(NİĞDE) - CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, kırmızı etin fiyatlarının yeniden yükselişe geçtiğine dikkat çekti. Gürer, üreticilere yeterli desteğin sağlanması gerektiğini belirtti. Yem, veteriner masrafları, ahır giderleri, mazot ve elektrik fiyatlarının altında ezilen besicinin bu döngü kırılmadıkça fiyatların daha da yükseleceğini aktardı. Gürer ayrıca, ithalatın çözüm olmadığını, yerli hayvancılığın mutlaka geliştirilmesi gerektiğini vurguladı.
Dar gelirli için et artık lüks oldu
Gürer, etin temel bir gıda olmasına rağmen emekli ve sabit gelirli aileler için lüks bir tüketim şekline dönüştüğüne dikkat çekti. Şöyle devam etti:
"Eğer et fiyatları bu şekilde yükselmeye devam ederse, vatandaş sofrasından etten tamamen uzaklaşacak. Gramla et almak bile zorlaşacak. Tarım ve hayvancılık politikalarının yerli üreticiye dayalı, ithale değil, tüketiciyi koruyarak uygun fiyatla et almasını sağlaması gerekiyor. Besici, kesimhaneye verdiği hayvanın fiyatını özel marketlerde üç katı olarak buluyorsa burada bir sorun var demektir. Kasaplarda fiyat artışları giderler ile açıklansa da, Et ve Süt Kurumu'ndan temin edilen etin fiyatlarının 1000 TL'den başlayarak 1500 TL'ye kadar çıkması bu sürecin iktidar tarafından doğru yönetilmediğini gösteriyor."
2010'dan bu yana 10 milyon baş büyükbaş hayvan ithal edildiğini ve 12 milyar dolar harcandığını belirten Gürer, ama sorunların çözülmediğini ifade etti. "Çünkü yerli üretim desteklenmedi. Ankara'daki özel markette dana bonfile kilosu 12000 TL. Bu fiyat Türkiye'nin birçok yerinden yüksek. Et ve Süt Kurumu ithal edilen ürünleri bu fiyatlarla satıyorsa, neden ithalat yapıldığını açıklamak zorundadır. İthalatın maliyetleri dengelemek için yapıldığı söyleniyor ama bu şekilde satılan bir ürün varken gereksiz bir masaldan başka bir şey değildir. Niğde'nin Bor ilçesindeki kasapta bonfile fiyatı 800-900 TL, pirzola 650 TL, kıyma 650 TL. Eğer ithal ürün Ankara'da bonfile 1200 TL'den satılıyorsa fiyat dengesizliği ortada."
"Satışlarımız geçen yıla oranla yüzde 75 düştü. Vatandaşın alım gücü kalmadı. Para değerini kaybetti. Dana karkas kesim fiyatı 460-470 TL'ye dayanıyor. Ben de uzun yıllardır kasaplık yapıyorum, ailemizin tümü bu meslekte. Niğde'nin en eski kasaplarından biriyiz ama kasaplık bitme noktasına geldi. Marketler bizden daha yüksek fiyatlarla satış yapıyor. Bazı Ankara kasapları eti 1000 liraya satarken, biz 650-700 TL'ye satabiliyoruz. Hayvancılık da çok zor durumda. Çoban maaşı 50-70 bin lira oldu, çoban bulmakta zorlanıyoruz. Dört çobanım vardı ama hepsi kaçtı. Bir 50 kg'lık yem torbası şu an 850 lira. Gelir yok, gider çok. 12 damızlık hayvanım var ama yılbaşında işi bırakacağım, oğlum devam edecek. Bu süreç böyle gidecek gibi görünmüyor."
Yerli hayvancılık desteklenmeli
Gürer, çözüm yollarına yönelik önerilerini sundu: "Yem sübvansiyon edilmesi, besiciye yeterli yardımın yapılması ve yerli hayvancılığın mutlaka desteklenmesi gerekiyor. Şu an hayvancılık yapan çiftçilerin ayakta kalabilmesi oldukça zor. Anadolu'daki kasaplarda ortalama fiyat 600-700 TL iken, aynı ürün ithal geldiğinde büyük marketlerde 1000-1100 TL arasında satılıyor. Burada büyük bir yanlış var. Hem üretici hem kasap sıkıntıya düşerken, büyük marketler bu işten kazanç sağlıyor. Türkiye bu durumu çözmek zorunda, çünkü çocuklar etten ve sütten mahrum kalıyor, protein alamıyor. Gelecekteki nesillerin sağlıklı gelişimi bile bu durumdan etkileniyor. Emekli ve sabit gelirli vatandaşların eti bulması da her geçen gün zorlaşıyor."