İzmir Narlıdere'de 2018 yılında bir inşaat şantiyesinde ölü bulunan Dorukhan Büyükışık (26) davasında 8 polis memuru "görevi kötüye kullanma" suçlamasıyla hakim karşısına çıktı. Büyükışık'ın babası emekli Tümgeneral Ethem Büyükışık'ın girişimleriyle açılan davada, polislerin savcının talimatına rağmen kamera görüntülerini incelemediği ve delilleri toplamadığı iddia ediliyor.
İzmir 2. Asliye Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, Büyükışık'ın ailesi ve tutuksuz sanıklar katıldı. Sanıklardan Atakan K., olay yerinde bel fıtığı nedeniyle üst kata çıkmadığını, kamera kayıtlarını inceleme yetkilerinin olmadığını savundu. Deniz A. ise tüm delillerin usulüne uygun toplandığını, Duygu Ö. ise aracın kapılarının kilitli olduğunu ve dokunmadığını belirtti. Fikret S., olayı şüpheli bulduğunu amirine ilettiğini ancak amirinin "yüksekten düşme" dediğini aktardı. Musa E. ise telefonun fotoğrafını çektiklerini, çevredeki sigara izmaritlerini olayla ilgisi olmadığı için almadıklarını söyledi. Halil A. ise güvenlik görevlisinin kamera kaydı olduğunu söylediğini, Fikret S.'ye bakmasını söylediğini ancak kendisinin gitmediğini ifade etti.
Baba Ethem Büyükışık, olay yerinde oğlunun demirlerin arasında yattığını, göz kenarlarında tuz biriktiğini ve ağladığını belirterek olayın cinayet olduğunu savundu. Büyükışık, oğlunun gece 01.30'da öldürüldüğünü, olay yerinde 30'un üzerinde polis memuru ve inşaat sahiplerinin olduğunu iddia etti. Anne Nihal Büyükışık ise adaletin yerini bulacağına inandığını söyledi. Baba Ethem Büyükışık da adliye çıkışında yaptığı açıklamada, oğlu Dorukhan Büyükışık'ın katillerinin peşini bırakmayacağını, sahte rapor hazırlayan doktorlar, jandarma subayları ve savcıların da peşinde olduğunu belirtti.
