(UŞAK)- Uşak Belediyesi Ferdi Zeyrek Amfi Tiyatrosu'nun açılışında bir araya gelen CHP Genel Başkanı Özgür Özel, yarın Muğla'da gerçekleştirilecek Zeytin Mitingi için davette bulundu.
Uşak Belediyesi tarafından restore edilip halkın kullanımına sunulan Huzur Park'taki, merhum Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Ferdi Zeyrek'in adını taşıyan amfi tiyatro, CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in katılımıyla hizmete açıldı.
Açılışta bir konuşma yapan Özel, kurumsal adaletin önemine dikkat çekerken, Ergenekon davaları sürecine de atıfta bulundu:
"Bu açılışta burayı şereflendiren iki isim benim açımdan çok kıymetli: Sayın İlker Başbuğ ve sevgili Mustafa Balbay, burada oldukları için büyük bir onur duyuyorum. Onlar, Cumhuriyet’in, Cumhuriyetçilerin, demokratların haklı çıktığı, güçlünün her zaman haklı çıkmadığı ama haklının eninde sonunda haklılığını kanıtladığı bir sürece çok ağır bedeller ödemiş iki isim. Biri, gazeteci, Cumhuriyet Gazetesi’nin Ankara Temsilcisi, başyazarı. Bir diğeri, Türkiye Cumhuriyeti’nin 26’ncı Genelkurmay Başkanı. Günün birinde birileri, siyasi amaçlarla yetkilendirdikleri birilerine onlara ‘terörist’ dedirtebilmişti. Ben İlker Paşa’nın Silivri Cezaevi’ne giderken ‘Bu ülkenin 26’ncı Genelkurmay Başkanı'na terör örgütü üyesi dediler’ dediği, sonra orada yıllarca dimdik durduğunu, ‘Benim yeni karargahım, Silivri. Milletim için, memleketim için, devletim için buradan okuyorum, buradan üretiyorum’ dediğini dün gibi hatırlıyorum. Biz hepimiz; sizler, bizler onlara o günlerde inanıyorduk, sahip çıkıyorduk ve masumiyetlerini savunuyorduk. Birileri onları karalıyordu. O gün onları suçlayanlar, 15 Temmuz akşamı kendilerini yetiştiren, kendilerine emek eden, masraf eden bu millete, bu devlete ihanet ettiler. Sonra da kimi kaçıp gitti, kimi cezaevindeki yerini aldı. O günlerde o savcıları savunanlar, milletten özür dilemek zorunda kaldılar, ‘Beni de kandırdılar’ diye. Oysa ne Balbay, ne İlker Paşam, ne de o günlerde hedefe konan namuslu, çalışkan, dürüst Türk subayları, gazeteciler, aydınlar, akademisyenler, onlar bizi hiç kandırmamışlardı. Şimdi onlar burada alınları açık, başı dik geziyorlar. Bugün yine birileri, yargı operasyonlarıyla arkadaşlarımızı karalıya dursunlar. Biz yine siyasetin aparatı savcılara değil, bugünün mağdurlarına, mazlumlarına ve bugün, yarın hep haklı olacak dimdik duranlara inanıyoruz, onlara güveniyoruz" şeklinde ifade etti.
"Uşak'ınki Atatürk'ü ağlatmış bir vatanseverliktir"
Özel, Uşak'ın milli duygusunun Atatürk'ü duygulandırdığını belirterek, şu örneği verdi:
"1925'te Gazi, Kurtuluş Savaşı'nda yetim kalmış çocukları Gazi Uşak Şefkat Yurdu'nda ziyaret eder. Azmi adlı bir çocuk, "Ben ve benim gibi binlerce şehit yavrusu, tüm millet, kurtuluş yolunda sizinle yürümeye devam edeceğiz." der. Atatürk, "Ender ağlayan bir adamım, o da Uşak'ta oldu" şeklinde yanıt verir ve gözyaşlarını tutamaz. Ben Gazi Paşa kadar ender ağlayan biri değilim. Ancak az önce dinlediklerimden Ferdi'den doğrudan bahsetme cesaretini gösteremedim. Öncelikle sizlere selam göndermek, ardından genel siyasete dair birkaç cümle kurmak istiyorum. Daha sonra konumuza döneceğim. Ö Özkan Yalım, hizmetlerini anlattı. Ona güvendik ve Uşak da güvendi. Bizi mahcup etmedi, Allah da onu mahcup etmesin. Tüm yapılan işler kıymetli, fakat Türkiye'de emeklilere 1 liradan çay dağıtan ilk kişi oydu ve bu Emekli Evleri projelerini Türkiye geneline yaymayı hedefliyoruz."
