(İZMİR) - İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, 2000'li yıllarda kentin uzun vadeli içme suyu ihtiyacını karşılamak üzere DSİ tarafından planlanan Düvertepe Barajı'nın bir an önce inşa edilmesi gerektiği konusunda uyarıda bulundu. Tugay, tarım ve hayvancılıkta su tüketiminin azaltılması için acil önlemler alınması gerektiğini vurguladı.
İEKKK toplantısında önemli bilgiler paylaşıldı
İzmir Ekonomik Kalkınma ve Koordinasyon Kurulu (İEKKK) 139. toplantısı, başkan Cemil Tugay'ın ev sahipliğinde Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezi'nde gerçekleştirildi. Açılış konuşmasını İEKKK Başkanı Alp Avni Yelkenbiçer'in yaptığı toplantıda, Türkiye Sağlıklı Kentler Birliği Genel Sekreter Yardımcısı Doç. Dr. Dalya Hazar, 10-11 Ekim'de düzenlenen Su Yönetim ve Kuraklıkla Mücadele Stratejileri Paneli hakkında bilgi verdi. İzmir İş Kadınları Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Özden Erten ile Medsparc Uluslararası İş Zirvesi hakkında bilgiler de kurul üyeleriyle paylaşıldı. İzmir Ticaret Odası Genel Koordinatörü Pınar Barış Karayılanoğlu, İzmir Meets Teknoloji ve İnovasyon 2025 projesiyle ilgili sunum yaptı. İZSU Genel Müdürü Gürkan Erdoğan, baraj doluluk seviyeleri hakkında veri paylaşırken, Tahtalı Barajı'nın su krizine yaklaştığını belirtti. Erdoğan, su yönetimi planlarını yağış olmayacak gibi düşündüklerini ifade etti. Toplantıda mevcut çalışma grubunun bir yıl daha faaliyetlerine devam etmesi kararlaştırıldı.
Kuraklıkla mücadelede dikkat çekici öneriler geldi
Cemil Tugay, iklim krizi ve kuraklıkla mücadelenin önemine dikkat çekti. Tarım ve özellikle büyükbaş hayvancılıkta su kullanımının yüksek olduğunu belirten Tugay, "Hayvancılık bu kadar yoğun bir biçimde yürütüldüğünde su kaynaklarını ve toprağı tehdit ediyor. İzmir bu problemle karşı karşıya. Alternatif geçim kaynakları sunulmadıkça, "bunu yapmayın" demek kolay olmuyor. Tarım dışındaki sanayi sudan aldığı pay yüzde 20 civarında. Geri kalan su evsel kullanıma gidiyor. Tasarruf söz konusu olduğunda insanlarımızın evlerde yaptığı tasarruf ön plana çıkıyor ama gerçek tasarruf tarım ve hayvancılıkla sağlanmalı. En acil eylem, bu alandaki su tüketimini yeniden planlamaktır," dedi.
Yeni su barajları gerekli
Tugay, yeraltı ve yüzey sularıyla deniz suyu arıtılması konusuna da değindi. "Deniz suyu arıtımı, maliyetleri nedeniyle sürekli erteleniyor. Mevcut teknolojiyle üretilen su çok pahalı olduğu için 4.5 milyonluk bir nüfusa su yetiştirmek oldukça zor. En az üç yeni proje üzerinde düşünmek, ayrıca Manisa ile iş birliği yapmak zorundayız. İzmir'in 30-40 yıllık su ihtiyacını karşılamak amacıyla 2000'li yıllarda planlanan üç barajdan yalnızca Gördes inşa edildi. Ancak orada da su tutulamıyor. Eğer Balıkesir'de Düvertepe veya Başlamış barajlarından biri tamamlanmış olsaydı, şimdi su sıkıntısı yaşamayacaktık. Zira bu bölgeler oldukça fazla yağış alıyor. Düvertepe Barajı'nın en kısa sürede yapılması şart. Ayrıca tarımda su tüketimini azaltacak önlemler almak gerekir. Büyükşehir belediyelerinin bu konudaki yetkisi yok. Bu yüzden karar alamıyor, yaptırımda bulunamıyoruz. Yapmamız gereken, su kaynaklarını daha akıllıca kullanmak ve kayıp-kaçak oranını minimize etmektir," şeklinde konuştu.
İzmir, Türkiye'nin en düşük kaçak su oranına sahip şehirlerinden biri
Tugay, Türkiye'de su kayıp-kaçak oranının en düşük olduğu şehirlerden birinin İzmir olduğunu belirtti. "Altyapı ile ilgili yoğun çalışmalar yürütüyoruz. Her alana su ulaştırmaya gayret ediyoruz. Kayıp-kaçak oranı merkezde, suyun yoğun kullanıldığı yerlerde oldukça düşük, yüzde 24 civarındadır. Ancak bazı çevre ilçe ve köylerde bu oran daha yüksek. O bölgelerde de şebeke yenileme çalışmaları yapıyoruz," dedi.
İnovasyon kültürünü benimsemek gerekiyor
Tugay, "İnovasyon kültürü içinde olmak zorundayız. Bu anlayışı yerleştiremeyenler geri kalmaya mahkum. İnovasyon, işinizi daha iyi yapmak için ne tür yenilikler yapabileceğinizi keşfetmektir. İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin yönetim anlayışında köklü değişiklikler yapacağız. Büyükşehir çalışanlarının inovasyon kültürüne katkı sağlaması için çalışmalar yürüteceğiz," ifadelerini kullandı.
