Haber: Mehmet Rebii ÖZDEMİR
(SAMSUN) – Elektrik Mühendisleri Odası (EMO) Samsun Şube Başkanı Adnan Korkmaz, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ABD ziyareti sırasında imzalanan enerji anlaşmalarına sert bir eleştiri yöneltti. Korkmaz, "Ülkemizin enerji politikası, dışa bağımlılığı azaltmak ve yerli kaynaklara kamusal yatırım yapmak yerine, küresel enerji tekelleri ile bir denge kurmaya çalışıyor," dedi. Verilere göre, BOTAŞ ile ABD'li Mercuria arasında her yıl yaklaşık 4 milyar metreküp doğalgazın tedariki için 20 yıllık bir anlaşma yapıldı. Bunun toplamı 70 milyar metreküp doğalgaza eşdeğer LNG'ye ulaşıyor. Ayrıca, aynı gün içinde başka bir ABD'li şirket olan Woodside ile BOTAŞ arasında, 2030 yılından itibaren 9 yıl boyunca yaklaşık 5,8 milyar metreküp LNG'nin, çoğunlukla Louisiana LNG Projesi'nden BOTAŞ'a tedarik edilmesi üzerine ön mutabakat sağlandığı bildirildi.
Nükleer enerji iş birlikleri derinleşiyor
Nükleer enerji alanında, 25 Eylül 2025 tarihinde ABD ile bir iş birliği zaptının imzalandığı öğrenildi. Bu Stratejik Sivil Nükleer İş Birliği Mutabakat Zaptı, iki ülke arasında sivil nükleer enerji iş birliği yapılmasını içeriyor. Bu tür belgelerin teknik anlaşmalara ve uygulama adımlarına zemin hazırladığı dikkate alındığında, Türkiye'nin ABD kontrolünde bir santrala ev sahipliği yapma riski bulunuyor. Verilecek alım garantileriyle Türkiye'nin kamu kaynaklarının, daha önce Rusya'ya yönlendirildiği gibi, şimdi de ABD'ye akmasının hedeflendiği aşikar. Böylece, Türkiye'nin enerji politikası daha fazla dışa bağımlılık ve küresel enerji tekelleri ile bir ilişki kurmaya dayalı bir şekil alıyor.
Atıl üretim kapasitesi ve yanlış enerji politikası
Bugün doğalgaz ve nükleer santrallara verilen alım garantilerinin sonucu olarak ülkede atıl bir üretim kapasitesi mevcut. Bu durum, yerli ve yenilenebilir kaynaklarla yapılan santralların yaygınlaşmasının önündeki en büyük engeli oluşturuyor. Avrupa ülkeleri, nükleer ve kömür gibi sorunlu kaynaklardan vazgeçerek arz güvenliğini sağlarken, Türkiye'nin bu süreçte seferber olması ve yatırımcı arayışında bulunması, yanlış bir enerji politikasının derinleşmesine yol açıyor. Rusya'ya olan bağımlılığın azaltılması ve kaynak çeşitliliğinin artırılması Türkiye için kritik bir öneme sahip. Bunu gerçekleştirmek için tek şart, kamusal bir plan dahilinde yerli teknoloji geliştirerek yenilenebilir enerji kaynaklarına yatırım yapmaktır.