(ANKARA) - Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Irak Dışişleri Bakanı Fuad Hüseyin ile gerçekleştirdiği ortak basın toplantısında, önemli değerlendirmelerde bulundu.
Fidan, Irak Dışişleri Bakanı Hüseyin ile Ankara'da buluştu. Dışişleri Bakanlığı'ndaki görüşmenin ardından basın toplantısı düzenlendi.
Bakan Fidan, Irak'ın bölgede istikrar, güven ve refah üretmesini istediklerini vurguladı. Konuşmasında şunları aktardı:
Su yönetimi ve ham petrol sevkiyatı üzerine önemli açıklamalar
Su problemiyle ilgili neler yapılabileceğini konuştuğumuzu belirttik. Su sıkıntısı sorunları yalnızca bugünü etkilemiyor, gelecekte de devam edecektir. Ayrıca, Irak-Türkiye Ham Petrol Boru Hattı'ndan tekrar petrol sevkiyatının başlaması gerçekten memnuniyet verici bir gelişme. Irak ve Suriye arasında yapıcı bir ilişki geliştirilmesi için atılan adımları da memnuniyetle izliyoruz.
Hüseyin'den güvenlik vurgusu
Irak Dışişleri Bakanı FUad Hüseyin ise şu ifadeleri kullandı:
Bölgemizde daha güvenli bir ortam sağlanmasını arzuluyoruz. Kuzey Irak petrol hattının yeniden çalışmasından oldukça memnunuz. Kahire'de yapılan mutabakat doğrultusunda barış planının ilk aşamasına ilişkin bir anlaşma imzalanmıştır. Dün İsrail kabinesinin bu anlaşmayı onaylaması, sürecin ilerlemesi açısından büyük bir adımdır. Onay sonrası, ilk aşama 72 saat içinde hayata geçirilecektir. Bu aşamada, rehinelerin ve tutukluların değişimi öngörülüyor. Bu kapsamda belirli sayıda ve isimde kişilerin yer değişimi yapılacak. Uzun müzakereler sonucunda bu noktaya gelinmiştir. Umarım süreç sorunsuz ilerler. Ayrıca, insani yardımların bölgeye girişi ve yerinden edilmiş vatandaşların geri dönüşü bu aşamanın kritik unsurlarındandır.
Uluslararası topluma düşen iki önemli görev var. Birincisi, varılan mutabakatın aksamadan uygulanmasını sağlamak. Özellikle İsrail tarafından herhangi bir provokasyonun engellenmesi gerekiyor. Aksi takdirde, sürecin sabote olması ve yeni katliamların yaşanması riski artıyor. Türkiye, bu nedenle sahada anlaşmanın uygulanmasına teknik destek sunarken, uluslararası diplomatik çabalarda da aktif bir rol üstleniyor. İkincisi ise, birinci aşamanın başarıyla tamamlanmasının ardından diğer aşamaların zamanında uygulanmasını sağlamaktır. Sürecin durması, şiddet ve katliam riskinin artmasına yol açar. Bu nedenle uluslararası toplum ve bölgesel paydaşlarla iş birliği içinde bir sonraki aşamalarda nelerin yapılacağına ilişkin koordinasyonu sürdürmemiz lazım. Bugünkü önceliğimiz birinci aşamanın uygulaılması; sonrasında Gazze'nin yönetimi, iç güvenliğin sağlanması gibi konular gündeme gelecektir. Bu süreç, sürekli dikkat ve yoğun diplomatik çaba gerektiriyor.
Fidan: 21 ülkeden 76 aktivist tahliye edildi
İsrail'in alıkoyduğu aktivistlerin tahliyesine dair soruya Bakan Fidan şu şekilde yanıt verdi:
"Tahliye operasyonlarına gelince: Sumud filosuyla başlattığımız operasyonlarda verimlilik ve etkinlik sağladık; Özgürlük Filosundaki vatandaşlarımızın tahliyesinde de başarılı olduk. Hiç kimsenin burnu kanamadan tüm vatandaşlarımızı — aralarında milletvekilleri de olmak üzere — tahliye etme imkanı sağladık. Türkiye’nin bu çabası sadece vatandaşlarımızla sınırlı kalmamış; Cumhurbaşkanımızın talimatıyla yabancı aktivistlerin tahliyesine de büyük bir hassasiyet gösterildi. Bu kapsamda 21 ülkeden 76 aktivisti tahliye ettik. Şu anda geride kalan vatandaşımız ya da aktivistimiz geride kalmadı. Bazı milletlere mensup kişilerin halen idari işlemler sürmektedir. Genel hedeflerimize ulaştığımızı söyleyebilirim. İsrail’in alıkoyduğu aktivistlerin geri getirilmesi üstün bir çabaydı; diplomatik, lojistik ve ulaştırma ayağında yoğun bir koordinasyon sağlandı. Türk Hava Yolları’na da bu süreçteki iş birliği için ayrıca teşekkür ediyoruz; ihtiyaç halinde uçak ve lojistik desteği hızla seferber ettiler."