(İSTANBUL) - Esenyurt'ta dövülerek katledilen gazeteci Hakan Tosun'un aile üyeleri ve avukatları basın toplantısı düzenledi. Avukat Onur Cingil, "Bunun bir öncesi var, önceki bir konudan dolayı azmettirme söz konusu olabilir. Hakan, Şişli ve Galata'da görüldü. Bu bir takip durumu olabilir. Olayın adli bir vakaya dönüşmesi söz konusu. Çünkü motorlu araçtan inip hemen saldırıya geçti. Hakan'ı tanıyor, araçtan inen direkt tekme atıyor. Ya önceden takip var ya da başka bir olayla ilişkilendirmek gerekiyor. Nitekim ara sokaktaki görüntüler de bu durumu destekliyor," diye belirtti.
Gazeteci, belgeselci ve aktivist Hakan Tosun, 10 Ekim Cuma akşamı Esenyurt'ta saldırıya uğradı. Uzun süre kendisinden haber alınamayan Tosun'un Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi'ne getirildiği öğrenildi. Yoğun bakımda tutulduğu öğrenilen Tosun, hayatını kaybetti.
Olayla ilgili ailesi ve avukatları bugün Beyoğlu'nda basın toplantısı yaptı. Toplantıda Tosun'un arkadaşları da hazır bulundu. İstanbul Barosu Başkanı Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu ve avukatlar Hakan Bozyurt ile Onur Cingil, ayrıca Tosun'un kardeşi Öznur Tosun, konuşmalar yaptı.
Cinayet anı ve önceki görüntüler gündeme geldi
Toplantıda, cinayet dosyasındaki Hakan Tosun'a ait görüntüler izletildi. Hakan Bozyurt, görüntülerle ilgili detayları paylaştı. Tosun'un Cevizlibağ'dan metrobüse bindiği, Güzelyurt durağında indiği ve annesinin evine üç dakika mesafedeki sokakta yarım saat beklediği belirtildi. Bu sırada yanına park eden siyah bir araçtan inen 18 yaşındaki şüpheli ilk saldırıyı gerçekleştirdi. Yere yığılan Tosun'un tanıkların ifadesine göre, "Çok yorgunum, bana bulaşmayın" dediği ifade ediliyor. Ardından, Tosun tekrar kalkarak kaldırımda yürürken ikinci bir saldırıya maruz kaldı.
İstanbul Barosu destek verecek
Kaboğlu, toplantıda "Hakan Tosun'un yaptığı ve yapacağı haberlerin önünde saygıyla eğiliyorum. Ne yapılması gerekiyorsa İstanbul Barosu ve ben şahsen yapacağız," dedi.
Şüphelilerin gözaltı süreci sorgulanıyor
Avukat Cingil, Tosun'un kimlik kartına henüz ulaşamadıklarını ve emniyetin şüphelilerle ilgili tuttuğu tutanakların eksik olduğunu vurguladı. Cingil şöyle konuştu: "11 Ekim'de saat 19:00 sularında, hastanede kimlik tespiti yapılmadığına dair tutanak tutuldu. 19 saat boyunca herhangi bir işlem yapılmadığını görüyoruz. Tutankara göre şüpheliler telefonda aranmış, resmi tutanaklarda saatler yer alıyor. Olayın üstünden geçen bu süre, şüphelilerin gözaltına alınmasını geciktiren bir durum oluşturmuş."
Delil toplanması süreci sorgulanıyor
Cingil, tutanaklarda solunum cihazlarının kullanımından dolayı kimlik tanıma işlemi yapılmadığını da ekledi. Hakan Tosun nerede sorusunun yanıtını aradıklarını belirten Cingil, "Olay alanındaki 17 kameradan bazıları girdi, bazılarını biz istedik. Zaman kaybı birçok durumu belirsiz hale getirdi. Ayrıca şüphelilerin, olay yeriyle ilgili delil karartma çabası içinde olduğu iddiaları var," dedi.
Tanıklara tehdit iddiaları ortaya atıldı
Tanıkların tehdit edilebileceği ve bunun yaşandığına dair iddialar bulunduğuna dikkat çeken Cingil, "Emniyetin dosyayı üstlenip delil toplamaya başladığını duyduk. Ancak aktif bir faaliyette bulunduklarını söylemiyorlar. Biz olayın ciddiyetini önceden belirtmiştik. Olay öncesinde takip durumu ve azmettirme olasılığını vurguladık," ifadesini kullandı.
Öznur Tosun açıklamalarda bulundu
Öznur Tosun, kardeşinin saldırıya uğramadan önce 30 dakika boyunca dışarıda oturmasıyla ilgili, "Oturduğu yer ile evimiz arası 3 dakikalık mesafe. Yarım saat beklemesine gerek yok. Benim düşünceme göre Hakan, öldürüleceğini fark etti. Evin adresini göstermemek istemiş olabilir çünkü orada bir anne yaşıyor," diyerek durumu değerlendirdi.
