Darbe döneminden bile daha gerideyiz
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda, Cumhurbaşkanına TSK'da atama yetkisi veren düzenlemeleri de içeren kanun teklifinin görüşmeleri devam ediyor. CHP Manisa Milletvekili Ahmet Vehbi Bakırlıoğlu, retör atamalarının Cumhurbaşkanı tarafından yapılmasına ilişkin eleştirilerde bulundu. Bakırlıoğlu, "Getirdiğiniz uygulama 1980 darbecilerine bile rahmet okutur düzeyde. 2016 yılından sonra özerkliğini zaten çok önceden yitirmiş olan üniversiteler ve akademi tamamen Cumhurbaşkanına bağlandı" dedi.
Bakırlıoğlu, Anayasa'nın 128. maddesini hatırlatarak, memurların ve diğer kamu görevlilerinin nitelikleri, atanmaları, görev ve yetkileri, hakları ve yükümlülükleri, aylık ve ödenekleri ve diğer özlük işlerinin kanunla düzenleneceğini belirtti. Cumhurbaşkanının subayların bekleme sürelerini belirlemesinin Anayasa'ya aykırı olduğunu savunan Bakırlıoğlu, 926 sayılı Kanun'un 31. maddesi gereğince Cumhurbaşkanına olağanüstü durumlarda bu süreleri yarıya kadar indirme yetkisi verildiğini, bunun dışında ayrıca bir yetki verilmesine gerek olmadığını ifade etti. Teklifin 7. maddesiyle rektör atamalarında Anayasa Mahkemesi'nin iptal ettiği hükümlerin aynen geri geldiğini belirten Bakırlıoğlu, "Devlet ve vakıf üniversitelerinde rektörü Cumhurbaşkanı atar" denildiğini, ancak rektör atanacaklarla ilgili herhangi bir kriter, görev süresi kısıtlaması, dönem kuralı veya seçim olmadığını söyledi. 1980 öncesinde seçim olduğunu, darbecilerin seçimi kaldırdığını ancak 15 yıl devlette görev alma gibi bir kriter getirdiklerini hatırlatan Bakırlıoğlu, YÖK'ün belirlediği 4 aday arasından Cumhurbaşkanı'nın seçim yaptığını ve beş yıllığına atadığını anlattı.
Bakırlıoğlu, "1980'den sonra seçim kalktı ancak en az üç yıl profesörlük yapmış insanlar arasından seçimle en yüksek oyu alan 3 aday arasından Cumhurbaşkanı seçiyordu. Getirdiğiniz uygulama 1980 darbecilerine bile rahmet okutur düzeyde. 2016'dan sonra ne oldu? Üniversiteler ve akademi tamamen Cumhurbaşkanına bağlandı. Atamalarda seçim yok, liyakat yok, sadece itaat var. Üniversiteler akraba şirketi haline geliyor. Hacettepe, İstanbul, İstanbul Teknik, Ankara, Ege gibi üniversiteler 500 sıralamasına girebiliyorken şimdi ciddi bir düşüş var. 2019'da 206 üniversitede yapılan bir çalışmada, 68 üniversitenin rektörünün uluslararası makalesi yok. Uluslararası makalesi olan 138 rektörün 71'inin uluslararası atfı yok. Son altı yılda Türkiye'de 1. çeyrekte yer alan makale oranı yüzde 30, dünya ortalaması yüzde 50. 4. çeyrekte ise Türkiye'de yüzde 19, dünya ortalaması yüzde 9. Böyle bir üniversite yapısıyla nasıl ilerleyebiliriz? Milli Eğitim Bakanı karma eğitimi tartışmaya açıyor. Ülke ne yazık ki bu tip şeylerle zaman kaybetmekte" şeklinde konuştu.