7 Kasım 2024 tarihinde TBMM Genel Kurulu’nda kabul edilen 9. Yargı Paketi, sesli, yazılı ve görüntülü iletiyle işlenen hakaret suçlarının artık uzlaşma yerine ön ödeme kapsamına alınmasını öngörüyor. Bu düzenleme, sosyal medyada kamu görevlileri dışındaki kişilere yönelik hakaret suçlarında, belirli bir miktar para ödenerek dosyanın kapanmasını mümkün kılıyor. Ancak kamu görevlilerine hakaret bu kapsamın dışında tutuluyor.
Avcı, bu ayrımın eşitlik ilkesine aykırı olduğunu belirterek, "Hakaret suçunun ön ödeme kapsamına alınması, kamu görevlileriyle diğer vatandaşlar arasında bir ayrıcalık yaratıyor. Anayasa gereği kanunlar önünde herkes eşit olmalı. Ancak bu düzenleme, kamu görevlilerine yönelik hakaretleri kapsam dışında bırakırken, diğer kişilere karşı yapılan hakaretlerin kolayca sonuçsuz kalmasına yol açabilir" dedi.
Düzenlemenin, dini değerlere hakaret gibi hassas konuların da önünü açacağını savunan Avcı, “Bir kişi, sosyal medyada dini değerlere hakaret ettiğinde, bu suç sadece ön ödeme kapsamında değerlendirilecek. Bu da suçlunun belirli bir miktar para ödeyerek dosyayı kapatabileceği anlamına geliyor. Bu durum, mağdurun haklarını zayıflatıyor ve caydırıcılığı azaltıyor” ifadelerini kullandı.
Avcı, sosyal medyanın geniş etkileşim ağına dikkat çekerek, düzenlemenin hakaret suçlarının yaygınlaşmasına zemin hazırlayabileceğini belirtti. “Bu yasa, ünlülerden siyasetçilere, vatandaşlardan dini değerlere kadar birçok konuda hakaret suçunun artmasına neden olabilir. Caydırıcılık yerine bir ödün mekanizması yaratıyor” diye konuştu.
Yeni düzenleme, toplumda farklı kesimlerden gelen tepkilere yol açmaya devam ederken, hukukçular ve uzmanlar düzenlemenin uzun vadeli etkilerinin dikkatle izlenmesi gerektiğini ifade ediyor.