BULLS Yatırım Yurtdışı Piyasalar Direktörü, Ekonomist Cenk Akyoldaş, Borsa İstanbul'daki yükselişin bankacılık ve holding hisselerindeki güçlü performanstan kaynaklandığını belirtti. Akyoldaş, yurt dışı endekslerdeki toparlanma, CDS'lerdeki gerileme ve TL likiditesindeki rahatlamanın, Borsa İstanbul'a mali sektör öncülüğünde pozitif bir ivme kazandırdığını ifade ederek, yılın ikinci yarısında hisse bazlı ayrışmaların artabileceğini öngördü.
Moody's'in ABD'nin kredi notunu Aaa'dan Aa1'e düşürmesini de değerlendiren Akyoldaş, bu kararın kısa vadede sınırlı bir etki yaratabileceğini, ancak uzun vadede borçlanma maliyetleri üzerindeki baskıyı artırabileceğini söyledi. Borsa İstanbul'da mali sektör ve bankacılık hisselerinin öncülüğünde yükseliş trendinin devam ettiğini vurgulayan Akyoldaş, özellikle büyük banka hisselerine gelen alımların endeksin yukarı yönlü hareketini desteklediğini aktardı. Mali endeksin yüzde 2'yi aşan yükselişine dikkat çeken Akyoldaş, yatırımcı ilgisinin özellikle banka hisselerinde yoğunlaştığını ve Yapı Kredi, Akbank ve Koç Holding gibi güçlü isimlerin günün en çok işlem görenleri arasında yer aldığını belirtti. Koç Holding, THY ve Aselsan hisselerinin de takip edilenler arasında olduğunu ifade eden Akyoldaş, piyasalarda risk iştahının güçlü seyrini sürdürdüğünü sözlerine ekledi.
Jeopolitik gelişmelerin özellikle enerji ve savunma hisseleri üzerinde oynaklığı artırabileceğine dikkat çeken Akyoldaş, yatırımcılara bu belirsizlik ortamında riskleri dikkatle takip etmeleri tavsiyesinde bulundu. Borsa İstanbul Kıymetli Madenler Piyasası'nda standart altının kilogram fiyatının yüzde 0,5 artışla 4 milyon 54 bin TL'ye yükseldiğini belirten Akyoldaş, jeopolitik belirsizlikler ve merkez bankalarının faiz adımlarının altın fiyatları üzerinde etkili olduğunu ifade etti. ABD tahvil faizlerindeki yön arayışı ve Moody's'in not indirimi sonrası artan güvenli liman talebinin altına destek vermeye devam ettiğini söyleyen Akyoldaş, piyasaların not indirimi şokunu sindirdiğini ve ABD borsalarının haftaya pozitif başladığını belirtti. Akyoldaş, Dow Jones'un yüzde 0,32, S&P 500'ün yüzde 0,09 ve Nasdaq'ın yüzde 0,02 yükselişle kapandığını aktardı. 2023'te Fitch'in, 2011'de S&P'nin not indirimi yaptığını hatırlatan Akyoldaş, Moody's'in bu adımının sürpriz olmadığını, ancak bu tür not düşüşlerinin uzun vadede borçlanma maliyetlerini artırabileceğinden özellikle tahvil piyasası üzerinde baskı yaratabileceğini ifade etti. Fed yetkililerinin ekonomik belirsizliklerin sürdüğünü ve faiz indirimlerine dair net bir takvim sunmadığını belirten Akyoldaş, veri bağımlı duruşun korunduğunu ve özellikle seçim öncesi dönemde agresif bir adım beklenmediğini söyledi. Çin Merkez Bankası'nın hem 1 yıllık hem de 5 yıllık kredi faiz oranlarını düşürerek piyasaları destekleme sinyali verdiğini belirten Akyoldaş, 1Y LPR'nin yüzde 3,0, 5Y LPR'nin ise yüzde 3,5 olduğunu ve Çin'den gelen faiz indirimlerinin emtia piyasalarında volatilite yaratabileceğini, ancak bu adımın gelişmekte olan ülkeler için dış talep beklentilerini güçlendirebileceğini sözlerine ekledi.
