Engellilerin Haklarına Erişim Platformu Sözcüsü Turhan İçli, 10-16 Mayıs Engelliler Haftası dolayısıyla ANKA Haber Ajansı'na açıklamalarda bulundu. Engelli haklarını, "insan olmaktan kaynaklı, doğuştan gelen, tüm insanlar gibi engellilerin de sahip olduğu haklar" olarak tanımlayan İçli, bu hakları siyasal, toplumsal, çevre, fiziki erişim ve erişilebilirlik hakları olarak sıraladı.
İçli, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne geçişle birlikte engelli hakları konusunda lobi faaliyetlerini eskisi gibi etkili yürütemediklerini belirtti. 1990'lı yıllarda parlamentoda, grup başkanvekilleriyle görüşerek yasa çıkarılması veya engelliler aleyhine bir maddenin düzeltilmesi için lobi faaliyetleri yürüttüklerini ve sonuç aldıklarını ifade eden İçli, "Parlamento etkin bir kurumdu. Yasaları gerçekten parlamento yapıyordu ve biz parlamenterleri etkilediğimizde yasalarda istediğimiz değişiklikleri yaptırabiliyorduk" dedi. İçli, yetkilerin Cumhurbaşkanlığı'nda toplanmasıyla parlamentonun etkisinin azaldığını ve lobi faaliyetlerinin boşa düştüğünü vurguladı. Artık taleplerini Cumhurbaşkanlığı'ndan iletmeleri gerektiğini ancak Cumhurbaşkanlığı'nın erişilebilir ve etkilenebilir bir kurum olmadığını söyledi.
İçli, zihinsel engelli çocukların ailelerinin yaşadığı umutsuzluğa da dikkat çekti. "Zihinsel engelli bireylerin anne ve babaları umutsuzluğa kapılıyorlar. Çocuklarının geleceğinden endişe etmeye başlıyorlar. Çünkü sistemli bir şekilde onları güvenlik bir yere teslim edebilecekleri, onların bakımlarını yapabilecek devlet kurumları yok veya var olanlar da son derece yetersiz" diyen İçli, ailelerin çocuklarını öldürüp intihar etme vakalarının arttığını iddia etti. Bakım Sigortası Sistemi kurulması gerektiğini vurgulayan İçli, bu sistemin engelli çocukların bakımını güvence altına alacağını belirtti. 2007 yılında İstanbul'da başbakanlık öncülüğünde yapılan bir bakım şurasında bu yasanın çıkarılması kararının alındığını ancak 12 yıldır konunun ele alınmadığını hatırlatan İçli, evde bakım hizmeti alan ailelere ödenen 9 bin liranın ve engelli aylığının yetersiz olduğunu, asgari ücrete göre ayarlanması gerektiğini savundu.