(İZMİR) - İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, Türkiye Sağlıklı Kentler Birliği 44. Olağan Meclis Toplantısı öncesi gazetecilerin sorularına yanıt verdi. İzmir'in güncel meseleleri hakkında görüşlerini paylaşan Tugay, CHP İzmir İl Kongresi sürecini de değerlendirdi. Tugay, "CHP, mevcut il başkanımızın arkasında duracak. Ben de Genel Başkanımız Özgür Özel'e bu anlamda tamamen katılıyorum" dedi.
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tugay, Türkiye Sağlıklı Kentler Birliği 44. Olağan Meclis Toplantısı'nın öncesinde medyaya açıklamalarda bulundu. İzmir'in gündemine dair çeşitli konulara değinen Tugay, CHP İzmir İl Kongresi'nde, kooperatif davasından tutuklu olan mevcut il başkanı Şenol Aslanoğlu'nun, CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in talimatıyla tek aday gösterileceği konusunu ele aldı. Tugay, "Sayın Genel Başkanımız Özgür Özel, bu kararı ilgili kişilerle paylaşmadan önce benim görüşümü sordu. Değerlendirmemizi yaptık. Mevcut il başkanımız, siyasi bir nedenle, aslında tutuklanmayı hak etmemiş bir suçlamayla tutuklu. Bu durum, sadece kendisine değil, partimize yönelik bir tutum. Bu nedenle kurumsal olarak CHP, mevcut il başkanımızın arkasında duracak. Ben de Genel Başkanımız Özgür Özel'e bu anlamda tamamen katılıyorum" şeklinde konuştu.
Parti bütünlüğü sağlanmalı
Tugay, kararın arkasında olduğunu vurgulayarak, "Genel Başkanımızın Şenol Aslanoğlu'nun kongrede yeniden il başkan adayı olarak gösterilmesi kararını destekliyorum. Bu sürecin, Genel Başkanımız, genel başkan yardımcılarımız ve örgüt mensuplarıyla diyalog içinde sağlıklı bir şekilde yürüyeceğine inanıyorum. Örgüt içinde bir ayrılık beklemiyorum. Tabii bazı partililerimiz farklı düşünebilir, onlara da saygı duyuyoruz. Ancak herkes, normal bir süreçten geçmediğimizi hatırlamalı. CHP, İzmir'de ve Türkiye'nin dört bir yanında büyük bir saldırı altındayken, partimizin birlik ve bütünlüğü en önemlisi" diye belirtti.
Tugay, AK Parti İzmir İl Başkanı Bilal Saygılı'nın, İZBAN ile ilgili eleştirilerine de yanıt verdi. Tugay, "Bilal Bey de bu konuda bir gerçeği kabul ediyor; düzeltmeye çalıştığımız bir sorun var. İZBAN, yüzde 50 ortaklıkla ama son söz hakkı Devlet Demir Yolları'nda olan iki başlı bir yönetime sahip. Bu, bazı kararların alınmasını zorlaştırıyor. O nedenle İZBAN'ın sadece bugünü değil, geleceğini de düşünerek iki başlılıktan tek başlılığa geçmenin iyi olacağını konuştuk" ifadelerini kullandı.
İZBAN için çözüm planlanıyor
Tugay, konuyla ilgili açıklamalarına devam etti: "Ben de bunu dile getirdim. Konuyu anlayan diğer kişiler de böyle düşünüyor, aslında Bilal Bey de buna dahil. Bu çerçevede bakanlıkla bir toplantı yaparak, İZBAN'ı daha iyi hale nasıl getirebiliriz görüşmelerini sürdürüyoruz. Aşama aşama ilerleyen bir süreç bu. İZBAN, oldukça fazla yolcu taşıyor ve şehrin önemli noktalarını bağlıyor. Gelecekte daha büyük sorunlar yaşamamak için önlemler alarak ilerlememiz gerekiyor. Şu anda hisselerin devri üzerine bir karar verilmedi, ancak bu bir olasılık. Öncelikli olarak İZBAN'ın sorunlarını aşmak için çalışıyoruz. Önümüzdeki hafta ya da ondan sonraki hafta bakanlıktan tekrar bir randevu isteyerek bu konuyu gündeme getireceğiz. Şu anda aceleyle birbirimize hisse devretmek gibi bir durum yok, fakat İZBAN'ın sorunlarından arındırılması gerekiyor."
