Eskişehir İl Sağlık Müdürü Doç. Dr. Yaşar Bildirici, 8 Mayıs Dünya Talasemi Günü dolayısıyla bir mesaj yayınladı. Bildirici mesajında, Türkiye'de beta-talasemi taşıyıcılık oranının yüzde 2,1 olduğunu ve bu oranın bölgelere göre yüzde 0,6 ile yüzde 13 arasında değiştiğini belirtti. Akraba evliliklerinin sıklığı nedeniyle genetik geçişli bir hastalık olan talasemi vakalarının arttığını kaydeden Bildirici, her yıl yüzlerce hasta çocuğun dünyaya geldiğini ve bunun aileler ve toplum üzerinde ciddi maddi ve manevi yükler oluşturduğunu ifade etti.
Bildirici, talasemi taşıyıcılarının çoğunun hastalığı taşıdıklarının farkında olmadığını, genellikle hasta bir çocuk doğduğunda veya özel kan testleriyle taşıyıcılığın öğrenildiğini söyledi. Türkiye'de 1 Kasım 2018'den bu yana uygulanan 'Evlilik Öncesi Hemoglobinopati Tarama Programı' kapsamında, evlilik öncesi sağlık raporu almak isteyen çiftlere aile hekimleri aracılığıyla danışmanlık hizmeti verildiğini açıkladı. Erkek eş adayından alınan kan örnekleriyle tarama testlerinin yapıldığını, erkek aday taşıyıcı çıkarsa kadın adayın da teste yönlendirildiğini belirtti.
Bu tarama programının amacının, her iki eş adayının da taşıyıcı olması durumunda hasta bebek doğumunun önüne geçmek olduğunu vurgulayan Bildirici, çiftlerden sadece birinin taşıyıcı olmasının evlenmelerine engel olmadığını, ancak her iki eş adayının da taşıyıcı olması durumunda doğacak çocuklarda hastalık riskinin yüksek olduğunu söyledi. Bu çiftlerin genetik danışmanlık merkezlerine yönlendirildiğini ve sağlıklı çocuk sahibi olmaları için bilgilendirildiklerini aktardı. Her iki eş adayının da taşıyıcı olduğu durumlarda, genetik danışmanlık alınarak tüp bebek uygulaması ve preimplantasyon genetik tanı yöntemleriyle sağlıklı bebeklerin dünyaya gelebileceğini belirten Bildirici, hasta bebek doğum riskinin önceden biliniyor olmasının ve bir genetik tanı merkezinin takibinde olunmasının büyük önem taşıdığını ifade etti.
Doç. Dr. Bildirici, 8 Mayıs'ın 1993 yılından beri 'Dünya Talasemi Günü' olarak kutlandığını hatırlatarak, Türkiye'de de çeşitli etkinliklerle hemoglobinopatilerin önemli bir halk sağlığı sorunu olarak gündemde tutulmasının ve toplumun bilinçlendirilmesinin hedeflendiğini belirtti. Mevcut hemoglobinopati hastalarının yaşam süresinin uzatılması ve yaşam kalitelerinin artırılmasının da programın önemli hedeflerinden biri olduğunu vurgulayan Bildirici, talaseminin önlenebilir bir hastalık olduğunu ve bu konuda yapılan taramalar ve bilinçlendirme çalışmaları ile sağlıklı nesiller yetiştirmenin mümkün olacağını sözlerine ekledi.