"Ferdi, 15 yılda yapılacak işleri tamamladı, gönüllere girdi"
Merhum Ferdi Zeyrek hakkında duygularını paylaşan Özel, şunları ifade etti:
"Bugün burada bir amfi tiyatronun yeniden açılışını yapacağız. Ancak Ferdi’nin adını taşımasıyla çok anlamlı. Ferdi Başkan’ın adını taşıyan sadece Manisa’da değil. Türkiye’de yüzlerce belediyelerimiz hizmetler yapıyorlar ve Kent Lokantaları, Halk Ekmek büfeleri, kreşler, öğrenci yurtlarına ismi veriliyor. Ama bugün biraz önce Nurcan kardeşimin de dikkat çektiği gibi burada Ferdi’nin ve benim bir ortak kararımız gerçekleşmişti. Bizim Ferdi ile en ortak yanımız şuydu: Aynı hayali kurabilmek, birbirinin hayalini paylaşabilmek ve o hayali gerçekleştirmek için durmadan çalışmak, Ferdi ile bizim ortak yanımızdı. Biz Manisa’da Cumhuriyet Halk Partisi olarak yüzde 6 da aldık belediye seçimlerinde hepimiz, yüzde 60 da aldık. Yüzde 6’dan yüzde 60’a giderken yüzde 13 aldık, 19 aldık, 23 aldık, 26 aldık, 29 aldık. Genel Başkan olduk, bu süreçte Manisa’da başarılı olacağımıza ve Ferdi ile başarılı olacağımıza inandık. Ferdi’nin belediye başkanı olacağına iki kişi inanıyordu; biri ben, biri de Nurcan. Son gün bile Ferdi, oturduğumuz ilçeye belediye başkanı olmak istiyordu. Nurcan, Ferdi’nin telefonundan beni aradı ve dedi ki ‘Abi bu Ferdi, Büyükşehir’i kazanamayız, ben önce küçük ilçeden başlamak istiyorum diyor’ dedi. Ben de defalarca söylediğimde derdi, buradaki üslubuyla; ‘Ah be abi, bir çağrı yaparak sonlandırayım. Ben yarın oranın en üst katından İzmir görünüyormuş. Hiç bizi oraya oturturlar mı?’ Ben dedim ki ‘Ferdi, sen o kadar Manisalı birisin ki, o kadar Manisa’sın ki Manisalılar sen aday olduğunda oraya seni oturtacaklar.’ O gece Nurcan’a telefonda sordum, dedim ki ‘Sence kazanır mı?’ ‘Abi bence kazanır’ dedi. ‘Telefonu kapatalım’ dedik, ertesi gün adaylığını ilan ettik. Tam dediğim gibi oldu ama maalesef çok kısa oldu. Demiştim ki aday tanıtım toplantısında ‘Ferdi bunda sonra ömrü boyunca Manisalılar için çalışacak.’ Öyle oldu. Ama olması gerekenin çok kısa bir süresinde maalesef bizden çok seviyormuş ki onu yanına aldı Allah. Ama 14 - 15 ayda 15 yılda yapılacak işleri yaptı. 15 yılda girilemeyecek kadar gönüle girdi.
“Hayalimizdi, Fazıl Say Manisa’da 22 bin kişiyle buluştu”
O yüzden Ferdi kardeşim, Manisa’yı aşan, bütün Türkiye sınırlarını aşan bir şekilde hepimizin ve tüm Türkiye’nin sevgilisi oldu. Bugün geldiğimiz yerde bu dört bin kişi kapasiteli amfi tiyatroya ismi verilmiş. Tabii buranın daha önceden, 2002 yılında, daha önceki belediye başkanımız sırasında, Ali Bey herhalde yapıldığını ve onun bu eseri buraya kazandırdığının hakkını teslim edelim. Ama sonrasında çok metruk bir halde kalmıştı. Baştan aşağı yenilendi ve Ferdi kardeşimin adı verildi. Geçen sene 29 Ekim’de Manisa’da ilk kez Cumhuriyet Halk Partisi 29 Ekim kutlayacak. Biz Fazıl Say’ı çok severiz. ‘Ne yapalım, olur mu?’ filan… Dedik ki ‘Birkaç yıl önceden dolmuştur ama bir soralım.’ Hakikatan Ataşehir’deymiş. Rica ettik, feragat ettiler. Manisa’ya geldi, Serenad Bağcan ile birlikte. Konseri Manisa Cumhuriyet Meydanı’nda yaptık, 22 bin kişi. Normalde organizatörler çok endişeliydi ama bu bizim çok yıllık bir hayalimizdi. Bizim hep 29 Ekim’lerde sadece mehter çalınır. Ferdi ve benim ortak yaklaşımımız da şudur: Mehter de bizim, klasik müzik de bizim. Horon da bizim, halay da bizim. Bu mantıkla ilk kez Manisa’da öyle bir açık hava konseri düzenledik. Konserde alkıştan, Spil Dağı’nda alkışlar çınlıyor. Ama alkış bitince çıt çıkmıyor, 22 bin kişi nefes almadan konseri izliyor. Organizatörler diyordu ki ‘Birkaç bin kişiyi aşan açık hava konseri olmaz. Sigara içerler, uğultu yaparlar, gürültü yaparlar. Fazıl Bey’in dikkati dağılır.’ ‘Siz bize inanın’ dedik, ‘Biz Manisalıları tanıyoruz.’
