Milli İstihbarat Akademisi'nde (MİA) "Deniz Mekansal Planlaması Haritası: Hukuki Niteliği, Sonuçları, Geleceği" konulu bir panel düzenlendi. Panelde, MİA Başkanı Prof. Dr. Talha Köse, Yunanistan'ın ilan ettiği Deniz Mekansal Planlama bölgelerinin Türkiye'nin deniz yetki alanlarını ihlal ettiğini belirtti. Köse, AB'nin bu konuda taraf olmaması ve adil bir çözüme katkı sağlaması gerektiğini vurguladı.
MİA'da 16 Nisan'da yayımlanan Deniz Mekansal Planlaması (DMP) Haritası'nı ele alan panelde, Türkiye'nin kıyı güvenliği ve denizlerdeki ekonomik unsurları tartışıldı. Moderatörlüğü MİA Öğretim Üyesi Dr. Fethullah Bayraktar'ın yaptığı panelde; MİA Güvenlik Çalışmaları Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Nurşin Ateşoğlu Güney, Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi (AYBÜ) Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yücel Acer ve DEHUKAM Müdürü Dr. Mustafa Başkara konuşmacı olarak yer aldı. Köse, AB'nin Doğu Akdeniz ve Ege Denizi'ni kapsayan DMP haritasının Türkiye tarafından "yok hükmünde" kabul edildiğini hatırlattı. AB'nin, Yunanistan ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'nin deniz yetki alanlarını maksimalist bir yaklaşımla ele aldığını belirten Köse, bu durumun denizlerde egemenlik genişletme ve bölgedeki doğal kaynaklar üzerinde söz sahibi olma amacını yansıttığını ifade etti.
Prof. Dr. Köse, Yunanistan'ın DMP haritasında Türkiye'ye kara suları dışında fazla bir deniz yetki alanı bırakılmadığını, Doğu Akdeniz'de ise Meis Adası gerekçesiyle Türkiye'ye tanınan alanın kabul edilemez düzeyde olduğunu söyledi. Bu yaklaşımın uluslararası hukuka ve adalet ilkelerine aykırı olduğunu vurgulayan Köse, DEHUKAM tarafından yayımlanan DMP haritasının Türkiye'nin yaklaşımını yansıttığını ve BM'ye sunulma aşamasında olduğunu belirtti. DEHUKAM Müdürü Dr. Mustafa Başkara ise Yunanistan'ın DMP'sini henüz beyan etmediğini, Güney Kıbrıs'ın ise KKTC'nin haklarını ihlal eden bir DMP yayımladığını söyledi. KKTC'nin de kendi DMP haritasını yayımlaması gerektiğini belirten Başkara, DEHUKAM olarak bu konuda çalışmalara başladıklarını ifade etti. Panelde ayrıca Prof. Dr. Nurşin Ateşoğlu Güney ve Prof. Dr. Yücel Acer de görüşlerini paylaştı.
