Fenerbahçe Teknik Direktörü Jose Mourinho, Atakaş Hatayspor mağlubiyetinin ardından düzenlediği basın toplantısında gelecek sezon takımda kalıp kalmayacağı yönündeki sorulara yanıt verdi. Mourinho, başkanın televizyonda verdiği röportajda kendisinin kalmasını istediğini belirttiğini ve kendisine güvendiğini söyledi.
Mourinho ayrıca, Fenerbahçe'nin uzun zamandır Şampiyonlar Ligi'nde olmaması konusundaki eleştirilere de yanıt verdi. Son 7 yılda Avrupa'da 2 final oynadığını ve Türk futbol tarihinin son 7 yılda Avrupa'da gördüğünden daha fazla final oynadığını söyledi. Geçen yaz Şampiyonlar Ligi'ne katılmak için mücadele ettiklerini ancak penaltılarla elendiklerini belirtti. Şampiyonlar Ligi'nde olmayı Avrupa Ligi veya Konferans Ligi'nde olmaya yeğlediğini ve önümüzdeki yaz yine Şampiyonlar Ligi elemelerini geçmek için mücadele edeceklerini ifade etti.
Hatayspor maçının iki farklı hikayesi olduğunu belirten Mourinho, 11'e 11 oynanan kısımda 1-0 öne geçtiklerini ancak bir kişi eksik kaldıktan sonra rakibin gol attığını ve maçın değiştiğini söyledi. İkinci yarıda oyuncuları için zorlu bir süreç olduğunu ve ağır bir mağlubiyet aldıklarını ancak futboldan anlamayan insanların bu durumu anlamayacağını belirtti. Haftalardır aynı şeyi söylediğini ve son 4 maçta 12 puan alsalar da sıralamadaki yerlerinin değişmeyeceğini ifade etti. Mourinho ayrıca, sezon sonlarının hedefi kalmayan takımlar için acı verici olduğunu ve oyuncuları motive etmenin kolay olmadığını söyledi. Bazı oyuncuların önümüzdeki sezon burada olmayacağını bildiklerini ve bu oyuncular için motivasyon sağlamanın zor olduğunu belirtti. Maça baktığımızda aslında bu maçın 2 tane hikayesi olduğunu, birinci hikayesinin 11’e 11 oynanan kısmı olduğunu, 1-0 öne geçtiklerini ki 2’yi, 3’ü, 4’ü çok rahat bulabilirdik, maçın kontrolümüzde geçtiğini, ancak sonra 1 kişi eksik kaldıklarını ve hemen akabinde rakibin gol attığını ve her şeyin değiştiğini, ikinci yarının kendileri için zorlu olduğunu ve ağır bir mağlubiyet olduğunu ama sadece futboldan anlamayan insanların bu şekilde düşündüğünü belirtti. Futboldan anlamayan, motivasyonun ve hayal kırıklığının ne olduğunu bilmeyen insanların bu durumu anlamayacağını, futbol insanlarının bu durumu anladığını belirtti. Haftalardır aynı şeyi söylediğini, son 4 maçta 12 puan alsalar da 1. veya 3. olamayacaklarını, Başakşehir maçında ve Eyüpspor maçında kazanırken düzgün oyunu sahaya yansıtmanın zorluklarının gözüktüğünü ifade etti. Kulüp içi meseleleri kamuoyu önünde tartışmadığını, bir şeyin gerçek, gerçek dışı veya yarım gerçek çıkması durumunda, kendisinden çıkmadığını söyleyebileceğini çünkü basın toplantıları dışında basınla sıfır iletişimi olduğunu belirtti. Başkanla, yönetimle görüşüp görüşmediği, ne zaman görüştüğü gibi bilgileri hiç kimseye söylemediğini ancak önümüzdeki sezon orada olup olmayacağını sorulması durumunda, başkanın televizyonda yaptığı röportajı gösterebileceğini, başkanın kalmasını istediğini ve kendisine güvendiğini söylediğini belirtti. Başkanın bunu televizyonda söylediğini ve bu konuda net olduğunu, bir şey değişirse veya durumda değişiklik olursa bu konuda kendisine bir şey söylenmediğini ancak başkanın televizyonda söylediklerini birebir görüşmede de kendisine söylediğini belirtti. Durumun herkes için acı verici olduğunu, insanların kendilerini ve oyuncuları sadece profesyonel olarak gördüklerini, acı çekmediklerini ve canları yanmadan eve gideceklerini düşündüklerini ancak bunun doğru olmadığını, oyuncuların da insan olduğunu ve duygularının olduğunu, zaman zaman özgüven ve motivasyon eksikliği yaşadıklarını ki şu anda takımda olan durumun bu olduğunu belirtti. Matematiksel olarak şampiyonluğu kaybettikleri andan itibaren olan durumun bu olduğunu, matematiksel olarak kaybetmedikleri zamanlarda da farklı şeyler olduğunu, imkansız olduğu hissine kapıldıklarını ancak her zaman savaşta oyuncularının ellerinden gelenin en iyisini yaptığını, iyi ve kötü sonuçlar aldıklarını ama en azından dürüst bir şekilde mücadele ettiklerini ifade etti. Oyuncularının umursamadığını düşünülmesini kabul etmediğini, futbolu bilenlerin, oyuncuların bu durumdan etkilendiğini bildiğini, bazı oyuncuların önümüzdeki sene orada olmayacaklarını bildiklerini ve bundan etkilendiklerini, kafasında önümüzdeki sezon için soru işareti olan oyuncular olduğunu ve onların da etkilendiğini belirtti. Verdiği kararlardan hiçbirinden pişmanlık duymadığını, bugün kalede Ertuğrul’u oynattığını çünkü kendisinin her şeyden önce bir insan ve genç bir oyuncu olduğunu, her gün ve her antrenmanda elinden gelenin en iyisini yaptığını, hava şartlarına bakmaksızın çalıştığını, deplasmanda baskının daha az olacağını düşünerek onu oynatmanın doğru olduğunu düşündüğünü çünkü deplasman atmosferinin onun için daha uygun olacağını düşündüğünü ama şanssız bir gün geçirdiğini, bu kararımdan dolayı pişmanlık duymadığını ancak sezonda bireysel anlamda herhangi bir oyuncuyu daha az oynatmaktan dolayı pişmanlığı olup olmadığı sorulursa bunun Cenk Tosun olacağını ve onu daha fazla oynatmadığı için pişman olduğunu belirtti. Taraftarlardan gelen reaksiyonu kabul ettiğini ancak oyuncularının umursamadığı düşüncesini kabul etmediğini çünkü futbolu bilenlerin oyuncuların bu durumdan etkilendiklerini bildiğini belirtti.