“Siyasi hayatımın en gurur duyduğum gecesiydi”
Millet alkış yaparken Ferdi’ye, böyle koluna vurup dedim ki ‘Nasıl dinliyorlar?’ ‘Abi’ dedi, ‘Konser dinlemiyorlar. Görev yapıyorlar.’ Yıllar sonra Cumhuriyet tarihinde ilk kez Manisa’yı kazanmışız, ilk kez böyle bir iş yapıyoruz. O işin başarılı olmasını benden çok Ferdi istiyor, Ferdi’den çok bütün Manisa istiyor. ‘Görev yapıyorlar’ dedi. O gece herhalde siyasi hayatımın başarmaktan, bir hayali gerçekleştirmekten ve haklı çıkmaktan en gurur duyduğum anlarından bir tanesiydi. Şimdi yine; Fazıl Say ve yine Serenat Bağcan. Dört bin kişi ve Ferdi aramızda yok ama adı orada, güzel yüzü orada, resmi orada. Emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. Hatay’da depremde çorba dağıtıyordu belediye çalışanları. Gece - gündüz çalışmışlar, arayıp Uşak Belediye Başkanı Ali Beyi tebrik etmiştim. Hatta demiştim ki ‘Bir gün gelip çayınızı da içerim.’ Ama belediye seçimleri oldu. Belediye başkanlığı Özkan Yalım kardeşimize nasip oldu. Ama emeğini, geçmişteki hizmetini bir kez daha buradan görelim. Hiç şüphe yok bu oylamada bütün belediye meclisi oy birliği ile karar vermiştir, tüm siyasi partilere teşekkür ederiz. CHP belediye meclis grubuna ayrıca teşekkür ederiz."
Özel'den Muğla mitingine davet
Muğla'da düzenlenecek olan "Temel Haklarımızdan Vazgeçmiyoruz Toprağımızı Vermiyoruz" mitingine katılım çağrısında bulunan CHP Genel Başkanı Özel, bu sözleri kullandı:
"Yarın Muğla'da olacağız. Zeytin Mitingi için bir araya geleceğiz. Burada, yandaş firmalara peşkeş çekilen bir zeytin arazisi için büyük bir mücadele veriyoruz. Tramvaya "ÇED gerekli değildir" diyenlerin, orada bir maden alanına on binlerce zeytin ağacını feda ettiğini hatırlatmak isterim. Yarının çağrısını yapıyorum. Sendikalar, meslek kuruluşları ve "Geliyorum" diyen tüm siyasi partiler orada olacak. Biz de Muğla'da Zeytin Mitingi'nde yer alacağız. Meclis'teki 260 milletvekilinin, yani tüm muhalefetin ve hemen hemen tüm bağımsız milletvekillerinin imzasıyla haksız yasayı Anayasa Mahkemesi'ne taşıdık. Bir tarafta oradaki mücadelemiz sürüyor, diğer tarafta bu iktidar döneminde maden ruhsatlarının sayısı bin 186'dan 386 bine yükseldi. Ordu ve Giresun'un yüzde 75-80'i maden alanı haline geldi. Topraklarımız, ormanlarımız, verimli ovalarımız bile maden arama tehdidi altında. Bu noktada anayasal ve siyasi mücadelemizi sürdürüyoruz. Zeytinine, toprağına, ağacına sahip çıkmak isteyen herkesi mitinge davet ediyoruz. Gelemeyenlerin de gönüllerinin orada buluşmasını ve bu mücadeleye destek vermesini bekliyoruz."
"İyilik hareketini vakıfta sürdürmeye devam edeceğiz"
Pazartesi günü, merhum Ferdi Zeyrek'in adına kurulan vakfın açılacağını belirten Özel, "Bu güzel gecenin gerçekleşmesinde Özkan Yalım'a, belediye meclisine, emekçilere, Uşak'taki il örgütümüze ve buraya koşup gelen herkese teşekkür ediyorum. Sizlerle olmak çok güzeldi. Ferdi Zeyrek kardeşimi rahmetle, özlemle anıyorum. Pazartesi günü Nurcan, Manisa'da Ferdi Zeyrek Vakfı'nın tanıtımını yapacak. Ferdi Zeyrek'in vefatında "Biz ne yapabiliriz?" diye düşünen herkesi, vakfa destek olmaya davet ediyor; kimsesiz çocukların eğitimine, yoksulların burs almasına katkı yapmaya ve bu iyilik hareketini sürdürmeye devam edeceğiz" dedi.