Haber: ÇAĞATAN AKYOL - Kamera: ALTUĞ EKEN
(İSTANBUL) DEM Parti Eş Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Rüştü Tiryaki, "Kent Uzlaşısı" davasında 9 belediye yöneticisinin tutukluluk hallerinin devamına ve Beyoğlu Belediyesi Başkan Danışmanı İkbal Polat'ın tahliyesine karar verildiği duruşmadan sonra Çağlayan'daki İstanbul Adliyesi önünde açıklamalarda bulundu. Tiryaki, "Bir yandan çözüm arayışında olduklarını öne sürüp, diğer yandan Kürtleri zindana atamazsınız. Barışı topluma benimsetemezsiniz. Sokaktaki insanı bu sürece ikna edemezsiniz" şeklinde konuştu.
31 Mart yerel seçimlerinde CHP ile DEM Parti arasında gerçekleşen ve "Kent Uzlaşısı" olarak adlandırılan sürece dair açılan davanın ikinci duruşmasında İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesi, 9 kişinin tutuklu kalmasına, İkbal Polat'ın ise tahliye edilmesine karar verdi. Duruşmanın bir sonraki tarihi 27 Kasım olarak belirlenmişken, Tiryaki açıklamalarına devam etti.
Dava sonrasında Tiryaki yaptığı açıklamada, siyasi iktidarın muhalefetteki müttefiklerine tahammül edemediğini vurguladı. Tiryaki, "Kent Uzlaşısı operasyonu adı altında İstanbul'un bazı ilçelerinde seçilmiş belediye meclis üyeleri ve danışmanlar gözaltına alındı. Hukuksuz bir şekilde gözaltına alınan bu arkadaşlarımızdan tam 7 aydır tutuklu olanlar var. Bugün ikinci celsesi gerçekleşti ve büyük bir umutla bu duruşmaya katıldık. Herkes bu mahkemeden bir tahliye kararı çıkmasını bekliyordu. Hatta beraat kararı verilmesini istemiştik ama mahkeme, haksız bir şekilde tutukluluğun devamına karar verdi. Bu kararın siyasi bir anlamı olduğunu biliyoruz çünkü bunu hukuksal olarak savunmak mümkün değil. Arkadaşlarımızdan hiçbiri hakkında yöneltilmiş geçerli bir suçlama yoktur. Uzun yıllardır aynı mahallede yaşayan insanlara "kaçma şüphesi var" denilerek tutuklama yapılamaz. Meclis üyelerinin komşusuna gönderdiği yardım paraları nedeniyle tutuklanması düşündürücüdür. Ancak mahkeme, gerekçesiz bir şekilde "kaçma şüphesi var" diyerek tutukluluğun devamına karar verdi.
Bu kararın arkasında siyasiler var
Mahkeme kararı elbette önemlidir ama sadece şekil olarak. Herkes biliyor ki bu kararın arkasında siyasi bir amaç bulunmaktadır. Buradan siyasi iktidara sesleniyoruz. Bir yandan çözüm sözü verip, diğer yandan "Kürt sorununu demokratik yollarla çözeceğiz" diyerek, komisyon kurarak, Kürtleri zindana atamazsınız. Barışı topluma benimsemek için çaba göstermelisiniz. Bugün tutuklu olan arkadaşlarımızın aileleri akşam eve döndüklerinde barış ve çözüm sürecine inanmayacaklar. Sokaktaki insan bu komisyona güvenmeyecek. Yine sesleniyoruz, bu haksız tutuklamalara son verin. Barışı sağlamak istiyorsanız, arkadaşlarımızı bir an önce serbest bırakın. Arkadaşlarımızın tutuklu kalması, sadece barış karşıtlarına umut verecek. Haksız yere tutuklananların özgürlüğü önemli bir adım olacak. Bu kararı kınıyoruz ve hukuksuz olarak görüyoruz.