Erzurum Teknik Üniversitesi (ETÜ) Sosyal Bilimler Enstitüsü tarafından düzenlenen II. Sosyal Bilimler Lisansüstü Öğrenci Sempozyumu, yoğun katılımla gerçekleştirildi.
Sempozyumda, sosyal bilimlerin farklı disiplinlerinden lisansüstü öğrencileri ve akademisyenler bir araya geldi. Açılış programına ETÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Naim Ürkmez, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hüseyin Daştan, Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Uğur Akbulut, Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Serap Bedir Kara, akademisyenler ve çok sayıda öğrenci katıldı.
Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Serap Bedir Kara, sempozyumun sosyal bilimler alanında nitelikli akademik üretimi desteklemek ve disiplinlerarası farkındalık oluşturmak amacıyla düzenlendiğini belirtti. Prof. Dr. Kara, bu yıl da yoğun ilgi gören sempozyum gibi etkinliklerin öğrencilerin akademik gelişimlerine ve sosyal bağlarını güçlendirmelerine katkı sağladığını söyledi. ETÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Naim Ürkmez ise ETÜ olarak öğrencilerin akademik donanım kazanmasının yanı sıra proje üretme, sunum yapma ve bilimsel iletişim becerileri edinmelerini önemsediklerini ifade etti. Prof. Dr. Ürkmez, "Bir şeyin otuzuncusunu yapabilmek için birincisini başlatmak gerekir. Bu gibi etkinlikler akademik üretimin yanı sıra öğrencilerimizin gelişiminde büyük rol oynuyor" dedi. Rektör Yardımcısı Ürkmez ayrıca "Akademik çalışmaların yanı sıra burada kurulan dostluklar, paylaşılan tecrübeler de çok değerli. Emek veren tüm akademisyenlerimize ve katılımcı öğrencilerimize teşekkür ediyorum" şeklinde konuştu. Ürkmez, sosyal bilimlerin doğası gereği disiplinlerarası yaklaşımlara açık olduğunu belirterek, tarihçi Fernand Braudel'in sosyal bilimler arasında örülen duvarlara dair metaforunu hatırlattı. "Braudel'in de dediği gibi sosyal bilimler temelde aynı mantaliteye dayanır. Ancak aralarına öyle yüksek duvarlar örmüşlerdir ki, birbirlerinin ne yaptığını göremez hale gelmişlerdir" diyen Ürkmez, bu sempozyumun bu duvarların yıkılması, farklı disiplinlerdeki akademisyen ve öğrencilerin birbirlerinden haberdar olması için çok değerli bir fırsat olduğunu vurguladı. Bu tür etkinliklerin öğrencilerin sosyalleşmesine ve akademik çevreyle tanışmasına katkı sağladığını belirten Ürkmez, "Burada sadece sunum yapılmıyor. Aynı zamanda fikir alışverişi yapılıyor, ilham alınıyor, yeni akademik dostluklar kuruluyor. Bizler de kendimizi bu şekilde geliştirmeye çalıştık. Hâlâ sempozyumlara katılıyor, yeni fikirlerle buluşuyoruz. Bu canlılık ve etkileşim akademik hayatın vazgeçilmezidir" ifadelerini kullandı. Sempozyumda, farklı üniversitelerden alanında uzman akademisyenlerin de katılımıyla 11 farklı sosyal bilimler alanında 21 oturum gerçekleştirildi ve 42'si çevrim içi, 38'i yüz yüze olmak üzere toplamda 80 bildiri sunuldu.
