Kur'an'ı tasnif etmeye kimsenin hakkı yok
Bağımsız İstanbul Milletvekili Mustafa Yeneroğlu, Kur’an meallerini Din İşleri Yüksek Kurulu (DİYK) denetimine bırakacak ve sakıncalı görülenleri toplatıp imha edebilecek kanun teklifine tepki gösterdi. Yeneroğlu, teklifin 2018’de 703 sayılı KHK ile getirilen, ancak Anayasa Mahkemesi tarafından 4 Haziran 2024'te iptal edilen hükümleri yeniden yasalaştırma girişimi olduğunu belirtti.
Teklifin kabulü halinde DİYK’ın “talep üzerine veya resen” inceleme yaparak, “İslâm’ın temel niteliklerine aykırı” gördüğü mealleri mahkemeye taşıyabileceğini ve toplatılmasını isteyebileceğini vurguladı. Yeneroğlu, kararlara 14 gün içinde itiraz edilebilse de, bu süreçte kitapların raflardan kaldırılacağını ve dijital metinlere erişimin engelleneceğini ifade etti. Teklifin Diyanet’i sansür kurumuna dönüştürdüğünü ve İslam’ın özüne aykırı bir ruhban sınıfı anlayışı getirdiğini savundu.
Yeneroğlu, geçmişte bu maddeyle birçok mealin toplatıldığını hatırlatarak, "Bugün elimizde üç toplatma kararı var; yarın onlarca eserin yakılmasına, dijital hafızadan silinmesine tanıklık edebiliriz. Kur'an'ı resmi bir ideolojiye göre 'sakıncalı' ve 'makbul' diye tasnif etmeye kimsenin hakkı yok" dedi. Farklı mezhep ve müfessirlerin yorumlarıyla zenginleşen tefsir geleneğinin önemine dikkat çeken Yeneroğlu, teklifin ucu açık 'İslâm’ın temel nitelikleri' kavramıyla ilahi kelamın yorumunu bürokratik bir heyetin tekeline bıraktığını ve alimler arası ihtilafa darbe vurduğunu belirtti. Yeneroğlu ayrıca, Diyanet'in İslam'ın resmi temsilcisi veya koruyucusu olmadığını, teklifin Diyanet’in itibarını zedeleyeceğini ve sansür kurumu haline getireceğini söyledi. Bu durumun İslamofobik söylemlere zemin hazırlayacağını ve ifade ile din ve vicdan hürriyetini ihlal edeceğini vurguladı.
