Silivri Cezaevi’nde tutuklu bulunan İ.B.B Başkanı ve CHP cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu’nun dışında Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar ve tutuklu bulunan bazı CHP ilçe başkanlarına ziyaret gerçekleştiren Seçer ve Yavaş, gerçekleştirdikleri ziyaretin ardından açıklamalarda bulundu.
"UMUDUMUZ, YARGITAY’DAN ADİL VE DOĞRU BİR KARAR ÇIKMASI YÖNÜNDE”
Vahap Seçer," İmamoğlu hakkında istinaf mahkemesinin onadığı 2 yıl 7 ay 15 günlük hapis cezası ve siyasi yasak kararına tepki göstererek, şu ifadeleri kullandı:
“Hukuk devletlerinde en son karar mercii Yargıtay’dır. 'Ahmak' ifadesi nedeniyle bir insanın hem ceza alması hem de siyasi yasaklı hale gelmesi son derece ironik, hatta komik bir durum. Umudumuz, Yargıtay’dan adil ve doğru bir karar çıkması yönünde.”
Seçer, cezaevinde görüşmüş oldukları tutuklu belediye başkanlarının en büyük talebinin adaletin tecelli etmesi ve davaların hızlı bir şekilde karara bağlanması olduğunu vurguladı.
“Bir arkadaşımız, ‘Biz ne zaman çıkacağımızı bekliyoruz, dışarıdakiler de ne zaman içeri alınacaklarını düşünüyor’ dedi. Bu cümle, Türkiye’deki yargı sistemine dair toplumda oluşan güvensizliği çok çarpıcı şekilde özetliyor.”
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş ise İmamoğlu hakkında verilen cezayı hukuki değil, siyasi bir karar olarak değerlendirdi. Yavaş, şu değerlendirmede bulundu:
"BU KARARIN SİYASİ OLDUĞUNA İNANIYORUZ”
“YSK üyeleri doğrudan hedef alınmadığını ifade etti. Buna rağmen böyle bir karar verilmesi düşündürücü. Bizler de zaman zaman çok ağır hakaretlere maruz kalıyoruz ama bu tür ifadeler için dava açılmıyor. Dolayısıyla bu kararın siyasi olduğuna inanıyoruz.”
Yavaş, Yargıtay’ın benzer ifadelerin daha önce suç olup olmadığı ile ilgili içtihatlarının bulunduğunu ve davanın hızla görülerek beraat kararı verilmesi gerektiğini ifade etti.
Vahap Seçer, yaptığı açıklamanın devamında son dönemde CHP’li belediye başkanlarına yönelik artan hukuki süreçlere dikkat çekip, bu durumun sistematik bir baskı politikasına dönüştüğünü öne sürdü.
"DEMOKRASİ ADINA KAYGI VERİCİ”
“Bu sadece bireylerin değil, Cumhuriyet Halk Partisi’nin topyekûn bir saldırı altında olduğunu gösteriyor. Tutuklamalar, partimize geçmeyen belediye başkanlarının hedef alınması gibi uygulamalar demokrasi adına kaygı verici.”
CHP’nin yaşanan bu süreç boyunca halktan almış olduğu destekle, verdiği mücadeleyi devam ettireceğini vurgulayan Seçer, çözümün adresinin sandık olduğunu belirtti.
