Haber: Çağatan AKYOL
(İSTANBUL) CHP'nin Cumhurbaşkanı adayı ve seçilmiş İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, yargılandığı bilirkişi davasında savunma yaptı. Tutuklu olduğu Silivri'de hakim karşısına çıkan İmamoğlu, şunları söyledi: "Böyle bir iddianame olamaz. Adalet arayan bir hedefi yok. "İmamoğlu'na dava açın" talimatıyla kaleme alınmış, partizan bir üslup sergileyen bir belgede yer almak, yüce Türk yargısını derinden üzüyor. Aslında iktidarı demokratik yollardan değiştirme suçu işliyoruz. Bugün, bu kara lekenin bir nedenini eleştirdiğimiz için burada bulunuyoruz. Bizi bir tehdit olarak görüyorlar, Ekrem İmamoğlu isminden korkuyorlar. Bizi yolsuzluk ve terörle suçluyorlar. Şantaj ve tehditle alınan ifadelerle yargılamaya çalışıyorlar."
19 Mart tarihinde tutuklanan İmamoğlu'nun, bilirkişi S.B hakkında yaptığı açıklamalar dolayısıyla yargılandığı davanın ikinci duruşması gerçekleştirildi. Daha önce İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi'ne girmeden önce kısa bir süre içinde Silivri'deki Marmara Kapalı Ceza İnfaz Kurumu'na alınan İmamoğlu, mahkemeye katıldı. Duruşmaya, CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın, bazı genel başkan yardımcıları ve CHP yöneticileri de katılım gösterdi. İmamoğlu'nun eşi Dilek Kaya, oğlu Selim, annesi Havva, babası Hasan İmamoğlu ve kız kardeşi Neslihan Yakupçebioğlu da duruşmayı izleyenler arasındaydı.
Duruşmada yaşananlar
İmamoğlu, duruşma salonuna saat 10.29'da giriş yaptı ve izleyiciler alkışlarla "Cumhurbaşkanı İmamoğlu" sloganları attı. 10.30'da kürsüye gelen İmamoğlu'nun kimlik tespiti sırasında eğitim durumu belirtildiğinde katılımcılardan alkış geldi. Bunun üzerine hakim, alkış ve tezahürat yapılmaması gerektiğini belirterek, devam etmesi durumunda adli işlem başlatacağı uyarısında bulundu.
İmamoğlu, saat 10.33'te savunmasına başladı ve 11.40'a kadar kesintisiz olarak konuştu. Savunmasında, "Kalbim özellikle Gazze'deki masumların yanında. Onlarla birlikte olan Sumud yardım filosundaki cesur insanlarla beraberdir. Çocukların ölmediği, insanların açlık ve bombalarla sınanmadığı bir dünya için verilen bu mücadele, tüm insanlığın onurunu savunma mücadelesidir. İspanya ve İtalya hükümetlerinin Sumud filosunun korunması için aldığı önlemler gibi, ülkemizdeki yönetime de harekete geçmesini istiyorum" dedi.
Önemli eğitim projeleri üzerinde durdu
İmamoğlu, "Bu ay benim için oldukça önemli bir ay. Çalışma arkadaşlarım İstanbul'da birçok sosyal hizmet projelerine imza atıyor. Kreşler, yurtlar, lokantalar, parklar ve okullar açıyoruz. İnsanlarımıza destek olmak için gayret gösteriyoruz. Örneğin ailelere ücretsiz ulaşım sağlayarak, kreş ve burs hizmetleri sunuyoruz. Bugüne kadar yapılan yardımlar toplamda 150 milyar lirayı aştı. Bu durum, Türkiye'nin tarihindeki sosyal belediyeciliğin örneğidir. Daha önce İstanbul Büyükşehir Belediye envanterinde olmayan bu projelerle bugün buradayım" diye konuştu.
Katılımcıların dikkatini çeken eleştiriler
İmamoğlu, özellikle devletin belirli kademelerine düzenlediği davetlere cevap alamadığından yakındı. Ayrıca, bu durumu "Bu, adalet sisteminin ne derece işlevsiz olduğunun bir göstergesi" şeklinde yorumladı. Yargının işlevselliğine vurgu yaparak, "Bugün burada bir adalet arayışı var" dedi. Dava ile ilgili insanları düşündüren birçok noktanın varlığına da dikkat çekti.
Savcıya yönelttiği eleştiriler
"Çağlayan Adliyesi'nde bir savcının aceleyle yazdığı iddianamenin birçok hatası var. Bu yanlışlar, niçin bir başka soruşturmayı da buraya ekleme ihtiyacı hissetti diye sormak gerekiyor? Başsavcıyı anarak selam durma gereği duyan bir savcının bu konuda ne denli düşünülmeden hareket ettiğini gösteriyor. Beni siyasi etkiden dolayı suçlamak, bu davanın mantığını altüst ediyor."
Yanlış iddialara karşı çıkış yaptı
Davayla ilgili çelişkilere dikkat çeken İmamoğlu, iki olayın birbiriyle alakasız olduğunu savundu. "Savcı, siyaseti yargı üzerinden kullanmaya çalışıyor ve bunu yapmak için çeşitli bahanelere başvuruyor. Bugün burada maruz kaldığım haksızlığa karşı durmak için buradayım" dedi.
İddianamede yaşanan sıkıntılara dikkat çekti
"Savcılığın hazırladığı iddianame bana yapılan suçlamaların gerçeklere aykırı olduğunu gösteriyor. Eleştirmek suça dönüşmemelidir. Bu durum, adalet sisteminin ciddi bir vaka ile karşı karşıya olduğunu gösteriyor" dedi.
Açıklamasının sonunda önemli mesajlar verdi
İmamoğlu, konuşmasını sonlandırmadan önce, adil yargılamayı talep ettikten sonra mevcut durumun sadece kendisine yönelik bir tehdit olmadığını, aynı zamanda her insanın demokratik yapısına bir zarar olduğunu savundu. "Milletin iradesine ve sandık sonucuna yapılan her türlü müdahale, bizler adına büyük bir tehdit. Her zaman bizimle birlikte duracak, mücadele verecek bireylerin varlığına inanıyorum" diye ekledi.
İmamoğlu, duruşmanın sona ermesinin ardından annesine dönerek, "Anne öpüyorum seni" diyerek salondan ayrıldı. Duruşma 12 Aralık'a ertelendi.