Tugay, Harmandalı Katı Atık Tesisi'nin kullanım süresinin uzatılmasının ardından yapılan çalışmalara da değindi. Tugay, "İzmir'in çöp bertarafıyla ilgili tesisler yapmak için yoğun adımlar atma sürecindeyiz. Harmandalı'nın uzun süreli kullanımı gibi bir düşüncemiz yok. Bakanlıkla yaptığımız görüşmelerde, "ihtiyacımız olduğu süre içinde kullanılmaya devam edecek, en kısa sürede yeni tesisler inşa ederek Harmandalı'ndan çıkacağız" dedik" şeklinde ifade etti.
Ciddi adımlar atıyoruz
Harmandalı ile ilgili yerel halktaki endişelere de değinen Tugay, "Bazı kişilerin insanları asılsız bir şekilde kışkırttığını görmek üzücü. "Çöp patlayacak" gibi söylemler hiç doğru değil. Uzun zamandır Harmandalı kullanılıyor ve tesiste herhangi bir patlama yaşanmadı. Belediye ile birlikte oradaki tesisde bir özel şirket mevcut ve her şeyi kurallara uygun olarak yürütüyor. Harmandalı'nda herhangi bir kontrolsüz çöp dökümüne karşıyız. Biz İzmir'de çöp bertarafıyla ilgili yeni tesisler kurmak ve bu konuda ciddi adımlar atmak için çalışıyoruz" dedi.
Tugay, Yamanlar'da da tesis sürecinin başlatıldığını aktararak, "Bu tesis, yer altı sularını kirletmeyecek. Yamanlar, yüksek bir bölge olduğu için oraya çıkmanın maliyetli olabileceğini biliyoruz. Tüm hesapları, geçici çözüm üretmek için değil, İzmir'in gelecek yıllarını çözmek için yaptığımızı söyleyebilirim" diye konuştu.
Harmandalı'nın kullanım süresinin uzatılması kararını, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının vereceğini belirten Tugay, "Daha önce kullanılan miktarlarda değil de daha az kullanabiliriz. Bugün de mümkün olan en az çöp dökümünü yapıyoruz. Çözüm için alternatiflerin ne kadar zaman alacağını göreceğiz" ifadelerini kullandı.
Zaman alacak olan tesisin yakma tesisi olduğunu vurgulayan Tugay, "Bunun için uygun bir yer bulup ÇED raporu almamız gerekiyor. Bakanlık tarafından, uygun bir yer bulduğumuzda finansman konusunda yardımcı olunacağı belirtildi. Aşama aşama ilerleyeceğiz. Geri dönüşüm sistemini bir yıl içinde, yakma tesisini bir buçuk yıl içinde tamamlamayı hedefliyoruz" dedi.
İzmir bunu hak etmiyor
Son olarak, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan'ın çöp sorunu üzerinden İzmir Büyükşehir Belediyesi'ne yönelttiği eleştirilere yanıt veren Tugay, "İktidar partisine mensup bakanların, milletvekillerinin İzmir hakkında alışılmış şekilde biraz doğrudan aşan eleştirilerde bulunmalarına alışığız. Bu durum da onlardan biri olduğunu düşünüyorum. Fakat gerçek şu ki, İzmir geçmişte ve şu anda çok iyi işler yapıyor. Bugün de liyakatli insanlar tarafından yönetiliyor. Ulaşımda, kentsel dönüşümde ve atık konularında büyükşehirlerde karşılaşılan sorunlar Türkiye'nin genelinde yaşanıyor. Bu yüzden bu sorunların olmadığı bir büyükşehir olamazsınız. Uzun yıllardır iktidar partisi yöneticileri görevde ve eğer bu siyasi süreci sadece cümlelerle, hedef göstermelerle yürütürsek, bu halkı kandırmak olur. Gerçekten sorunun nereden kaynaklandığına, büyüklüğüne ve çözüm yollarına odaklanmalıyız. İzmir'in sorunlarının çoğunda hükümetin sorumluluğu olduğu için, Sayın Bakan'dan ve diğer muhataplardan çözüm üretmelerini bekliyoruz. Ben bu eleştiriye sadece İzmir'in bunu hak etmediğini belirterek cevap vermek istiyorum. Başkaları da kendi sorumlulukları çerçevesinde sorunların çözümüne katkıda bulunmalıdır" şeklinde sözlerini tamamladı.
