İzmir Barosu avukatları, "17 Mayıs Uluslararası Homofobi, Bifobi, Transfobi ve İnterfobi Karşıtı Gün" dolayısıyla bir basın açıklaması yaptı. Avukat Emir Okul, 17 Mayıs'ın Dünya Sağlık Örgütü'nün 1990 yılında eşcinselliği hastalık sınıflandırmasından çıkarmasının yıl dönümü olduğunu ve bu günün dünya genelinde LGBTİ+’lara yönelik ayrımcılık ve şiddete karşı farkındalık yaratmak için kutlandığını belirtti.
Okul, LGBTİ+’lara karşı baskıların arttığını vurgulayarak, "sözde aileyi korumak" adına LGBTİ+’ların, kadınların ve çocukların temel hak ve özgürlüklerine müdahale edildiğini ve hedef gösterildiğini ifade etti. "Aile yılı" adı altında 20 Kasım 2024'ten itibaren baskıların artacağı endişesini dile getirdi. Şubat 2025'te kamuoyuna sunulan bir yasa tasarısının LGBTİ+’ların insan haklarını yok saydığını ve Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilen hükümlerin geri getirildiğini belirtti. 19 Mart süreçlerinde LGBTİ+’ların işkence gördüğünü, haksız yere tutuklandığını ve sağlıklarının güvence altında olmadığı yerlerde haftalarca tutsak edildiğini söyledi.
Okul, "Kamu kurumları, LGBTİ+’ları her fırsatta hedef göstermeye başladı" diyerek siyasi iktidarın LGBTİ+’ları kriminalize ettiğini ve kamu kurumlarının da LGBTİ+’ları hedef gösterdiğini iddia etti. Birleşmiş Milletler Evrensel Periyodik İnceleme görüşmelerinde yetkililerin "LGBTİ+’ların yüzlerce etkinliğinin hiçbir gözaltı veya tutuklama yaşanmaksızın gerçekleştiğini" söylediğini hatırlattı ve "Devlet yetkililerinin beyanlarının gerçeği yansıtmasını en çok biz dilerdik" dedi. "LGBTİ+ haklarının insan hakları olduğunu haykırıyor ve her zaman insan haklarından taraf olacağımızı, dolayısıyla LGBTİ+’ların insan haklarının da korunup güçlendirilmesi için fikrimizi, emeğimizi, mücadelemizi ve dayanışmamızı ortaya koyacağımızı söylüyoruz" ifadelerini kullandı. "LGBTİ+’lar var olacak ve nefretinize boyun eğmeyecek. Nefrete inat yaşasın hayat" diyerek sözlerini tamamladı.