Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen) İzmir Şubeleri, proje okullarında yapılan yönetici atamalarını liyakatsiz olmakla eleştirdi. İzmir Atatürk Lisesi önünde toplanan sendika üyeleri, basın açıklamasıyla protestolarını dile getirdi. Eğitimde niteliğin düştüğünü savunan sendika, atama sürecinde siyasi yakınlık ve kayırmacılığın esas alındığını, bunun da öğretmenlerin motivasyonunu ve öğrencilerin eğitim hakkını olumsuz etkilediğini belirtti.
Eğitim Sen İzmir 6 No’lu Şubesi’nden Deniz Filiz, Bakanlığın objektif kriterler gözetmeksizin istediği kişiyi proje okullarına atayabildiğini söyledi. Filiz, bu durumun yıllardır eğitimde adalet ve hakkaniyet duygusunu zedelediğini, emek, birikim ve mesleki yetkinliğin yok sayıldığını vurguladı. Proje okullarında öğretmen ve yönetici atamalarında siyasi sadakatin belirleyici olduğunu ifade eden Filiz, mülakat gibi denetime kapalı uygulamaların ve yandaş sendikalara sağlanan ayrıcalıkların, proje okullarını siyasi kadrolaşma aracına dönüştürdüğünü iddia etti. 2025 yılı atamalarının da bu tabloyu değiştirmediğini söyleyen Filiz, ‘Bakanlık takdiri’ uygulaması nedeniyle yüzlerce nitelikli ve deneyimli öğretmen ve eğitim yöneticisinin hak ettiği halde proje okullarına atanamadığını belirtti. Bu durumun kişisel mağduriyetler yaratmakla kalmayıp eğitimin niteliğini de olumsuz etkileyeceğini sözlerine ekledi.
Proje okullarına yapılan atamalara her zaman karşı çıktıklarını belirten Filiz, son atamaların da haklılıklarını ortaya koyduğunu dile getirdi. Bazı okul müdürleri ve sendika temsilcilerinin bir araya gelerek proje okulları atamalarında siyasal ve sendikal yakınlığa göre isim belirledikleri duyumlarını aldıklarını ifade eden Filiz, proje okullarındaki öğretmen ve yönetici atama sisteminin liyakati tamamen ortadan kaldırdığını ve atamaları siyasal zemine indirgediğini savundu. Sendikanın itirazlarının dikkate alınmadığını, taleplerinin yanıtsız bırakıldığını belirten Filiz, atamalarda mesleki kıdem, hizmet süresi, akademik yeterlilik ve performans gibi nesnel kriterlerin olmamasının bu uygulamanın keyfiliğini gösterdiğini söyledi. Bu uygulamaların kamu yönetimi ilkelerine, hukuka ve kamu yararına aykırı olduğunu ifade eden Filiz, proje okulunda 4 yılını dolduran birçok öğretmenin hem kendi okuluna hem de tercih ettiği başka okullara atanamadığını da sözlerine ekledi. Filiz ayrıca, öğretmen atamalarının ve yönetici görevlendirme süreçlerinin şeffaf, denetlenebilir ve liyakat esaslı hale getirilmesinin önemini vurgulayarak, eğitimde eşitlik, adalet ve bilimselliğin esas alınması gerektiğini belirtti. Proje okullarının statüsünün keyfiyetten kurtarılması, hangi okulların proje okulu olacağının illerde kurulacak bağımsız ve liyakat temelli komisyonlarca belirlenmesi, öğretmen atamaları, yönetici atama ve görev uzatma kriterlerinin liyakata dayalı olması, görevlendirmelerin somut ölçütlere bağlanması ve Milli Eğitim Bakanı’na tanınan yetkilerin sınırlandırılması gerektiğini savundu. Eğitim Sen olarak bu adaletsizliğe karşı hukuki süreci sonuna kadar sürdüreceklerini belirten Filiz, tüm eğitim emekçilerini bu uygulamaya karşı birlikte mücadeleye davet etti.