CHP’nin 4-5 Kasım 2023'teki 38. Olağan Kurultayı'nın iptali ve yetkili kurullarının görevden uzaklaştırılması talebiyle açılan davanın ikinci duruşması görüldü. Duruşmada ihtiyati tedbir talepleri reddedildi ve bir sonraki duruşmanın 30 Haziran'da yapılması kararlaştırıldı.
Ankara 42. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde görülen davayı, CHP'den ihraç edilen eski Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş ile delegeler Yılmaz Özkanat, Hatip Karaaslan ve Kamile Bahar Önal açmıştı. Davacılar, 4-5 Kasım 2023'te yapılan 38. Olağan Kurultay'ın iptalini ve yetkili kurulların görevden uzaklaştırılmasını talep ediyordu. Ayrıca, Yılmaz Özkanat tarafından "4-5 Kasım’daki Kurultay iradesi sakatlanmış olduğu, 21. Olağanüstü Kurultayı’nın yok hükmünde olduğunun tespiti, iptali ve tedbir kararının istenmesi” talebiyle 41. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde açılan dava dosyası da bu davayla birleştirildi.
CHP vekilleri, davacının aktif husumet ehliyeti ve hukuki yararının bulunmadığını, Yılmaz Özkanat’ın 2021’de tedbirli olarak disipline sevk edildiğini ve bu yüzden üyelikten kaynaklanan haklarını kullanamayacağını ve delege olamayacağını savundu. Vekiller ayrıca, seçimlerin iptalinin adliye mahkemelerinden talep edilemeyeceğini, kurultay ile ilgili bir usulsüzlük olmadığını ve iddiaların gerçek dışı olduğunu belirterek davanın reddini istedi. Davacı avukatı Onur Üregen ise, davanın kamu düzenini ilgilendirdiğini ve kurultayın meşruiyetini etkileyen hususlar nedeniyle iptal edilmesi gerektiğini savundu. Üregen ayrıca, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan ceza soruşturmasının kurultayın iradesinin sakat olduğunu gösterdiğini ve dosyada ileri sürülen hususların somut gerçeklere dayandığını belirtti. CHP Genel Merkezi'nin avukatı Çağlar Çağlayan ise, yapılan bir önceki kurultayda bir sakatlık bulunmadığını ve siyasi partiler hukukuna göre olağanüstü kurultayın iptal edilmesinin aykırı olduğunu savundu. Çağlayan, kurultay başvurusunun YSK’ya yapıldığını ve usule uygun olup olmadığı kararının YSK’da olduğunu belirterek davanın reddini istedi. Duruşmada, CHP Genel Merkezi’ne müzekkere yazılarak 4-5 Kasım’daki parti tüzüğünün istenmesine ve Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yapılan soruşturmadaki tüm belgelerin istenmesine karar verildi.