CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik, Çağlayan Adliyesi önünde İBB Meclis üyelerinin davasına ilişkin ANKA Haber Ajansı'na açıklama yaptı.
Çelik, 11 Şubat'ta gözaltına alınan ve 13 Şubat'ta tutuklanan 9 meclis üyesi ve bir başkan danışmanının 90 gündür haksız ve hukuksuz bir şekilde tutuklu olduğunu belirtti. Çelik, meclis üyelerinin 'HDK üyesi oldukları' gerekçesiyle tutuklandıklarını, ancak HDK'nın eş sözcülerinin davayı takip ettiğini vurgulayarak bu çelişkiye dikkat çekti. Ayrıca, 'Kent Uzlaşısı' gerekçesiyle DEM Parti'nin 31 Mart seçimlerinden önceki ifadesine atıfta bulunarak, CHP'nin Türkiye İttifakı kapsamında farklı partilerden adaylar gösterdiğini ve AK Parti, Demokrat Parti, İYİ Parti, MHP ve DEM Parti'den meclis üyelerinin bulunduğunu söyledi.
Çelik, savcılık sevk yazısındaki 'Kent Uzlaşısı formülü ile batı il ve ilçelerinde belediye kazanmasalar bile Kürtlerin belediye meclislerinde söz sahibi olması sağlanmıştır' ifadesinin bir hukuk skandalı ve ırkçılık olduğunu belirtti. Bu ifadenin bölücülük olduğunu vurgulayan Çelik, Türkiye'yi böldürmeyeceklerini ve toplumların kriminalize edilmesine izin vermeyeceklerini ifade etti. Çelik, 31 Mart'ta CHP'nin Türkiye'nin birinci partisi olduğunu ve iktidara yürüdüğünü belirterek, CHP'yi terörle ilişkilendirmeye, yolsuzluklarla ve mali suçlarla ilişkilendirerek itibarını zayıflatmaya çalıştıklarını söyledi.
Çelik, bu operasyonun belediye başkanlarını ve meclis üyelerini tutuklayan, kurultaylarına dava açan bir anlayışın ürünü olduğunu ve siyaseti dizayn etmek için yapıldığını belirtti. Çelik, CHP'nin iktidar yürüyüşünü yargıyı siyasallaştırarak engellemeye çalıştıklarını ifade ederek, tutuklu meclis üyeleri, Esenyurt Belediye Başkanı ve Şişli Belediye Başkanı'nın serbest bırakılmasını ve görevlerinin başına dönmelerini talep etti. Çelik, bu davaların siyasi davalar olduğunu ve tüm siyasi tutsakların serbest bırakılması gerektiğini söyledi.