Emekli ikramiyesine bin liralık artış öngören iktidar teklifi emeklileri memnun etmedi. İstanbul'un alışveriş merkezlerinden Eminönü'nde ANKA'ya konuşan emekli vatandaşlar "Her şeye kepçeyle, emekliye çay kaşığıyla... Dışarıda çay içemiyoruz. Zor durumdayız. Yolda kalmış, sahipsiz gibiyiz. Bir yerden yardım paketi gelecek diye bakıyoruz, açık açık. Neye yeter 4 bin lira para? Götüren götürüyor." dedi.

Emekli bayram ikramiyesinin 4 bin lira olmasını öngören kanun teklifi AK Parti grubu tarafından Meclise sunuldu. DİSK Araştırma Merkezi (DİSK-AR) başta olmak üzere çok sayıda sendika ve emekli örgütü teklife tepki gösterdi. DİSK-AR açıklamasında 4 bin liralık emekli bayram ikramiyesinin yetersiz olduğu vurgulanırken, "Çünkü emekli bayram ikramiyesi 2018’de asgari ücretin yüzde 62’sine karşılık geliyordu. Bu oranın korunması için ikramiyenin 13 bin 793 TL olması lazım. İkramiye 2025'te 4 bin TL olunca asgari ücretin yüzde 18’ine geriledi. Emeklinin iki bayramda toplam ikramiye kaybı 19 bin 586 TL oldu." denildi.

ANKA'nın Eminönü'nde mikrofon tuttuğu emekli vatandaşlar da bin liralık artışı eleştirdi. Dışarıda çay bile içemediklerini, çok zor durumda olduklarını belirten vatandaşlar "Bu devlette adalet diye bir şey yok ki. Mahkemelerde de adalet yok, sosyal hayatta da adalet yok. Bunu da duysunlar başımızdakiler... Karaborsayı gördük, her şeyi gördük ama bu kadar pahalılık görmedik. İnsanlar per perişan” dedi.
‘BİN LİRA NEYE YARAR?’
"Hakkımızı vermiyorlar, zehir olsun onlara. Bin lira neye yarar? Markete gidiyorsun, 2-3 bin liraya bir poşet dolduramıyorsun. Zor yaşıyoruz. Bir yerden yardım paketi gelecek diye bakıyoruz, açık açık. Neye yeter 4 bin lira para, hiç. Ama götüren götürüyor. Zor durumdayız. Yolda kalmış, sahipsiz gibiyiz."
"Durumlar zor. Emekli maaşını bugün alıyorum, yarın bitiyor, ondan sonra borç yapıyorum bir dahaki aya."
‘BİR EZENLER, BİR EZİLENLER VAR YA, BİZ O GİBİYİZ’
"Hiç iyi değil. Bu pahalılığa göre, yeterli değil. (Emekli maaşı) yetmiyor. Her şey eksik, tam olan bir şey yok. Nerede ne yapacağımızı bilemiyoruz, dışarda çay içemiyoruz. Bir ezenler, bir ezilenler var ya, biz o gibiyiz. Ya tam zayıfsın, ya tam tepedesin. Adamına göre muamele herhalde. Emekli, şimdiye kadar çalışmış, hak etmiş, ama vermiyor. Bu devlette adalet diye bir şey yok ki. Bu devlette adalet yok. Mahkemelerde de adalet yok, sosyal hayatta da adalet yok. Bunu da duysunlar başımızdakiler."

‘HER ŞEYE KEPÇEYLE VERİR, EMEKLİYE ÇAY KAŞIĞIYLA’
"Her şeye kepçeyle verir, emekliye çay kaşığıyla. Emeklileri düşünen yok. Hadi benim evim var, evi olmayan ne yapacak? Büyük olan 45 yaşında, daha evlenmedi. Küçük de 38 yaşında o da evlenemiyor. Ekonomik şartlardan dolayı evlenemiyorlar. Bu Ramazan daha zor, fiyatlar çok uçmuş. Eskiden her şey rahattı, hesabını yapıyordun. Şimdi yapamıyorsun, her gün değişiyor fiyatlar."
‘İNSANLAR PER PERİŞAN’
"Biz İstanbul doğma büyümeyiz. Her şeyi gördük. Karaborsayı gördük, her şeyi gördük ama bu kadar pahalılık görmedik. İnsanlar per perişan. Böyle olmaz ki. Tarihi geçmiş gıdaları alıyoruz, üstlerine yeni tarih vurulmuş, sütler, peynirler, yoğurtlar. Her şey berbat durumda. Gıda, şu, bu, her şey. Olmuyor böyle."