(ANKARA)- Eğitim İş, kuruluş yıldönümünü kutlamak için bir açıklama yaptı. "İlkelerinden taviz, kararlılığından ödün vermeden büyüyen Eğitim-İş, attığı her adımda Cumhuriyet’in eğitim emekçilerine emanet ettiği aydınlanma meşalesini taşımaya devam ediyor. Gerici odaklar, aydınlık yarınlarımızı karanlığa sürüklemeye çalışsa da 150 bin üyesiyle Eğitim-İş, Cumhuriyet’in ve emeğin yılmaz savunucusu olmaya devam edecektir.” denildi.
Eğitim ve Bilim İşgörenleri Sendikası (Eğitim İş), 20. kuruluş yıldönümüne ilişkin olarak yazılı bir açıklama yaptı. Yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:
" 12 Eylül faşizminin ardından kurulan ilk sendika olan Eğitim-İş'e uzanan mücadele, yolumuzu aydınlatmaya devam ediyor. "
" Eğitim İş, 17 Ekim 2005'te aydınlık bir Türkiye umuduyla faaliyete geçti ve bugün 20. kuruluş yılını coşkuyla kutluyor. Eğitim emekçilerinin güçlü sesi olan sendikamız, Cumhuriyet ve emek mücadelesinin yılmaz savunucusu olarak 20 yılda, eğitim emekçilerinin ve Cumhuriyet'e bağlı yurttaşların gönlünde koca bir çınara dönüştü. Bu çınarın kökleri yalnızca 20 yıl önceki kuruluşumuza değil, yüzyılı aşan sendikal mücadele tarihine dayanıyor. Encümen-i Muallim'den TÖS'e, TÖB-DER'den 12 Eylül faşizminin ardından kurulan Eğitim İş'e uzanan mücadele mirası, bugün de bizi aydınlatmaya devam ediyor.
"Eğitim-İş, attığı her adımda Cumhuriyet’in eğitim emekçilerine emanet ettiği aydınlanma meşalesini taşımaya devam ediyor"
Eğitim-İş, "söylemiyle etkin, eylemiyle cesur, temsiliyetiyle güçlü bir sendika" olma hedefiyle yola çıkarak sadece emek mücadelesinin değil, aynı zamanda laik, bilimsel, çağdaş, kamusal, parasız ve karma eğitim hakkının da savunucusu olmuştur. Bilinçli bir bireyler ve aydın yurttaşların yetişeceği bir ülke ancak bu anlayışla inşa edilebilir.
"150 bin üyesiyle Eğitim-İş, Cumhuriyet’in ve emeğin yılmaz savunucusu olmaya devam edecektir"
Temel ilkelerinden taviz vermeden büyüyen Eğitim İş, her adımında Cumhuriyet'in eğitim emekçilerine emanet ettiği aydınlanma meşalesini taşımaya devam ediyor. Ülkemizi ve emekçi halkımızı ilgilendiren her konuda net ve kararlı bir duruş sergiledik. Emekten, demokrasiden, halktan ve Cumhuriyet'in devrimci ilkelerinden yana olduğumuz bu duruş, bizi bugüne taşıyan onurlu mücadelemizin en güçlü teminatıdır. Eğitim alanı, piyasacı ve gerici politikalarla itibarsızlaştırılmaya çalışılıyor. Zorunlu eğitim süresinin tartışmaya açılması, çocuklarımızın MESEM'ler aracılığıyla ucuz iş gücü haline getirilmesi, eğitimin tarikat ve cemaatlerin arka bahçesi yapılmak istenmesi; laik ve bilimsel eğitim ısrarımızın ne kadar haklı olduğunu bir kez daha gösteriyor.
[ALINTI_5]
Bugün iktidar güçlerinin eğitimde ve bilimde karşısındaki en büyük engel olarak Eğitim İş'i görmeleri, doğru yolda olduğumuzun en açık göstergesidir. Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün aydınlık yarınları emanet ettiği eğitim emekçileri olarak, karşı-devrimcilerin gözünde yarattığımız bu kararlı duruş, varlık sebebimiz ve gurur kaynağımızdır. İsmail Hakkı Tonguç'tan, Fakir Baykurt'tan ve aydınlanma mücadelesine ömrünü adamış eğitim emekçilerinden devraldığımız mirası yarınlara taşımakta kararlıyız. Gerici odaklar, aydınlık yarınlarımızı karanlığa sürüklemeye çalışsa da, 150 bin üyesiyle Eğitim İş, Cumhuriyet'in ve emeğin yılmaz savunucusu olmaya devam edecektir. "Tam bağımsız sendikacılık, tam bağımsız Türkiye" ilkesine bağlı kalarak hareket eden Eğitim İş, gücünü üyelerinden ve onlara duyduğu güvenle alıyor. Kuruluşumuzdan bu yana emek veren herkese, gücümüze güç katan değerli üyelerimize teşekkür ederiz. Birlikte büyüttüğümüz örgütümüz, daha büyük zaferlere koşacaktır.
Eğitim İş'in mücadelesi, Cumhuriyet ve emek mücadelesidir. Yaşasın Eğitim İş! Yaşasın Cumhuriyet! İlelebet Cumhuriyet!