İkizköy'deki zeytin direnişi sürüyor

İkizköy'deki zeytin direnişi sürüyor

Köylü Mevlüt Çukur, 'Bir zeytin ağacını söküp aşıladığınızda ürün vermesi için en az 20 yıl gerekiyor' diyor.

Haber: TENZİLE AŞICI - Kamera: ÖZGÜR ŞENGÜL

(MUĞLA) - Muğla'nın Milas ilçesinde maden sahası açmak amacıyla zeytin ağaçlarının sökülmesine karşı başlatılan direniş devam ediyor. İkizköy'deki köylülerden Mevlüt Çukur, "Bir zeytin ağacını söküp yeniden aşıladığınızda ürün vermesi için en az 20 yıl geçmesi gerekiyor. Ben 70 yaşındayım, bu ağaçların yaşı ise 45" dedi.

Zeytinlik alanların maden işletmeciliğine açılmasına olanak tanıyan düzenlemenin ardından, Muğla'nın Milas ilçesindeki İkizköy bölgesindeki maden faaliyetleri için zeytin ağaçlarının sökülmesine karşı direniş devam ediyor. Bölge halkı, yetkililere seslenirken, bu yasaya karşı çıkmak için bir araya geldiler.

'Defolup gitsinler memleketimizden'

Doğma büyüme İkizköylü olan Aytaç Yakar, "Burada evlendim ve yuva kurdum. 13 yaşında girdiğim evimizi aldatmayla ellerinden aldılar. Köyümüzü yok ettiler. 2019'dan beri mücadele ediyoruz. Zeytinimizi, çamımızı, havamızı, suyumuzu vermeyeceğiz. "Vermeyeceğiz" dedikçe üstümüze geldiler. Doğamızla, toprağımızla oynayamazlar. Zeytinlerimizi sökmeye çalıştılar. Biz oradayken zeytinleri tek tek kamyonlara yüklediler. Eylül'ün 1'inde zeytin sökülüp dikilir mi? Bu nasıl bir mantık? O zeytinler 80, belki de 100 yıllık. Bir kömür uğruna, bazı kişilerin cebini doldurmak için köylüler ezilmeye mahkum. Biz ezilmeyeceğiz. Defolup gitsinler memleketimizden. Çiftçimize, doğamıza, geleceğimize dokunmasınlar. Çok üzüldüm, hasta oldum. Ama biz çare bulacağız. Birlikte olacağız ve Muğlamızı, yaşam alanlarımızı vermeyeceğiz."

'Ben gidersem artık aşağı dünyaya giderim'

Köylülerden 74 yaşındaki Naime Demir, zeytinliklerinin daha önce söküldüğünü ve hâlâ tarlaları için savaş verdiğini belirterek, "Ben gidersem artık aşağı dünyaya giderim. Gitmeyeceğim. Yerimden kalkmak istemiyorum. Gittikten sonra ne yapabilirim ki? Zeytinlerim gitti. Sadece elimde bir ev ve tarlam kaldı. İkizköy'de yaşarken, yerimizi aldılar. Artık yerimden kalkmak istemiyorum" ifadelerini kullandı.

'Bu yerde doğdum bu yerde ölürüm'

Daha önce yerinden edilen Hacer Çukur, artık gidecek yeri kalmadığını belirterek, "İkizköy'de mağdur oldum, Çamköy'de ev yaptım. Bize "Zeytinlerinizi kesin" dediler, kestik. Şimdi yine "Kalkın" diyorlar. Zeytinlerimizi almak istiyorlar. Onlar giderse ben nereye gideceğim? 50-60 tane zeytinim var. Toprağım yoksa ne yiyeceğim? Beni mağdur etmek istiyorlar. Ben annemin babamın malını vermek istemiyorum. Ben bu yerde doğdum, burada öleceğim, kimse beni buradan götüremez" şeklinde konuştu.

'Oradakileri savunuyorsan neden İkizköy'deki ağaçları söktürüyorsun?'

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Gazze'deki ağaç kıyımıyla ilgili sözlerini hatırlatan Mevlüt Çukur, "Sayın Cumhurbaşkanımız Suriye'deki zeytinlikleri, tarlaları İsrail'in katledildiğini söylüyor. Oradakileri savunuyorsan neden İkizköy'deki ağaçları söktürüyorsun? Bir zeytin ağacından ürün almak için en az 20 sene gerekiyor. Ben 70 yaşındayım, bu ağaçlar da 45 yıllık" dedi.

'Koskoca ağaçları kesip dikip eski haline getirmek olası değildir'

Sökülen ağaçların yeniden ürün vermesinin mümkün olmadığını aktaran Hasan Yorulmaz ise, "Ben Akbelen'e 500 metre mesafede yaşıyorum. Burada 400 zeytin ağacım var. Bunlar 50 yıllık. Çiftçilikle uğraşıyorum. Bu ağaçların oluşması 20 yıl emek ister. Koskoca ağaçları kesip eski haline getirmek mümkün değildir. Bu cümleler sadece masal, aldatmaca. Bu kadar ağaç nereye gidecek? Kimin bahçesine gidecek? O ağaçlardan verim almak hayaldir. Bu, milleti oyalamanın bir yolu. Tehlike yakındır ve hakikattir" şeklinde konuştu.

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.