Cemil Tugay: Su, artık kaybolan bir değerimiz

Cemil Tugay: Su, artık kaybolan bir değerimiz

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, su krizine dikkat çekerek, suyun yeniden kazanılması gereken bir değer olduğunu vurguladı.

(İZMİR) - İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı ve Türkiye Sağlıklı Kentler Birliği Başkanı Cemil Tugay, Su Yönetimi ve Kuraklıkla Mücadele Stratejileri Paneli'nde yaptığı konuşmada, kentlerin su krizi ve kuraklık tehdidiyle karşı karşıya olduğunu belirtti. Tugay, "Suyu artık sonsuz bir kaynak gibi değil, kaybolan bir sistemin içinde yeniden kazanılması gereken bir değer olarak görmeliyiz" dedi.

Su yönetiminde dönüşüm şart

İzmir'de düzenlenen panel, Türkiye Sağlıklı Kentler Birliği 44. Olağan Meclis Toplantısı öncesinde gerçekleşti. Akademisyenler ve yerel yöneticilerin katıldığı etkinlikte Tugay, iklim krizi, artan su talebi ve altyapı sorunlarına dikkati çekti. Kentlerin su politikalarının köklü bir değişime ihtiyaç duyduğunun altını çizdi.

Tehditler artıyor

Panelin açılışında, iklim kriziyle birlikte su kaynaklarının daha fazla tehdit altında olduğunu vurgulayan Tugay, şu ifadeleri kullandı: "Bugün burada, su yönetimi, kuraklık ve yerel yönetimlerin rolü gibi herkes için yaşamsal bir konu hakkında konuşmak üzere toplandık. Gerçeklerle yüzleşmek zorundayız; artık varlık çağında değiliz, eski kavramlarla düşünmenin zamanı geçti. Suyu ve diğer kaynakları hep mevcut varlıklar olarak gördük. Ancak şimdi suyu, kaybolmuş bir sistemde geri kazanılması gereken bir değer olarak ele almalıyız.'

Altyapı sorunları çözülmeli

Tugay, 2025 yazında yapılacak risk değerlendirmelerinde suyun artık planların temel girdisi olmaktan çıkacağına dikkat çekti. Kentlerin çoğunluğu altyapı yenilemeleri yapacak durumda değil. Yağmur suları şehirlerden hızla uzaklaştırılıyor ve gri suyun geri kazanımı ihmal ediliyor. Barajların dolmaması, yeraltı sularının azalması ve tarımsal kullanım çatışmaları gibi sorunlar gündemde. Altyapı ve kayıplarla mücadele konularında yapılan yoğun çalışmalara rağmen, tempoya yetişilemiyor.

Kritik veriler

Tugay, insan kaynaklı küresel ısınmanın 2050'ye kadar üç katı kadar yeni şehrin aşırı sıcaklıklara maruz kalacağını ve sel ile kuraklık risklerinin artacağını bildirdi. Bu veriler, kentleşme sürecinin iklim kriziyle nasıl iç içe geçtiğini gösteriyor. Yerel yönetimlerin rolü ise artık her zamankinden daha kritik. Nüfusu bir milyondan fazla 600'e yakın kentin yüzde 35'i su kıtlığı çeken bölgelerde bulunuyor.

Türkiye su stresi yaşıyor

Tugay, Türkiye'nin 2019 itibarıyla "su stresi" yaşayan bir ülke olarak kabul edildiğini belirtti. 2030'da kişi başına düşen su miktarının yalnızca 1.000 m³ olacağı öngörülüyor. Bu durum, Türkiye'nin "su fakiri" sınıfına girmesine neden oluyor. Su kaynakları, 25 ana havzada üretiliyor ancak her havza eşit su almıyor. Yıllık yağış miktarları azalırken, yalnızca 112 milyar m³ su kullanılabilir durumda.

Su yönetiminde yerel rol

Tugay, Türkiye'nin Tarım ve Orman Bakanı'nın yaptığı açıklamalarla, su kıtlığı riskiyle karşı karşıya olan nüfus ve sulanan tarım alanlarının kapsamını vurguladı. Yerel yönetimlerin, içme suyu üretimi ve atık su arıtımı konularında önerilen planları uygulamaları gerektiği üzerinde durdu. Kaybı önlemek için yönetmelik ve kılavuzların zorunlu hale getirildiğini belirtti.

Uluslararası işbirliği ve gelişmeler

Dünya Bankası, Türkiye'nin iklim dayanıklılığı programlarına 600 milyon dolarlık kaynak ayırdı. Su Kanunu ile ilgili taslak çalışmalarına başlanırken, Türkiye'nin kaynaklarını koruma konusundaki eksiklikleri dile getirildi.

Su krizi, toplumsal bir sorun

Suya erişim, bireylerin sağlığından ekonomik üretkenliğine kadar yaşamın her alanını etkiliyor. Bu, Birleşmiş Milletler'in Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları ile de doğrudan bağlantılı. Su krizi, kent sakinlerinin yaşam kalitesine etki eden toplumsal bir sorun. Etkili çözümler üretmek, sadece bugünü değil, geleceği de güvence altına almak açısından hayati önem taşıyor.

Panelde akademisyenler, yerel yöneticiler ve çevre uzmanları, su yönetimi politikaları ve kuraklıkla mücadelede atılması gereken adımları değerlendirildiler.

Su Yönetimi ve Kuraklıkla Mücadele Stratejileri Paneli'nde moderatörlük Doç. Dr. Semahat Özdemir tarafından yapılırken, panelistler; Prof. Dr. Yusuf Kurucu, Prof. Dr. Alper Baba, Dr. Öğr. Üyesi Ufuk Özkan, ve BASUSAD Genel Sekreteri Nuri Göktepe yer aldı.

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.