Haber: ÇAĞATAN AKYOL - Kamera: ALTUĞ EKEN
(İSTANBUL) - Cevizlibağ Atatürk Kız Öğrenci Yurdu'nda kalan öğrenciler, üniversite sezonunun başlamasıyla birlikte odalarındaki eşyaların dağıtıldığını, valizlerinin karıştırıldığını ve odalarının zarar gördüğünü belirterek yurt önünde protesto eylemi gerçekleştirdi. Öğrenciler, "Dolaplarımızı kıran, eşyalarımıza zarar veren ve özel hayatımıza saldıran kişiler ile bu duruma göz yuman yöneticiler derhal yargılanmalı ve en ağır cezayı almalıdır. Yurtlardan kimlerin çalıştığı, yetki verilen kişiler ve güvenlik önlemlerinin neden alınmadığı kamuoyuna şeffaf bir biçimde açıklanmalıdır" diyerek taleplerini dile getirdi.
KYK Cevizlibağ Atatürk Kız Öğrenci Yurdu'na dönen öğrenciler, yaz dönemi boyunca kilitli bıraktıkları eşyalarının zarar gördüğünü görünce şok yaşadılar. Tahribatın, yaz aylarında tadilat yapan işçiler tarafından gerçekleştirildiği öne sürüldü. Bu duruma tepki olarak, öğrenciler yurt binasının önünde toplandı.
Barınma hakkı ihlal ediliyor
Protesto sırasında "Güvenli, ucuz, sağlıklı barınma temel insan hakkıdır. İşçiye ev, öğrenciye yurt" pankartı açıldı. Öğrenciler, "Taciz değil, barınmak istiyoruz", "Tacizsiz yurtlar, tacizsiz Türkiye" ve "KYK uyuma, öğrencine sahip çık" sloganları ile seslerini yükseltti.
İşçi Öğrenci Birliği sözcüsü Berfin Arabulan, güvenlik sorununa dikkat çekerek şu ifadeleri kullandı:
"Öğrenciler yurda döndüğünde, yaz aylarında tadilat işlerinde çalışanların eşyalarını karıştırdığını, iç çamaşırlarına yazılar yazıldığını ve sosyal medya hesapları bırakıldığını gördüler. Ortaya çıkan görüntülerde çalışanların öğrencilerin odasında eğlence yaptığı görülmektedir. Bu bir tacizdir ve kadınların onuruna yapılmış bir saldırıdır. Tadilatı yapan kişilerin kontrolünün neden sağlanmadığını, bu tadilatın kim tarafından gerçekleştirildiğini soruyoruz. Eğer bir özel şirket ile çalışıldıysa, neden denetimi sağlanmamıştır? Çalışanların çoğu sigortasız, kayıtları olmayan kaçak işçilerdir ve bu durumda nasıl çalıştırılmalarına göz yumulmuştur?"
Onur ve mahremiyet ihlal edildi
CHP İstanbul Gençlik Kolları Üniversite Komisyon Sekreteri Deniz Karaköse, yaşananları hakaret, saldırı ve taciz olarak değerlendirerek şunları belirtti:
"Afgan ve Suriye uyruklu işçiler, öğrencilerin dolaplarını zorla açmış, eşyalarını çalmış ve kız öğrencilerin özel eşyalarını kullanarak kirletmişlerdir. Yurt odalarında alkol şişeleri ve prezervatifler bulunmuş, öğrencilerin onur ve mahremiyeti hiçe sayılmıştır. Bu durum yalnızca birkaç kişinin suçu değildir; sorumlusu, buna göz yuman, denetlemeyen ve öğrencilerin güvenliğini hiçe sayan başta yurt müdürü Rukiye Bozkurt olmak üzere tüm yönetim ve ilgili kurumlardır. Yurt yönetimi, öğrencilerin giriş çıkış saatlerini takip ettiği kadar tadilat sürecini de denetleseydi, bugün bu durumu yaşamıyor olacaktık. Dolaplarımızı kıran, özel hayatımıza saldıran bu kişiler ve onları yurda sokan yöneticiler yargı önüne çıkarılmalı ve en ağır cezaları almalıdır. Yurtlarda kimlerin çalıştığı, kimi yetkilendirdiği ve güvenlik önlemlerinin neden alınmadığı kamuoyuna açıklanmalıdır."
Nitelikli barınma hakkı talep ediliyor
"KYK hesap verecek" yazılı pankart açan Yurtsuzlar adına bir açıklama yapan Şimal Civelek, üniversite öğrencilerinin barınma hakkının hiçe sayıldığını vurgulayarak devam etti:
"Saray rejiminin müteahhitleri, yurt ihalesi alarak kazanmaya devam ediyor. İktidar ise bu duruma göz yumuyor. Zeren Ertaş katledildiğinde asansör şirketini suçlayan KYK, şimdi de sorumluluğu kendi üzerinden atıyor ve anlaştığı şirketi suçlayarak mağduriyet yaratmaya çalışıyor. Bu durum, kadın öğrenciler için daha ağır sonuçlar doğuruyor. Cevizlibağ Kadın KYK Yurdu'nda yaşanan özel alan ihlali, kadınların güvenliğine yapılan bir saldırıdır. Kadınlar baskılara ve tehdide karşı kendi haklarını savunmak zorunda kalıyorlar. Bugün yaşanan bu olay, kadınların maruz kaldığı erkek egemen, denetimsiz ve keyfi düzenin bir örneğidir. Barınma sorunu yalnızca yurtta bir sorun değil; hükümetin neoliberal politikalarının sonucudur. Gençliği borç ve güvenlik sorunlarıyla tehdit eden bu düzene karşı sesimizi yükseltiyoruz. Üniversiteliler, lüks otelden ya da sadakadan ziyade, güvenli, ücretsiz ve nitelikli barınma hakkı istiyoruz."