Demokratik Sol Parti (DSP) Genel Başkanı ve İstanbul Milletvekili Önder Aksakal, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında "Terörsüz Türkiye" süreci, Tunceli Valisi’nin merkeze çekilmesi ve İstanbul'da halk otobüslerinin kontak kapatması konularını değerlendirdi.
Aksakal, Çerkez soykırımının 161. yılında, ülkemizde yaşayan Kafkas kökenli vatandaşların acılarını paylaştığını belirterek, Hakimler ve Savcılar Kurulu ve Radyo Televizyon Üst Kurulu'na seçilen üyelere başarılar diledi. "Terörsüz Türkiye" süreciyle ilgili olarak toplumun süreci anlayamadığını ifade eden Aksakal, "Çocuklarımızın geleceğinden, milletçe her birimiz adına kırk yılımızı çalan bu hain yapının mensuplarının bir anda pirüpak yapılıp, önüne ‘terörsüz Türkiye’ sıfatı yakıştırılan ülkemizin güçlü yarınlarına devletiyle duygusal bağları tamamen iğdiş edilmiş bir toplumla varılamayacağını artık herkesin idrak etmesi gerekir" dedi. Aksakal, "Bölgemizde çeyrek asırdır süregelen bir emperyalist işgal projesi tüm hızıyla hayata geçirilmeye devam ediyor. Gazze’nin işgali, tüm yerleşim alanlarının yerle bir edilmesi ve Filistin halkına karşı yürütülen soykırım ve katliamlarla sadece bölge halklarına değil, dünya insanlığına karşı bir gözdağı veriliyor. 40 senedir bu emperyalistlere hizmet etmiş ve on binlerce insanımızın yaşamına kastetmiş katiller sürüsünü inlerine tıkmışken, birdenbire sözüm ona kardeşlik, sözüm ona barış çığırtkanlığı yapmanın mantıklı bir izahı olduğunu düşünmüyoruz" diye konuştu.
Aksakal, "Madem ki böyle bir yola girildi, madem ki en geniş iyi niyetle silahlar değil fikirler konuşsun denildi, o zaman bu stratejinin birincil ve tek muhatabı olan terör örgütü ve HDP’nin de devletin işaret ettiği yöntemin gereğini yerine getirmeleri zarureti kabul edilmelidir" ifadelerini kullandı. Aksakal, "Terör örgütü PKK ve tüm bileşenlerinin silahlarını teslim etmesi için neden birkaç aylık süreç öngörülüyor? Devlet denilen mekanizmanın başında fiili olarak sorumluluk üstlenmiş, toplumun yüzde 52’si tarafından kendisine bu görev tevdi edilmiş bir Cumhurbaşkanı varken, neden 'daha derin' bir devlet aklına ihtiyaç hasıl olmuştur?" diye sordu. Aksakal, "Sürecin koordinasyonu ve alınacak kararların Meclis’teki tüm siyasi partilerin iradesi altında gerçekleştirilmesi görüşü bizim için değerlidir. Ancak bu da terör örgütünün silahları ve militanlarıyla birlikte tam olarak teslimi sonrası olarak düşünülmelidir" dedi. Aksakal, "Bu hainler sadece bugüne kadar kullandıkları PKK adını tasfiye etmişlerdir. Amaçları sözde bir Kürt devleti kurmak" ifadelerini kullandı.
Aksakal, Tunceli ve Mamak'ta yaşanan olaylara değinerek, Tunceli Valisi Bülent Tekbıyıkoğlu'na teşekkür etti ve "Hangi sözde yüksek yetkili bu etkinliğe izin vermesi konusunda baskıcı ve etkili olmuştur? Bu kişi derhal açıklanmalıdır" dedi. Aksakal, İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve bazı ilçe belediyelerinin yöneticileri hakkındaki soruşturmaya da değinerek, "CHP’nin İstanbul İl Binası’nın alımı sırasında gerçekleştiği öne sürülen para kuleleri, kirli ilişkiler zinciri toplumun temiz siyaset beklentilerini yok etmektedir" ifadelerini kullandı. Aksakal, "CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu mesaisinin büyük çoğunluğunu Silivri Cezaevi’nde ve gece mitingleriyle geçirirken, İstanbul’da 3 bin halk otobüsü kontak kapatıyor. Çünkü hak edişlerini alamadıklarını, öz sermayelerinin artan hayat pahalılığı karşısında mevcut çarkı döndürmeye yetmediğini iddia ediyorlar" dedi. Aksakal, "İstanbul Büyükşehir Belediyesi ek seferler organize ediyorlarmış. Ek seferlere vereceğiniz parayı kontak kapatmak zorunda bıraktığınız araç sahiplerine verseniz olmaz mı?" diye sordu.