Elçi: PKK, Kemalizmin tamamlamak istediğini sürdüren bir yapı

Elçi: PKK, Kemalizmin tamamlamak istediğini sürdüren bir yapı

Medrese Alimleri Vakfı Başkanı Tayyip Elçi, PKK'nın yanlış anlaşıldığını, bu yapının Kürtlere karşı Kemalizm üzerinden bir dayatma olduğunu vurguladı.

(TBMM) - Milli Dayanışma Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu toplantısında MEDAV Başkanı Tayyip Elçi, Cumhuriyet'in kuruluşu sonrası toplumda tek tip bir yapı oluşturulmaya çalışıldığını söyledi. Elçi, "Kemalizm ile sağlanan bu çabalar sonuç vermeyince, üst aklın içerdik uzantılarıyla birlikte Kürtleri hedef alan bir strateji geliştirilmiş ve PKK adı altında bir örgüt kurulmuştur. PKK, Kürtlerin oluşturduğu bir yapı değildir. Bu, Kürtlerin devlete karşı baş kaldırma hareketi ya da Kürtlerin yönetiminde bir örgüt de değildir. Aksine, Kemalizmin yarım bıraktığını tamamlamayı amaçlayan, Kürtleri dini ve ahlaki olarak yozlaştırmayı hedefleyen bir yapıdır.'

Farklı etnik grupların Türkiye'nin çeşitli alanlarında ana dillerini kullanma hakkındaki sıkıntıları ve farklı inanç gruplarının ibadetlerini yerine getirmekte yaşadığı zorluklar hepimizin malumu. İslam, bizi kardeş ilan ettiğinden, kardeşliğin barışla pekişmesi gerektiğini de dinimizden biliyoruz. Kur'an'ın, Kürt, Türk ve Araplar dahil tüm insanları Adem'in çocukları olarak kabul ettiğini hatırlatmakta fayda var.

"Bu husus kardeş kabul ettiğimiz kişi ve topluluklara hakarettir"

İletişim, insan yaşamının en önemli parçasıdır. İnsanlar çeşitli dillerle iletişim kurarlar. Ancak, bir dili yok etmeye çalışmak, o dili konuşan bireylerin insanlığını tehlikeye atar. Bu, sadece o dili kullanan topluluklara karşı bir hakarettir ve medeni dünya gözünde bir insanlık suçudur. Ana dilde eğitim ve öğretimi engellemek, Kur-an'a da aykırıdır. Ayrıca, Diyanet İşleri'nin hutbelerdeki mesajlarını Kürt halkına ulaştırmada ana dillerinin kullanılmasının talep edilmesi, insani bir haktır.

Milli birliği zedeleyen unsurlardan biri, fikirleri yüzünden haksız yere cezaevinde bulunan tutukluların durumudur. Bu durumun ivedilikle düzeltilmesi ve af konusunun bir an önce gündeme gelmesi gerekiyor. Kadınlar da toplumun yarısıdır ve erkeklerle eşit haklara sahiptir. Medeniyet düzeyi, kadınların özgürlükleriyle doğru orantılıdır. Kadınlar, daha özgür ve yeterli imkânlara sahip olduklarında, toplum da o kadar ilerler.

"

Osmanlı'nın dağılmasından sonra, Cumhuriyet'in kuruluşu döneminde, tek tip bir toplum oluşturma çabaları nedeniyle birçok kişi etnik kimliğinden dolayı zulme uğramıştır. Kürtler, bu dönemde ikinci bir zulme maruz kalmıştır. Milliyetçilik, devlete hâkim bir politika haline gelmiş; herkes, Türk kimliği altında toplumsal hayata katılmaya zorlanmıştır. Bütün bu uygulamalar, İslam'ın bize sunduğu kardeşlik ruhunu yok etmeye yönelik olmuştur.

PKK, Kürtlerin asil bir duruş sergilediği başka bir yapıya dönüşmemiştir. Dillerini, kültürlerini korumaya çalışmışlardır ancak sosyal baskılar altında ezilmişlerdir. 1980'li yıllara kadar pek çok kişi Kemalizm'in getirdiği baskılardan etkilenmemiştir. Ancak zamanla, PKK'nın kurulması, Kemalizmin tamamlamak istemediği açmazların bir sonucudur. Bu yapı, birçok açıdan Kürt toplumu üzerinde baskı oluşturan bir unsurdur.

Kürt meselesinin çözümü, yalnızca güvenlik ya da ekonomik bir mesele olarak ele alınamaz. Kültürel, tarihî, sosyolojik, siyasi ve dini boyutlarıyla çok karmaşıktır. Uzmanlar, bu mesele üzerine disiplinler arası bir çalışmayla doğru ve kalıcı çözümler geliştirmelidir.

Eğitimde medreselerin yerini koruması önemlidir. Bu kurumlara, çağdaş eğitim materyalleriyle desteklenmeli ve devlet aklıyla yönlendirilmelidir. Medreseler, hem dini eğitimin hem de toplumsal huzurun temel taşlarıdır. Kütüklerin birleşme bağı, etnik farklılıklar değil, aynı inanç ve vatan paydasında birleşmektedir.

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.