Haber: Esra TOKAT
(ANKARA) - Ankara 42. Asliye Hukuk Mahkemesi, CHP'nin 4-5 Kasım 2023 tarihlerinde gerçekleştirilen 38. Olağan Kurultayı ile 6 Nisan 2025'te yapılacak olan 21. Olağanüstü Kurultayı'nın iptali için açılan davayı görüştü. CHP'nin avukatı Çağlar Çağlayan, duruşmada önemli ifadelerde bulundu.
Davada, 38. Olağan Kurultayı ile 21. Olağanüstü Kurultayı'nın iptali talebi üzerine gerçekleştirilen beşinci duruşma, Ankara 42. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde toplandı. Duruşma, yoğun katılım nedeniyle Dışkapı Adliyesi'ndeki Z-10 numaralı salonda yapıldı.
Duruşmaya, CHP'nin avukatları Çağlar Çağlayan ve Mehmet Can Keysan ile kurultay delegelerinin avukatı Onur Yusuf Üregen katıldı.
Duruşmada, Onur Yusuf Üregen'in beyanlarının ardından CHP'nin avukatı Çağlayan açıklamalarda bulundu.
Davadan beklenen sonuçlar
Karşı tarafın beyanlarında hukuk dışı unsurlar bulunduğunu vurgulayan Çağlayan, şu ifadeleri kullandı:
"Bir kişinin kurultayda aday olup olamaması mutlak butlanın konusu değildir. Bugüne kadar süper dava olarak nitelendirilebilecek olan bu dava, olağan kongrelerin ve daha önce dava edilmemiş olağanüstü kurultayında batıl sayılması talebiyle süper üstü davaya dönüşmüştür. Hem olağan kongrelerin hem de 22. Olağanüstü Kurultay'ın iptali talebi ıslah edilmemiş bir davada iddianın genişletilmesi durumunu oluşturur. Konuya ilişkin tüm AYM, Yargıtay ve YSK kararları davanın reddinin gerektiğini söylüyor. Dosyada tarafımızca sunulan uzman görüşleri de aynı şekilde reddi gerektiğini söylüyor. Haliyle Türk hukuk dünyası müktesabatının tümü bu davanın zaten çoktan reddedilmiş olması gerektiğini söylemektedir. Başta Lütfü Savaş olmak üzere davacıların hiçbirisinin husumet ehliyeti bulunmamaktadır. Üyelik haklarını kullanamayan birinin parti iç hukukuna ilişkin ilgili bir istemde bulunma ihtimali yoktur."
Mahkeme kararına itiraz
Çağlayan, bütün bu nedenleri öne sürerek davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savundu. Önceki duruşmada istenen delege imzasıyla yapılacak olağanüstü kurultay ve olağanüstü il kongrelerinin detaylarının dosyaya girdiğini belirten Çağlayan, şunları ekledi:
"İstanbul Olağanüstü İl Kongresi ile ilgili YSK "kongrenin devamı" kararı vermiştir. Bu kongreler doğal delegeler oy kullanmadan değil iftiraya uğrayanlar da oy kullanmadan yine kurultay bakımından İstanbul delegeleri oy kullanmadan gerçekleşmiştir listelere baktığımızda. Haliyle yapılan ilk olağanüstü kurultayın da dava edildiği gözetildiğinde, CHP delegelerinin talebiyle yapılan kurultayın varlığı inkar edilemez. Yine Siyasi Partiler Kanunu'nun emrettiği şekilde iki yılda bir olağan kongrelerin yapılması zorunludur. Bu kapsamda, tüm bu süreçlerde kongreler yapılmış ve kurullar seçilmiştir. CHP tüzüğü uyarınca delegelerin görev süresi bir sonrakiler seçilene kadardır. Haliyle tüm kurultay delegelerinin seçilmesi nedeniyle eski kurultay delegeleri görevde değildir.
" İstem, iyi niyet kurallarıyla bağdaşmamaktadır. "
Son olarak davanın başından beri davacıların davalarının tümünde talep, mevcut yönetimi kaç defa kongre ile seçilmiş olsun yerinden kaldırılması ve partiyi onların yönetmemesidir. Bu davalarda amaç, herhangi bir kongrenin iptali ya da yenilenmesi değil, partinin kimi yöneteceğine mahkemenin karar vermesidir. Haliyle istem, iyi niyet kurallarıyla da bağdaşmamaktadır. Bu nedenle biz davanın reddine karar verilmesini talep etmekteyiz. Davanın reddi gerekçesiyle beraber konusuz kalmasına karar verilmesini de talep ederiz."
Avukatların beyanlarının ardından mahkeme kararı açıkladı.
(SON)