(İSTANBUL)- Kadın Dayanışma Komiteleri (KDK), 19 yaşındaki Ayşenur Halil ve İkbal Uzuner'in katledilişinin birinci yıl dönümünde Kadıköy'de basın toplantısı düzenledi. Yapılan açıklamada, "Bu ülkede 362 günde 472 kadın öldüyse İçişleri Bakanı ne işe yarıyor? Bizim güvenliğimizi sağlamayacaksa İçişleri Bakanı ne yapıyor?" denildi.
KDK, anma etkinliğine, Ayşenur ve İkbal'in ölümünün yıldönümünde yüzlerce kadının katılımıyla eylem gerçekleştirildi. Kadınlar, "Düzeniniz batsın kadınlar yaşasın", "Katillerden hesabı kadınlar soracak", "Suçlusun hesap ver İçişleri Bakanı", "Kadınlar ayağa bu düzeni yıkmaya", "Boyun eğme katillerden hesap sor" sloganları attı. Etkinlik, Süreyya Operası önünde tamamlandı. Yapılan açıklamada, şu ifadelere yer verildi:
"Türkiye'de 2024 yılında kadın cinayetleri en üst seviyeye ulaştı"
"Bugün burada katledilen arkadaşlarımız Ayşenur ve İkbal'in anısına öfkemizi ve isyanımızı haykırmak için toplandık. Her gün bir kadın cinayeti gerçekleşiyor. Binlercesi şiddete maruz kalıyor. Okul arkadaşlarımız, aynı kampüslerde yürüdüğümüz, aynı iş yerlerinde çalıştığımız kadınlar, sokakta, evlerinde, yurtlarda, iş yerlerinde katlediliyor. Kadın cinayetleri her geçen gün daha da vahşileşiyor. Türkiye'de 2024 yılı kadınların en çok öldürüldüğü yıl olarak kaydedilecek. Her yıl kadın cinayetleri artarak devam ediyor. Biz, daha ne kadar arkadaşımızı kaybedeceğiz? Genç kadınlar, kampüslerimizde ırkçı ve gerici gruplardan, tecavüz tehditleri ile karşı karşıya kalırken, güvenliğimizden sorumlu rektörlükler bizi yalnız bırakmayı tercih etti. Yaşam hakkı korunması gereken kadınlardır ve ne yazık ki, onlar da yalnız bırakıldılar.
"Görevinizi yapmadığınız her an kadınlar ölmeye devam edecek"
İçişleri Bakanlığı, kadınların yaşam hakkını korumak zorundadır. Kadınları koruyamayan ve görevini yerine getiremeyen kamu görevlileri derhal yargılanmalıdır. Silahların kolayca elde edilmesine göz yumanlar hesap vermelidir. Biliyoruz ki, görevinizi yerine getirmediğiniz her an kadınlar ölmeye devam edecek. Öldürülen her kadının sorumluluğu sizdedir, suçlusunuz ve hesap vereceksiniz. Kadınların eşit yurttaşlık hakkına saldırarak laikliğe karşı çıkan bu karanlık zihniyete karşı mücadelemizi büyüteceğiz. Ülkemizi bir kadın mezarlığına çevirecek bu zihniyetin temsilcilerine karşı sesleniyoruz; yalnız değiliz, kimsesiz hiç değiliz. Kadın dayanışmasını güçlendiriyoruz. Katledilen kadınların hesabını soracağız, yenileriyle karşılaşmamak için mutlaka ayağa kalkacağız. Eşit ve özgür bir ülke inşa edeceğiz."
İstanbul'da 2023 yılında öldürülen Dilara Gültay'ın annesi Dilek Gültay, duygu dolu bir konuşma yapmak için söz aldı. Gültay, gözyaşları içinde, "Kadın cinayetlerinde tek konuşulan öldüren sevgilisi miydi? Gece mi çıktı dışarı? Benim çocuğum gündüz vakti öldürüldü. Aileler olarak tek istediğimiz karakola gittiğimizde, nöbetçi savcıya gittiğimizde bizleri dinlemeleri" dedi.
Kadın Dayanışma Komiteleri Sorumlusu Senem Doruk İnam ise yaptığı konuşmada, şu ifadeleri kullandı:
"Bizim güvenliğimizi sağlamayacaksa ne yapıyor İçişleri Bakanı?"
"Çok öfkeliyiz, bugün Ayşenur ve İkbal için buradayız. Anmak yetmez, hesap sormak için buradayız. Biz anmaya devam ettikçe, sustukça onlar katletmeye, canımızı almaya devam ediyor. buna izin vermemeye söz veriyoruz. Bu ülkede kadın cinayetleri engellenmiyor. Engellenmek istenseydi, son bir yılda 472 kadın ölmezdi. Suçlu olarak gösterilenler hep kadınlar, öldürülenler. Ama biz asıl suçluların kim olduğunu biliyoruz. Suçlu olanlar sadece tetiği çekenler değil. Suçlu olanlar hesap sormayanlar, görevini yerine getirmeyenler ve katilleri serbest bırakanlardır. Uzaklaştırma kararlarına rağmen kadınların ölmesine göz yumanlar suçludur. Bu ülkede 362 günde 472 kadın öldüyse, İçişleri Bakanı ne işe yarıyor? Bizim güvenliğimizi sağlamayacaksa İçişleri Bakanı ne yapıyor?"
