İstanbul Barosu Başkanı Kaboğlu: 147 yıllık kurum ilk kez böyle bir operasyona maruz kalıyor

İstanbul Barosu Başkanı Kaboğlu: 147 yıllık kurum ilk kez böyle bir operasyona maruz kalıyor

İstanbul Barosu Başkanı İbrahim Kaboğlu ve yönetim kurulu üyelerinin yargılandığı davanın ilk duruşmasında Kaboğlu, 147 yıllık kurumun tarihinde ilk kez böyle bir operasyona maruz kaldığını söyledi.

147 yıllık kurum ilk kez böyle bir operasyona maruz kalıyor

İstanbul Barosu Başkanı İbrahim Kaboğlu ve yönetim kurulu üyelerinin yargılandığı davanın ilk duruşması, İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Silivri Marmara Cezaevi Yerleşkesi'ndeki 1 no'lu duruşma salonunda görülen duruşmada, Kaboğlu, "Bugün savunma tarihi bakımından hüzünlü bir gün. 147 yıllık geçmişi bulunan bir kurum, tarihinde ilk kez bu denli büyük bir operasyona tabii tutuluyor" dedi.

"Basın ve yayın yolu ile terör propagandası yapmak" ve "basın ve yayın yolu ile yanıltıcı bilgiyi alenen yaymak" suçlamalarıyla yargılanan baro başkanı ve yönetim kurulunun duruşmasını, CHP Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, Ekrem İmamoğlu'nun avukatı Mehmet Pehlivan, İstanbul Barosu avukatları, DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu ve DİSK İstanbul Bölge Temsilcisi Asalettin Arslanoğlu da takip etti. Başka bir dosyadan tutuklu bulunan yönetim kurulu üyesi Fırat Epözdemir, alkışlar eşliğinde salona getirildi. Mahkeme başkanı ile avukatlar arasında, avukatların isimlerinin tek tek yazılmaması konusunda gerginlik yaşandı. Avukatlar, "Böyle bir usul yok" diyerek tepki gösterdi. Kaboğlu, kimlik tespiti sırasında mesleği sorulunca, "Baro Başkanı yazmayacağınıza göre öğretim görevlisi" dedi.

Kaboğlu, "Ben bir savunma değil açıklama yapacağım" diyerek başladığı konuşmasında, İstanbul Barosu'nun etkili soruşturma istemi, hukukun üstünlüğünü savunma ve insan haklarını koruma yükümlülüğünü yerine getirdiğini belirtti. "Adalet Bakanlığı izni olmadan resen soruşturma ve gizlilik ilkesine aykırı kamuoyuna teşhir, yasal ihlaller zinciri. Ayrıca, İstanbul Barosu Başkanı ve Yönetim Kurulu üyeleri olarak, yargı mensuplarını hedef gösterme suç riski yaratmıştır" diyen Kaboğlu, baro metninde terör propagandası ve dezenformasyonla ilişkilendirilebilecek hiçbir ifade bulunmadığını savundu. Kaboğlu, "İzin işlemini onay işlemine çevirmekle İstanbul Başsavcılığı ve Adalet Bakanlığı Avukatlık Kanunu'nu ihlal etmiştir" dedi. Kaboğlu ayrıca, "Terör mühürlü zarfla tebligat yapan başsavcılık, hedef gösterme kararlılığını yeni yılda teyit etmiş oldu. Kolluk, 3 günlük çalışma sonucu elde ettiği bilgiyi baronun bilmesi gerektiğini varsayıyor. İddianame kanuna ve Anayasa'ya aykırı deliller oluşturmaktadır. Bu dönemlerde ölen kişiler üzerinden terörist yaratılmaya çalışılıyor. Soruşturma 22'sinde başlıyor, 24'ünde Bakanlıktan izin isteniyor. Bunun tam tersi olması lazım." ifadelerini kullandı. "Hicap duyuyorum, hukuk niyet okumak değildir. Hiçbir kavram terör örgütü övücü değildir" diyen Kaboğlu, "147 yıllık geçmişi bulunan bir kurum, tarihinde ilk kez bu denli büyük bir operasyona tabii tutuluyor" diyerek sözlerini, "İddianameyi hazırlayan Sayın Başsavcı nerede?" sorusuyla bitirdi.

Epözdemir ise, "Bu davanın temel nedeni İstanbul Barosu seçimlerini kazanmış olmamızdır. Bu davanın temeli, İstanbul Barosu'nun yeni yönetim kurulunun terörist olarak görülmesidir. Bizler elimize silah almış insanlar değiliz" dedi. Epözdemir, baro yönetiminin Türkiye'nin bir özeti gibi olduğunu, Alevi, Sünni, Kürt, Türk, Çerkes ve göçmenlerin bulunduğunu belirtti. "Bu iki kişi gazeteci olmasaydı dezenformasyonla mücadele merkezi hemen açıklama yapardı ama yapmadı. Bu sadece İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından ortaya atıldı" diyen Epözdemir, Nazım Daşdan'ın gazetecilik bölümünden mezun olduğunu ve Saraçhane olaylarında tutuklanan gazetecilere Adalet Bakanlığı'nın gazeteci dediğini hatırlattı. Epözdemir, "Eğer biz haklarında bir takım soruşturma, kovuşturma olan kişilere gazeteci dedik diye bize yüklenen suçların iddiasındaysa İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, o zaman aynı suçu Adalet Bakanlığı da işlemiştir. Aynı soruşturmayı Adalet Bakanlığı için de yürütelim" dedi. Savunmalar üzerine salondan alkış sesleri yükselince, mahkeme başkanı avukatları uyardı ve temel ihtiyaçların giderilmesi için duruşmaya 1 saat ara verildi.

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.