(ANKARA) - Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan, "ABD'nin her isteğini yerine getirdiğini, bizlerin ise hiç bir şey elde edemediğini gözlemliyoruz. Ardından Trump, Sayın Cumhurbaşkanı'nın sandalyesini tutuyor. Eğer 225 Boeing uçağını ben alsaydım, benim de sandalyemi tutardı Trump. AKP ve MHP koalisyonunun küresel güçlerin baskılarına direnmesi mümkün değil. Değişim sağlamak için iktidarı değiştirmek şart" ifadelerini kullandı.
Partisinin İl Başkanları Toplantısı öncesinde açıklama yapan Erbakan, şöyle devam etti:
"Türk siyaset tarihine geçen başarılı 1. ve 2. kongrelerimizin ardından 3. Olağan Kongremize doğru ilerliyoruz. "Kuramazlar, yapamazlar, başaramazlar, yüzde 1 bile oy alamazlar" diyenlere rağmen partimizi kurduk, her gün büyüdük ve milletimize umut olduk. Üye sayısı ve oy oranı bakımından Türkiye'nin 3. en büyük partisi haline geldik.
Yeni dönemde daha çok çalışacağız
Önümüzde daha birçok yıl ve atılacak büyük adımlar var. En önemlisi, sorumluluklarımız var; Doğu Türkistan'da Türk ve Müslüman kimliği nedeniyle sistematik Çin işkencesine maruz kalan 60 milyon insanın sorumluluğu bizim omuzlarımızda. Myanmar'da, tek "suçlu" Müslüman olduğu için zulme uğrayan milyonların kurtarılması da bizim sorumluluğumuz. Keşmir'de yıllardır eziyete maruz kalan Müslüman kardeşlerimiz için de aynı doğrultuda görevlerimiz var. Gazze, Filistin için de sorumluluklar üstlenmemiz gerekiyor. Bu bilinçle yeni dönemde daha fazla çalışacağız.
KAAN'a motor verilmesine onay çıkmamıştır
Sayın Cumhurbaşkanı'nın "fevkaladenin fevkinde" bir ziyaret gerçekleştirdiği ABD ile ilgili de değerlendirmelerde bulundu. Toplantı öncesi ABD Dışişleri Bakanı Rubio, Türkiye dahil birçok ülke liderinin Trump'la görüşmek için yalvardığına dair açıklama yaparak nezaket kurallarını çiğnedi. ABD Suriye Özel Temsilcisi ve Ankara Büyükelçisi Tom Barrack ise, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı'na meşruiyet sağladıklarını iddia etti. Bu cüretkar tavırlara karşı, İletişim Başkanlığı'nın durumu toparlama çabası cılız kaldı. Görüşmeden F-16 modernizasyonuna, F-35'lere ve KAAN'a motor verilmesine dair onay çıkmadı.
1 trilyon dolara yakın faizi 26 yılda ödeyecekler
Denk bütçe olmadan Türkiye'nin ekonomik alanda feraha çıkması mümkün değil. Orta vadeli programda şu ifade var: "23 yıldır denk bütçe yapmadık, önümüzdeki 3 yılda da denk bütçe beklemeyin." Bu, önümüzdeki üç yıl içinde 10 trilyon liranın üzerinde yani yaklaşık 250 milyar dolarlık yeni bir borçlanmanın yapılacağını gösteriyor. Borçlanmaya devam edileceği, bütçe açığını artırarak sürdürülmesi gerektiği planlanmakta. Faiz harcamaları ise 2025'de 2 trilyon lira; 2026'da 2.74 trilyon lira; 2027'de 3 trilyon lira; 2028'de ise 3.35 trilyon lira olacağı ifade ediliyor. Yani, önümüzdeki 3 yılda yıllık ödenecek faiz, 2 trilyondan 3.35 trilyona çıkacak. 2024 sonuna kadar AK Parti'nin iktidarında yaklaşık 598 milyar dolar faiz ödemesi gerçekleştirilmiş olacak. 2025'te 52 milyar dolar faiz ödenecek. Orta Vadeli Program çerçevesinde önümüzdeki üç yıl içerisinde 181 milyar dolarlık faiz daha ödemesi yapılacak ve 2028 sonuna geldiğimizde, AK Parti'nin 26. yılında 831 milyar dolarlık faiz ödemiş bir ülke olarak tarihe geçecek. Yani, toplamda 1 trilyon dolara yakın faizi 26 yılda ödemiş olacaklar. Zamlarla ve vergilerle, milletin alın teri toplanarak faize veriliyor.
