(İZMİR) - Basın Yayın İletişim ve Posta Emekçileri Sendikası (Haber-Sen) İzmir Şubesi, PTT çalışanlarının cumartesi günleri mesai yapmaya mecbur tutulmasına itiraz etti. Sendikanın 6 Nolu Şube Başkanı Menduh Tunç, "PTT, emekçilerin bireysel olarak açtığı ve kesinleşmiş olan sayısız mahkeme kararına rağmen tehditler ve soruşturmalarla çalışmayı altıncı günde sürdürüyor" açıklamasında bulundu.
Haber-Sen İzmir Şubesi, PTT'nin zorunlu cumartesi mesai uygulamasını protesto etmek amacıyla "Yargı kararına uy, cumartesi angaryasından vazgeç" başlıklı bir basın toplantısı düzenledi.
Protesto etkinliği Bayraklı Posta İşleme Müdürlüğü önünde gerçekleştirildi ve burada Menduh Tunç, basına önemli açıklamalar yaptı.
Yargı kararları hiçe sayılıyor
Zorunlu cumartesi mesaisi uygulamasının devam ettiğini vurgulayan Tunç, "PTT, 399 KHK'lı posta emekçilerine cumartesi mesaisi için baskı yapmaya devam ediyor. Emekçilerin bireysel açtığı ve mahkemelerce onaylanan pek çok mahkeme kararına rağmen, bu durum tehdit ve soruşturmalarla sürdürülmekte. Sendikamızın kazandığı zorunlu cumartesi davasının açık hükmüne rağmen, PTT, yargı kararları ile inatlaşmaya devam ediyor" dedi.
Yasal olarak sözleşmeli personelin haftalık eşik çalışma süresinin 40 saat olduğunu belirten Tunç, "Danıştay 8. Dairesi, devlet memurlarının hafta sonu tatillerinde çalıştırılmaları için amir tarafından bir hafta önceden yazılı olarak bildirilmesi gerektiğini belirtmiştir. Danıştay, bu usule uyulmadan yapılan görevlendirmelere çalışan uymaz ise hakkında disiplin cezası verilmeyeceğine dair karar vermiştir" şeklinde konuştu.
PTT çalışan sayısını yeterli bulmuyor
PTT'deki personel yetersizliğine dikkat çeken Tunç, sözlerine şöyle devam etti:
"Cumartesi mesaisinin zorunlu değil, dönüşümlü olarak uygulanmasını öngören bu hukuksuz genelge bağlamında, emekçilere cumartesi mesai yükleniyor. İşe gelmeyen emekçiler hakkında tutanak tutuluyor ve disiplin cezalarıyla tehdit ediliyor. Ülke nüfusu hızla artarken, lojistik ve ulaştırma iş yükü her geçen gün büyüyor ancak PTT, çalışan sayısını giderek azaltmakta. Buna rağmen PTT yöneticileri, "personel eksikliği yok" açıklamasını yapmaya devam ediyor. Yargı kararlarını yok sayarak, artan iş yükünü bahane ederek, elde edilen hakları emekçilerden almak istiyorlar. Eğer kurumda yeter sayıda personel varsa, neden 399 KHK'lı posta emekçilerine altıncı gün mesaisi dayatılmakta? 2018 yılından bu yana kadrolu çalışan alımı yapılmadı ve mevcut personel sayısı 38 bin. Bu rakamın neredeyse yarısı, ucuz iş gücü sağlayan taşeron şirketler aracılığıyla istihdam edilen emekçilerden oluşuyor. Kurumun yüklü zararlarından emekçiler sorumlu değildir."
Keyfi mesai uygulaması emek sömürüsüdür
PTT yöneticilerine yargı kararlarına uyma çağrısı yapan Tunç, şu ifadeleri kullandı:
"Sendikamız, kazandığı zorunlu cumartesi davası sonrası yargı kararının gereği gibi uygulanmaması nedeniyle, emekçilerin keyfi bir şekilde istedikleri dönemlerde cumartesi mesaisine çağrılmalarını önlemek amacıyla karar almış ve bunu sendika kayıtlarına geçirmiştir. Sendikamız, sadece kendi üyelerini değil, tüm posta emekçilerini bu keyfi uygulamalar karşısında direniş göstermeye davet etmektedir. Emekçiler bilmelidir ki; tutulan tutanaklar ve göstermelik soruşturmaların hukuki bir dayanağı yoktur. Emekçileri disiplin cezası ile tehdit ederek cumartesi mesaisine zorlamak, açıkça bir suçtur. PTT yönetimini, kanunlara uymaya davet ediyoruz. Yargı kararlarını eğip bükemezsiniz, yok sayamazsınız. Anayasada hukukun üstünlüğü ilkesi vardır. Bu ilke, yöneticilerin hukukun altında olduğu ve hiç kimsenin bu üstünde olmadığı anlamını taşır.
Yargı kararlarını hiçe sayanlara buradan çağrıda bulunuyoruz. Yargı kararlarını uygulamak zorundasınız. Emekçilerin yargı tarafından kazanılmış haklarını gaspetmeye hakkınız yok. Hiçbir emekçiye, rızası olmadan 6. gün mesai dayatılamaz. İsteği dışında 6. gün mesaiye zorlamak, emek sömürüsüdür."