Parfüm tasarımcısı ve koku uzmanı Bihter Türkan Ergül, koku ilminin bir dalı olan aromakolojinin, kokuların insan davranışı üzerindeki etkisini, duygular ve hisler arasındaki ilişkileri inceleyen bir bilim dalı olduğunu belirtti. İnsanlarda fizyolojik ve psikolojik tepkiler uyandıran kokuların, mutluluk, coşku, neşe, rahatlama, şehvet gibi duyguları harekete geçirmenin yanı sıra iştah artırabildiğini ve güven hissi uyandırabildiğini vurgulayan Ergül, bu nedenle aromakolojinin birçok sektör tarafından müşteri çekmek için kullanıldığını ifade etti. Koku hayatın her alanında olduğundan aromakolojinin de hayatın her alanına temas ettiğini sözlerine ekledi.
Ergül, hayatımızın her alanında yer alan kokuların insanlarda fizyolojik ve psikolojik tepkiler uyandırabildiğini belirterek, diğer duyuların aksine beyindeki talamus bölgesine uğramadan doğrudan beyin korteksine giden koku duyusunun, insanın hayatın her alanıyla ilişki kurmasını sağladığını açıkladı. Eski çağlardan beri koku duyusunun insanı doğada tehlikeli olabilecek unsurlardan korunması için kullanıldığını hatırlatan Ergül, insanın koku ile olan ilişkisinin anne karnına düşmesiyle başladığını ve bebeğin anne ile koku vasıtasıyla kurduğu ilişkinin sevgi bağını güçlendirdiğini, insan bedeninde farklı duygularla bağlantılı kokular üretildiğini söyledi.
Aromakolojinin insan üzerindeki fizyolojik ve psikolojik etkilerinin incelendiğini belirten Ergül, aromakolojinin günlük hayatta kokulardan en verimli şekilde yararlanmamızı sağladığını ifade etti. Ergül, aromakolojiden edindiğimiz bilgilere göre ıtır, lavanta ya da bergamot gibi rahatlatıcı kokuların oturma odalarında; papatya ve rezene gibi sakinleştirici kokuların ise yatak odaları için uygun olabileceğini belirtti. Hayatın her alanına temas eden kokuların öneminin gittikçe daha da iyi anlaşıldığını ve bu nedenle çok sayıda sektörün aromakolojideki bilgileri kullanarak müşteri çektiğini sözlerine ekledi. Bebek ürünlerinin satıldığı mağazalarda pudramsı; kadınlara yönelik ürünlerin satıldığı mağazalarda çiçeksi, meyvemsi ve sabunsu; erkeklere yönelik ürünlerin yer aldığı işletmelerde ise daha taze ve baharatlı kokuların kullanılmasını öneren Ergül, koku kullanımının satışlarda önemli farklara neden olduğunun altını çizdi. Bir mağazada, kadın iç çamaşırlarının satıldığı reyona uyan bir koku kullanıldığında çamaşır satışlarının arttığının, ancak o reyona çok yakın kadın iş kıyafetleri reyonunda satışların azaldığının gözlemlendiğini belirten Ergül, mağaza içindeki farklı reyonlarda dahi değişik kokuların kullanılması gerektiğini ve bu noktada önemli olanın hoş kokular kullanmanın yanı sıra mağaza içindeki farklı reyonlardaki ürünlerin imajlarına ve algılamalarına yardımcı olacak bir uygulama ile koku yaymak olduğunu ifade etti. Her işletmenin kendine özgü bir kokusu olduğunu söyleyen Ergül, koku kullanımının en bilinen örneklerinin süpermarketlerdeki fırın ve pasta reyonları olduğunu ve fırından yeni çıkan ekmek kokusunun alışveriş sepetlerinin dolmasında etkili olduğunu belirtti. Parfümerinin parfüm, eczanenin antiseptik, ayakkabıcının deri, antikacının küf koktuğunu, çünkü bu kokuların o işletme ile örtüşen, ortamda varlığı doğal karşılaşılan hatta müşteri tarafından aranılan kokular olduğunu söyleyen Ergül, Bahçeşehir Üniversitesi ile iş birliğiyle eğitimleri yürütülen Koku Akademisi'nde Türkiye'de meslek haline gelen ve tüm dünya tarafından tanınan koku uzmanlığının tüm incelikleri dair eğitimler verdiklerini ve aromakolojinin de bu eğitimler arasında yer aldığını, Mesleki Yeterlik Kurumu'nun (MYK) koku uzmanlığı mesleği için bazı dönemler sınavlar düzenlediğini ifade etti.