'Başkanla çalışıyorum, aynı noktada bulunmamız doğal'
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) yolsuzluk operasyonunun dördüncü dalgasında gözaltına alınan İBB Koruma Müdürü Mustafa Akın, savcılığa ifade verdi. Akın'a, oğluna gönderdiği para ve İBB çalışanlarıyla ortak baz istasyonunda sinyal vermesi soruldu.
Akın, 1993'ten beri Ağrı Özel Harekat, Kenan Evren'in yakın koruması ve Berlin Başkonsolosluğu güvenlik ataşesi gibi görevlerde bulunduğunu belirtti. Başkanlık konutundaki kamera kayıt cihazının sökülmesiyle ilgili iddiaya, '21 Mart 2025 akşamı taşınma kararı alındı. Demirbaş eşyaların teslimi için standart bir lojistik işlemdi. Kimseye talimat verilmedi' yanıtını verdi. Bir otelde Ekrem İmamoğlu'nun toplantı yaptığı sırada güvenlik görevlisinin valizle girmesi ve kameralara bant çekilmesi hakkında ise Akın, 'Valizde jammer cihazı vardı. Başkanın özel görüntülerinin sızdırılmasını engellemek için sadece toplantı salonundaki kameralar kapatıldı. Diğer alanlarda hiçbir faaliyette bulunulmadı' dedi. Bazı görüşmelerde kameraların bantlanmamasıyla ilgili olarak ise, 'Güvenlik açığı oluşmayacağı düşünülen kısa toplantılarda kapatılmamış olabilir. Bu, görevin eksik yapıldığını gösterir' ifadesini kullandı.
Hesap hareketleriyle ilgili sorulara Akın, eşinin aracını satıp yeni araç aldıklarını, Çanakkale'deki arsa için altın alıp sattığını ve oğluna okul parası gönderdiğini açıkladı. Telefon görüşmeleri hakkında, 'Başkana yakın çalıştığım için günde 100'e yakın görüşme yapıyorum. Görüşmeler tamamen iş ilişkisi kapsamında' dedi. İBB çalışanlarıyla ortak baz istasyonunda sinyal vermesi konusundaysa, 'Başkanla çalışıyorum, İstanbul'un birçok noktasında bulunuyoruz. Çalışanlarla aynı noktada olmamız doğal' şeklinde konuştu. Akın'ın avukatı Cihan Ceylan, 'Koruma görevinin yalnızca fiziksel saldırılardan korunma olmadığını, özel hayatın gizliliğinin de önemli olduğunu' vurguladı. Ceylan, 'Geçmişte ve günümüzde pek çok devlet görevlisi benzer uygulamalar yapıyor. İmamoğlu'nun her görüşmesinin topluma açık olmadığı aşikâr' dedi. 'Talimatı kim verdi' ve 'Kameralar neden kapatıldı' sorularına şerh düştüklerini belirten Ceylan, 'Bu sorular yönlendirme içeriyor ve müvekkilin çalışma şeklini sorguluyor' ifadelerini kullandı. Ayrıca, 'kolluk görevlilerinin manipülasyonu ile telefon ve tabletlere el konulmasının hukuka aykırı olduğunu' da belirtti.