Ekonomist Mert Başaran’dan “Hayırlı olsun” tepkisi: Çeyrek altın alır gibi çeyrek ev dönemi!

Ekonomist Mert Başaran’dan “Hayırlı olsun” tepkisi: Çeyrek altın alır gibi çeyrek ev dönemi!

Türkiye’de yaşanan enflasyonist ortam, ev sahibi olmayı birçok insan için zorlaştırmış durumda. Ev alamayan vatandaş için yeni uygulamalar ortaya çıkmaya başladı. Çeyrek ev dönemi de bunlardan biri...

Özellikle son üç yılda artan döviz kurları, enflasyon ve yüksek faiz oranları nedeniyle vatandaşlar, maaşlarının ya da gelirlerinin yetmediği bir dönemle karşı karşıya kaldı. Bu ekonomik tablo, daha önce kredi kullanarak rahatça ev alabilen beyaz yakalı ve mavi yakalı çalışanların bile ev sahibi olmasını imkânsız hale getirdi.

ev-alacaklar-icin-bddkdan-kritik-karar-2-yil-geri-odemesiz-1-yil-17095331443046.jpg

EV ALMAK HAYAL OLDU

2000’li yıllarda rahatça ev ve araba sahibi olabilen kesimler, özellikle Covid-19 salgınının ardından gelen ekonomik krizler, faiz indirim kararları ve döviz kurundaki dalgalanmalar nedeniyle daha da zor durumda kaldı.

Türkiye'deki ekonomik politikaların sık sık değişmesi, Merkez Bankası ve Hazine ve Maliye Bakanlığı'ndaki yönetim değişiklikleri de bu durumu daha karmaşık hale getirdi. Özellikle Kahramanmaraş merkezli depremlerin neden olduğu mali yük, bu ekonomik sıkıntıların üzerine eklendi.

evkaonut.jpg

EV ALIMINDA YENİ DÖNEM: YARIM, ÇEYREK EV

Ev almak, artık bir hayal haline gelirken, yüksek faizli krediler veya kredi kullandıramama durumları nedeniyle ev satışları durma noktasına geldi. Bu dönemde bazı yatırımcılar, çözüm olarak paylı gayrimenkul satışı modelini hayata geçirdi. Bu model, bir evin birden fazla kişi tarafından ortaklaşa alınabilmesini sağlayarak, vatandaşlara daha küçük bütçelerle gayrimenkul yatırımı yapma imkanı sunuyor.

Bu yeni model, hem yatırımcılar hem de ev almak isteyenler için alternatif bir çözüm olarak karşımıza çıkarken, birçok kişi bu yeni yöntemle ev sahibi olmayı veya birikim yapmayı hedefliyor.

EV ALMA ORANLARI DÜŞÜŞTE

Türkiye'de son yıllarda artan enflasyon, yükselen döviz kurları ve faiz oranları nedeniyle ev sahipliği oranında belirgin bir düşüş yaşandı. Ev sahipliği oranı, 7-8 yıl önce %63 seviyelerindeyken, bugün %56’ya kadar geriledi. Bu durum, konut sahibi olmanın her geçen gün zorlaştığını gösteriyor ve özellikle düşük ve orta gelirli vatandaşlar için ev almak neredeyse imkansız hale geldi.

evparaa.jpg

10 VEYA 20 PAYA BÖLÜNEBİLECEK

Bu ekonomik sıkıntılar, gayrimenkul sektöründe yeni modellerin ortaya çıkmasına neden oldu. Paylı gayrimenkul satışı olarak adlandırılan yeni sistem, yüksek maliyetler nedeniyle tek başına ev alamayan kişiler için bir alternatif oluşturuyor. Bu modelle, ev fiyatları 10 milyon liranın altındaysa 10 paya, 10 milyonun üzerindeyse 20 paya bölünebilecek. Böylece, bir evin farklı kişiler tarafından ortaklaşa satın alınması mümkün hale gelecek. Paydaşlar, bu model üzerinden paylarını satma veya kiralama yoluyla gelir elde etme imkânına sahip olacak.

Bu yeni modelin, Türkiye’de yaşanan ekonomik zorlukların bir sonucu olduğu ve insanların ev sahibi olabilmeleri için geliştirilmiş bir çözüm olarak öne çıktığı belirtiliyor. Ancak bu durum, aynı zamanda Türkiye'deki ekonomik krizlerin derinleştiğinin ve bireylerin alım gücünün giderek daha fazla eridiğinin bir göstergesi. Bu da, "Türkiye ekonomisinde daha başka ne gibi çözümler ve modeller göreceğiz?" sorusunu gündeme getiriyor.

ev-sahibi.jpg

MERT BAŞARAN: “DANAYA GİRER GİBİ…”

Ekonomist Mert Başaran, katıldığı bir televizyon programında Türkiye'deki ekonomik duruma ve konut piyasasındaki zorluklara dikkat çekti. Başaran, özellikle yükselen ev fiyatları ve artan yaşam maliyetleri nedeniyle insanların ev sahibi olabilmek için yeni yöntemler arayışında olduğunu belirtti. Konuşmasında, geçmişte ortaklaşa kurbanlık dana almanın yaygın bir uygulama olduğunu ifade eden Başaran, "Eskiden danaya girerdik, şimdi eve giriyoruz" sözleriyle bugünkü ekonomik şartların ne kadar zorlaştığını ve ev almak için yeni ilginç modellerin ortaya çıktığını vurguladı.

para2565678.webp

“Ben bu hafta fark ettim bunu. Ben kendi çevreme yaptırıyordum, ürettiğim bir şey. Şu anda büyük şirketler yapmaya başladı. Nedir? Çok basit. İnsanlar eskiden düğünlere gider tam altın takardı, sonra takamayınca yarıma düştü, sonra çeyreğe düştü ve hatta artık 1 gram ve yarım gram altınlar takılmaya başlandı. Bu enteresan bir şekilde ev işine yansıdı. Son 2-3 yıldır, 4 yıldır o kadar fiyatlar uçtu ki, kendi çevreme, ev alamayan beyaz yakalı çalışan gençlere tavsiye ediyorum, Direkt 6-7 milyon oldu çünkü. Ne yapıyor biliyor musunuz? Parça, parça alıyor. ‘Madem yapamıyorsunuz, böyle 6-7 kişi ortak girin’ diyorum. ‘600’er bin lira vererek ya da 800’er bin lira vererek, kurbana girer gibi, eskiden danaya girerdik, şimdi eve giriyoruz’ diyorum. Olacak şey değil.”

Başaran, sözlerinin devamında “Hatta 10’da 1 ev almaya gidebileceksin. Ve bunu Türkiye’de büyük şirketler yapmaya başladı. Mesela 5 milyonluk bir eve 500 bin lirayla ortak oluyorsunuz, 10’da 1’ine karşılık kira alıyorsunuz. Yani bir yaraya merhem olmak…Bakın nereye geldi. Gayrimenkul fonları da buradan çıkmıştı. Fon dışında evleri de böyle yapmaya başladılar. Böyle başladı böyle de gidecek gibi gözüküyor” dedi.

Bu konuşmasını sosyal medya hesabında da paylaşan Başaran, altına şu notu düştü:

“Danaya girer gibi, çeyrek kokoreç, çeyrek altından sonra çeyrek ev ,10 da 1 ev alma donemi başladı! Hayırlı olsun!”

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.