Sağlam binalarda oturursak toplanma alanına ihtiyacımız olmaz
İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Afet Yönetim Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu, Esenler Belediyesi 15 Temmuz Millet Bahçesi'nde düzenlenen "Depreme Hazırlık ve Temel Afet Bilinci" etkinliğinde önemli açıklamalarda bulundu.
Kadıoğlu, özellikle kıyı bölgelerinde zemini uygun olmayan ve zayıf olan alanlarda deprem riskinin daha fazla olduğunu belirterek, Avrupa Yakası'nda Zeytinburnu'ndan Avcılar ve Beylikdüzü'ne kadar olan sahil şeridinin ve Anadolu Yakası'nda tren hattının deniz tarafının dolgu zemin olması nedeniyle riskli bölgeler arasında yer aldığını söyledi. Ayrıca, deprem için en uygun saatin gece saatleri olduğunu, çünkü ailelerin bir arada olduğunu ifade eden Kadıoğlu, gündüz meydana gelen depremlerin daha büyük sorunlara yol açabileceğini, çünkü ailelerin dağılmış durumda olabileceğini ve haberleşme sorunları yaşanabileceğini belirtti. Kadıoğlu, binanın sağlam olmasının ve deprem anında evde ne yapılacağının bilinmesinin önemini vurguladı.
Deprem sonrası hemen haberleşme araçlarına ve arabaya koşmadan önce sosyal medya gibi alternatif yollara bilgi alınması gerektiğini söyleyen Kadıoğlu, normal hatların çalışmayabileceği ve trafik olabileceği uyarısında bulundu. İstanbul gibi büyük bir kentte deprem sonrası toplanma alanlarının hiçbir zaman yeterli olamayacağını belirten Kadıoğlu, insanların evlerine yakın yerlerde toplanmak istediğini ve bu nedenle sağlam binalarda oturulması gerektiğini ifade etti. Kadıoğlu ayrıca, binalarda eş sisteminin kurulması gerektiğini ve deprem anında sınıfı hemen boşaltıp kaçmak yerine öğretmen eşliğinde masaların altına girilerek depremin sona ermesinin beklenmesi gerektiğini söyledi. Deprem bittiğinde tahliyenin güvenliği için bir kişinin kaçış yolunu ve merdivenleri kontrol etmesi gerektiğini belirten Kadıoğlu, tahliyenin güvenli olduğuna emin olduktan sonra eş öğretmenlerin sınıfları kontrol etmesi ve yaralı varsa bir öğretmenin yaralıların başında durması gerektiğini, diğer öğretmenin ise iki sınıfı toplanma alanına götürerek bilgi vermesi gerektiğini anlattı.
Kentsel dönüşümün önemine de değinen Kadıoğlu, devletin kentsel dönüşüm için verdiği desteğin birçok aile ve bina için yeterli olduğunu, ancak insanların küçük hesaplar ve anlaşmazlıklar nedeniyle bu destekten yararlanamadığını söyledi. Kadıoğlu, "Yarısı Bizden" kampanyasının şu anda yapılan en iyi şey olduğunu belirterek, depremle ilgili birçok yanlış bilgi ve algı olduğunu, deprem anında hemen kaçmanın yanlış olduğunu ve deprem çantası ifadesinin de yanlış bir kavram olduğunu ifade etti. Kadıoğlu ayrıca, "Bu binada müteahhit oturuyor, altı kayadır" gibi inançlara göre bina almanın çok yanlış olduğunu, deprem olmaz, olsa da bana bir şey olmaz söyleminin de yanlış olduğunu belirterek, depremle ilgili çok hatalar olduğunu ve ilk iş depremde ne yapılacağının öğrenilmesi gerektiğini söyledi.