerde, çok değerli doğa manzarasına sahip Gökova Körfezi gibi bulunmaz bir alan, insanların kıyıya geçişleri ile ilgili sorunlar yaşadığı bir alan olmaya başlamıştı." şeklinde konuştu.
Gökova Ekoloji Meclisi, ekosistemin tahrip edildiği gerekçesiyle Gökova Akyaka’yı Sevenler Derneği ve 11 yurttaşla birlikte 18 Nisan 2025’te Muğla 4. İdare Mahkemesi’nde, alanın bağlı olduğu kurum olan Muğla Orman İşletme Müdürlüğü’ne dava açtı. Sözleşmenin iptalini ve çalışmaların durdurulmasını talep eden davacılar, 22 Nisan 2025’te kamp alanında forumlar düzenlemeye ve eylemler yapmaya başladı. Ayrıca, change.org’da imza kampanyası başlatıldı. Avukat Arzu Alper, bölgenin 1. derece doğal sit alanından 2. dereceye düşürüldüğünü ve bunun "işgale hazırlık" anlamına geldiğini belirterek, "Bütün baktığımız çevre davalarında yollar yapıldığında, sit alanları değiştirildiğinde anlayın ki arkasından talan gelecek, yağma gelecek." ifadelerini kullandı. Alper, 40’a yakın ağacın kesildiğini, endemik bitkilerin bulunduğu alanın korunması gerektiğini vurguladı.