Demokrat Parti Genel Başkanı Uysal: 27 Mayıs, kötülüğün kapısını açtı

Demokrat Parti Genel Başkanı Uysal: 27 Mayıs, kötülüğün kapısını açtı

Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal, 27 Mayıs 1960 darbesini 'kötülüğün kapısını açan bir olay' olarak nitelendirdi.

Türk Demokrasi Vakfı tarafından Ankara Kent Konseyi Toplantı Salonu'nda "28 Mayıs Bütün önleriyle Darbeler ve Vesayetler" programı düzenlendi. Moderatörlüğünü Milli Eğitim ve Kültür Turizm eski Bakanı Erkan Mumcu'nun yaptığı programa, Gazeteci-Yazar Taha Akyol ve Profesör Doktor Tanel Demirel konuşmacı olarak katıldı. Programa ayrıca akademisyenler, siyasetçiler, emekli milletvekilleri, askerler ve bürokratlar da katıldı.

Türk Demokrasi Vakfı Başkanı Baki Mert, 1980 darbesi sonrası Erdal Eren ile aynı koğuşu paylaşan ülkücü Mahmut Eren'in, Erdal Eren'e yapılan işkencelere dayanamayıp onun yerine dayak yediğini anlattı. Mert, "Devlet öyle bir hale geldi ki karşısında olduğunu düşündüğü herkesi öldürmeye yöneldi" dedi. 1960 darbesinin herkesin içine bir "Ruanda" inşa ettiğini söyleyen Mert, darbenin en büyük bedelini ise Adnan Menderes, Fatin Rüştü Zorlu, Hasan Polatkan ve Demokrat Partililerin ödediğini belirtti.

Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal, 27 Mayıs'ın, milletin kendi kaderine hükmetmekten alıkonulmasının miladı olduğunu ifade etti. Uysal, "Demokrasiyi tarif ederken 'demokrasi kurumlar, kurallar, teamüller ve sorumluluk rejimidir' diye ifade ederiz. Maalesef 27 Mayıs'la beraber eğer Türkiye'de bir darbe külliyatı varsa bir kötülüğün, fenalığın kapısının açıldığı günden itibaren bir husumet sarmalı içerisinde maalesef bugünlere kadar gelmiştir" dedi. Erkan Mumcu ise 27 Mayıs'ı çok iyi bilmediğini, merak ettiği şeylerin olduğunu ve sorularına cevaplar bulmak istediğini söyledi.

Gazeteci Taha Akyol, 1950'de kansız iktidar değişikliği yapan bir ülkenin 1960'ta kanlı bir darbeyle karşılaşmasının sorgulanması gerektiğini belirtti. Siyasetteki kutuplaşmanın demokrasiyi zehirlediğini söyleyen Akyol, "Benim ders olarak söyleyeceğim şey kuvvetler ayrılığı yoksa Anayasa yoktur" dedi. Profesör Doktor Tanel Demirel ise liberal demokrasiyi kurmanın zor olduğunu, çünkü insan doğasının gücü sınırlı kullanmaya uygun olmadığını ifade etti. Demirel, 1950 Türkiye'sinde liberal demokrasi için uygun şartların olmadığını, nüfusun çoğunluğunun köylerde yaşadığını ve okuryazarlığın düşük olduğunu söyledi.

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.