Antalya'nın Kaş ilçesinde, Gökçeyazı Mahallesi'nde 95,5 hektarlık orman ve tarım arazisine yapılması planlanan mermer ocağı ruhsatının iptali için açılan davada, mahkeme bilirkişi keşfi gerçekleştirdi. Keşfe, yöre halkı da katıldı ve mermer ocağının iptalini talep etti.
Demre Çayı havzasında bulunan Gökçeyazı Mahallesi'ndeki İncir Ağacı mevkisinde, bir firma tarafından 24,3 hektarlık alana mermer ocağı açılması planlanıyor. Bu alan için "ÇED Gerekli Değildir" kararı verilmişti. Kaş Çevre ve Kültür Derneği ile köylülerin açtığı dava kapsamında, bilirkişi heyeti bölgede incelemelerde bulundu.
Davanın avukatı Tuncay Koç, 95,5 hektarlık ruhsat alanının 24,3 hektarlık kısmının işletmeye açılmasına yönelik "ÇED Gerekli Değildir" kararının iptali için Antalya 3'üncü İdare Mahkemesi'ne dava açtıklarını belirtti. Keşifte, firma tarafından proje tanıtım dosyasında belirtilen 17 kızılçam ağacının kesileceği bilgisinin gerçeği yansıtmadığını, 24,3 hektarlık alanın 21 dönümünün tamamen ormanlık olduğunu ve binlerce ağacın bulunduğunu vurguladı. Kaş Çevre ve Kültür Derneği Başkanı Ahmet Akoy ise, 25 hektar ve üzeri alanlar için ÇED zorunluluğu bulunduğunu, ancak firmanın ÇED sürecini aşmak için toplam 95,5 hektarlık arazinin sadece 24,5 hektarlık kısmını ÇED kapsamına aldığını ve "ÇED Gerekli Değildir" kararı aldığını ifade etti. Mermer ocağının faaliyete geçmesi durumunda Gökçeyazı Mahallesi'nin geçim kaynakları olan tarım, hayvancılık ve ormancılık faaliyetlerinin zarar göreceğini, ayrıca Belenli Mahallesi'nde yaşanan tozlaşma sorunuyla karşılaşılacağını ve insan sağlığının tehdit altında kalacağını dile getirdi. Akoy, Kaş'ın Türkiye'nin önemli turizm merkezlerinden biri olduğunu ve mermer ocağının açılmak istenen alanın çevresinde Likya kültür mirasına ait yüzlerce arkeolojik alan bulunduğunu belirterek, bu tarihi zenginliğin mermer ocağı için tahrip edilmesinin Kaş'ın değerlerini anlamamak olduğunu söyledi. Köylülerin, sağlıklarına, gelir kaynaklarına ve yaşam alanlarına zarar verecek mermer ocağı kararının iptalini istediklerini belirten Akoy, bilirkişi keşfinde alanın büyük bölümünün ağaçlardan oluştuğunu, tarım alanlarının bulunduğunu ve köyde aktif olarak tarım, hayvancılık, arıcılık ve ormancılık faaliyetlerinin yapıldığını heyete gösterdiklerini anlattı. Ayrıca bölgedeki arkeolojik alanların fotoğraflarını çekerek Kültür Varlıklarını Koruma Kurulu'na tescil başvurusunda bulunduklarını ve bu dosyayı mahkemeye sunduklarını ifade etti. Akoy, alanın Kaş Ovası'nın su kaynağı olan Demre Çayı'na sadece 250 metre mesafede olduğunu da vurgulayarak, mücadelenin devam edeceğini ve ormanlara, su kaynaklarına ve tarım arazilerine sahip çıkacaklarını belirtti.