AKP ve MHP koalisyonunun küresel güçlerin dayatmalarına karşı çıkmaları mümkün değildir
Tüm bunlara rağmen, Cumhurbaşkanı tarafından 225 adet Boeing uçağının alım anlaşması imzalanmıştır. Heybeliada Ruhban Okulu'nun açılması için üzerimize düşeni yapmaya hazırız denilmiştir. ABD'den 70 milyar metreküp sıvılaştırılmış doğalgaz alımına dair anlaşma yapıldı. Ayrıca Eskişehir'deki nadir toprak elementlerinin işletme ruhsatı ABD'ye verilmiştir. Yine Cumhurbaşkanı, Türkiye'ye dönerken İranlı isimlerin olduğu 22 kişi ve 17 kuruluşun mal varlıklarını dondurdu. Tüm bu gelişmeleri değerlendirdiğimizde ABD'nin her isteğinin yerine getirildiğini, bizim ise hiç bir şey elde edemediğimizi görüyoruz. Sonrasında Trump, Sayın Cumhurbaşkanı'nın sandalyesini tutuyor. Eğer 225 Boeing uçağını ben alsaydım, benim de sandalye tutar Trump. Artık AKP ve MHP koalisyonunun küresel güçlerin dayatmalarına direnmesi mümkün değil. Değişim sağlamak için iktidarı değiştirmek şarttır.
İktidar yorgun, iktidar çaresiz
WJP (World Justice Project), Türkiye'nin de aralarında bulunduğu 142 ülkede "bağımsız yargı', "hukuk devleti', "adil yargı sistemi" ve "yargı üzerinde siyasi güç etkisi" gibi unsurları değerlendiriyor. İlkeler açısından bu yıl Türkiye birkaç sıralama gerileyerek 117. sıraya düştü. Angola, Nijer, Madagaskar, Rusya, Honduras gibi ülkeler, "hukukun üstünlüğü" skalasında Türkiye'nin üstünde yer alıyor. İktidar partisinin adında adalet var ama 23 yıl sonunda gelinen noktada adaletten eser kalmadı. İktidar yorgun, çaresiz ve sorunlara çözüm olması gerekirken sorunların kaynağı haline geldi. Acilen bir değişim şart; bu değişimin milli görüş yönünde olması gerekiyor.
Fotoğrafla ilgili tabiri caizse spontane gelişen bir durum oluştu
Erbakan, TBMM'de Erdoğan ile diğer siyasi parti liderlerinin verdiği pozla ilgili bir soruyu yanıtladı: "Fotoğrafla ilgili orada tabiri caizse spontane gelişen bir durum oluştu. Biz de oradaydık. Sayın Cumhurbaşkanı'na hayırlı olsun dileklerimizi ilettik, elini sıktık. Ancak biz oradan çıkıp diğer genel başkanların orada oturmayı tercih ettiğini gözlemledik. Cumhurbaşkanı sıfatıyla bulunuyor. Dolayısıyla sanki AK Parti Genel Merkezinde Sayın Tayyip Erdoğan, AK Parti Genel Başkanı sıfatıyla oturuyormuş gibi algı yaratmamak gerekiyor. Herhangi bir ittifak ya da yeni oluşum haberleri çıkacağını düşünmüyorum" dedi.
Biz her zaman millete gidilmesinden yanayız
İktidarın 2026 yılında anayasa referandumu yapacağı iddialarına yanıt veren Erbakan, "Referandum konusunda her zaman millete gidilmesinden yanayız. Millete gidip sorulması daha demokratik ve uygun olur." şeklinde konuştu.
Gazze'deki kardeşlerimizi selamete çıkarsın duasını yapıyoruz
Gazze'deki son durum ve Hamas'ın açıklamalarıyla ilgili değerlendirmelerde bulunan Erbakan, "Burada söz hakkı Filistinli kardeşlerimize aittir. Onların söylediklerine saygı duyuyoruz. Daha önce, Gazze'deki bu katliamın durması ve İsrail'in çekilmesi durumunda İsrailli esirleri bırakmaya hazır olduklarını ifade etmişlerdi. Ancak, silah bırakılacaksa bu silahları ABD ya da İsrail'e vermeyeceklerini, bağımsız bir Filistin yönetimine vereceklerini kaydettiler. Biz gelişmeleri yakından takibe devam edeceğiz; Hamas'ın söylediklerinin gerçekleştirilip gerçekleştirilmeyeceğini göreceğiz. İnşallah Allah, Gazze'deki kardeşlerimizi selamete çıkarsın." diye belirtti.
