Düzce Üniversitesi Ziraat Fakültesi, "Ziraat Fakültesi Konferansları" kapsamında "Yerel Tohum" başlıklı bir konferans düzenledi. Konferansa yoğun katılım oldu. Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Aybike Ayfer Karadağ, açılış konuşmasında tarımın küresel sorunların merkezinde yer aldığını ve yerel tohumun geleceğe yapılan bir yatırım olduğunu vurguladı. Karadağ, bu yatırımın ortak bir hedefi olan güçlü bir topluluğun ürünü olduğunu ve gelecek nesillerin geleceğini inşa ettiğini belirtti.
Düzce Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nedim Sözbir, Düzce Üniversitesi ve TÜBİTAK'ın ortak geliştirdiği uydu projesinden bahsetti. Sözbir, bu uydu sayesinde dijital tarım uygulamaları geliştirmeyi hedeflediklerini ve Türkiye'de bir üniversite olarak böyle bir kurumla ilk kez ortak proje yürüttüklerini açıkladı. Ayrıca, üniversite bünyesinde tarım, ziraat ve seracılıkla ilgili yeni bölümler açmak için çalışmaların devam ettiğini söyledi. İklim değişikliği gibi küresel sorunların yerel tohumların önemini gösterdiğini belirten Sözbir, konferansın yerelden evrensele açılan bir farkındalık sunacağını ifade etti.
Tarım ve Orman Bakanlığı Tarımsal Araştırmalar ve Politikalar Genel Müdürlüğü Bahçe Bitkileri Araştırmaları Daire Başkanı Davut Keleş, "Türkiye'de Tohumculuk Faaliyetleri ve Yerel Tohum" başlıklı konuşmasında tarımın bir devletin sürdürülebilirliği için stratejik önemini vurguladı. Türkiye'nin gen bankasında 120 bin adet tohum bulunduğunu belirten Keleş, geliştirilen ıslah programları sayesinde buğdayda yüzde 220, sebze ve meyvelerde yüzde 170, bağda ise yüzde 240 oranında verim artışı sağlandığını açıkladı. Keleş, tarım alanlarının azalmasına rağmen artan nüfusa rağmen gıda konusunda kendine yetebilen bir ülke olduklarını ve gençlerin katkısıyla daha büyük başarılara imza atacağına inandığını dile getirdi. Ziraat Yüksek Mühendisi Ali Uzun, "Türkiye'de Özel Sektörde Tohumculuk" başlıklı sunumunda Türkiye'nin tarım üretiminde dünyanın ilk 10 ülkesi arasında ve Avrupa'da ilk sırada yer aldığını belirtti. Konuşmasında kamu ve özel sektördeki tohum üretim oranları hakkında bilgiler paylaşan Uzun, Düzce'nin tarımsal üretim açısından sunduğu fırsatlara ve hibrit tohum kavramına değindi. Hibrit tohumun, iki farklı bitki türünün çaprazlanmasıyla elde edilen, verimi yüksek ve hastalıklara dayanıklı bir tohum türü olduğunu açıkladı. Yerel tohum atölyesi ve üretici söyleşileriyle devam eden program, Konuralp Yerleşkesi 15 Temmuz Demokrasi Meydanı'nda gerçekleştirilen etkinliklerle son buldu. Ziraat Fakültesi Tarımsal Biyoteknoloji Bölümü Dr. Öğretim Üyesi Taylan Çakmak, "Yerel Tohumlar ve Biyoteknoloji" başlıklı konuşmasında biyoteknolojinin tarımda sürdürülebilirlik açısından sunduğu fırsatları ve yerel tohumların genetik çeşitliliğinin korunmasında modern biyoteknolojik tekniklerin kullanımını anlattı. Çakmak, iklim değişikliğine dirençli çeşitlerin geliştirilmesinde yerel tohumların stratejik bir kaynak olduğunu ve yeni çeşit geliştirme süreçlerine dahil edilebileceğini belirtti. Programda ayrıca, Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümü öğretim üyeleri Prof. Dr. Hüseyin Güngör ve Dr. Öğretim Üyesi Fikret Budak, tarla bitkileri üretiminde yerel tohum kullanımının avantajlarını ele aldı. Farklı bölgelerden getirilen yerel tohum çeşitlerinin sergilendiği yerel tohum atölyesinde katılımcılar birçok yerel türü inceleme fırsatı buldu. Yerel üreticilerin deneyimlerini paylaştığı söyleşide Düzce Gölyaka Hamamüstü Köyü Üreticisi Ömer Akçay, Düzce Çilekçi Dede Kurucu Ortağı Hakan Sarı, Düzce Kuşaçması Köyü Muhtarı Hasan Erer, Huriye Biriktir Çalış ve Nevla Kepler yerel tohumları nasıl koruduklarını ve üretimde karşılaştıkları zorlukları anlattı.
