Erzurum Şehir Hastanesi’nde "Beyin Ölümü Tespiti ve Donör Bakımı Farkındalık Sempozyumu" düzenlendi. Organ ve Doku Nakli Erzurum Bölge Koordinasyon Merkezi tarafından organize edilen sempozyumda, Sağlık Bakanlığı Doku, Organ Nakli ve Diyaliz Hizmetleri Daire Başkanı Doç. Dr. Erkan Ölçücüoğlu, Erzurum ve bölge halkının organ bağışı konusunda duyarlı olduğunu belirtti.
Ölçücüoğlu, Türkiye'de çok sayıda hastanın organ beklediğini ve bu soruna çözüm bulunması gerektiğini vurgulayarak, "Kadavradan istediğimiz yere doğru gidemiyoruz, canlıdan daha fazla organ nakli yapılıyor." dedi. Kadavradan organ bağışına odaklanılması gerektiğini ifade eden Ölçücüoğlu, canlıdan organ almanın sağlıklı kişiye zarar verdiğini, bu nedenle de tıbbın temel kuralına aykırı olduğunu söyledi. Ölçücüoğlu, "Böbreği, karaciğeri sağlıklı kişiye hastanelerin en riskli alanında, ameliyathanede 'gel organlarını ver' diyoruz. Şimdi böyle en riskli alanda yapılan işi mi tercih etmeliyiz, yoksa beyin ölümü gerçekleşmiş artık hayata dönmesi mümkün olmayan insanlardan mı organ alacağız?" diye konuştu.
İl Sağlık Müdürü Gürsel Bedir ise organ naklinin önemine dikkat çekerek, bir insanın başka bir insana verebileceği en önemli hediyenin organ olduğunu söyledi. Bedir, "İnsanların hayatına dokunuyoruz, olağanüstü işler yapan kıymetli hocalarımıza da şükranlarımı sunuyorum. Vatandaşın bize vereceği destek, hayat kurtarmak üzerine sadece karar vermek. Bir insanı kurtarmak insanlığı kurtarmak gibi bir şeydir. Bir kişinin hayatına bile dokunmak bizim için paha biçilemez mutluluk duygusu." ifadelerini kullandı. Hastane Başhekimi Doç. Dr. İbrahim Hakkı Tör de modern tıbbın beyin ölümünü geri dönüşü olmayan bir durum olarak tanımladığını belirterek, bu tanının bilimsel bir süreç olmasının yanı sıra etik ve vicdani bir sorumluluğun da başlangıcı olduğunu söyledi. Türkiye'de yılda yaklaşık 2 bin beyin ölümü bildirimi yapıldığını, ancak donör dönüşüm oranının yüzde 25-30 seviyelerinde olduğunu belirten Tör, organ bağışının tıbbi bir tercih olmanın ötesinde ahlaki bir duruş, vicdani bir sorumluluk ve toplumsal bir medeniyet göstergesi olduğunu vurguladı. Sempozyumda çeşitli uzmanlar, kadavradan organ bağışı, beyin ölümü tanı süreci ve donör bakımı gibi konularda sunum yaptı.
