Çanakkale Savaşı'nda ilk ateşkesin detayları: Dayanılmaz koku ve zorlu defin süreci

Çanakkale Savaşı'nda ilk ateşkesin detayları: Dayanılmaz koku ve zorlu defin süreci

Çanakkale Savaşı'nın ilk ve son ateşkesinde, şehitlerin defin süreci zorlu koşullar altında gerçekleştirildi.

Dayanılmaz koku ve zorlu defin süreci

Çanakkale Kara Savaşları'nın 110. yılında, savaşın şiddetini gözler önüne seren çarpıcı detaylar hala gün yüzüne çıkıyor. Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Atatürk ve Çanakkale Savaşlarını Araştırma Merkezi (AÇASAM) Müdür Yardımcısı Dr. İsmail Sabah, 19 Mayıs 1915 Türk taarruzunu takip eden 24 Mayıs 1915 tarihli ateşkeste, şehitlerin toplanması sırasında görevli 2. Tümen 1. Alay 3. Tabur doktoru Yüzbaşı Mehmet Cemal'in raporunun yaşananları tüm gerçekliğiyle aktardığını belirtti. Taarruza katılan 42 bin Türk askerinden yaklaşık 10 bininin şehit veya yaralı olduğunu, Türk kıtalarının üzerine 948 bin mermi atıldığını söyledi.

Dr. Sabah, 3 Mayıs 1915'te Mustafa Kemal Atatürk'ün Çanakkale Muharebeleri sırasında verdiği önemli bir emri hatırlattı: "Uhdemize tevdi edilen vazife-i namus ve vatanı eksiksiz yerine getirmek için bir adım dahi geri gitmek yoktur. Bu esnada uyku ve istirahat aramanın, bu uyku ve istirahatten yalnız bizim değil, bütün bir milletin mahrum kalacağını hepinize hatırlatırım." Bu emrin ardından Harbiye Nazırı ve Başkumandan Vekili Enver Paşa, 5. Osmanlı Ordusu'na gönderdiği telgrafta Gelibolu Yarımadası'nda hızlı bir sonuca ulaşmanın önemini vurguladı. 11 Mayıs'ta cepheyi ziyaret eden Enver Paşa, Mareşal Liman Von Sanders ile görüştükten sonra Arıburnu'ndaki düşmana taarruz kararı aldı. Taarruz, 18 Mayıs'ı 19 Mayıs'a bağlayan gece saat 03.30'da, baskın şeklinde ve sadece süngü kullanılarak planlandı. Ancak 2. Tümen'in cepheye intikali sırasında İngiliz uçakları tarafından fark edilmeleri, Anzak Kolordusu'nu olası bir Türk taarruzuna karşı uyardı. Normalde şafak baskınına karşı 03.30'da silah başına geçen Anzak askerleri, o gece saat 03.00'te mevzilerinde hazır bulundu.

Taarruz başladığında Anzak Kolordusu hazırlıklıydı ve ilerleyen Türk askerlerine ateş açtı. Dr. Sabah, 2. Tümen harp ceridelerindeki "Siperden çıkan derhal yuvarlanıyordu" ifadesini aktardı. 2. Tabur Komutanı Binbaşı Cemil Bey'in, eline kızgın bir şarapnel parçası alıp siperin üzerine çıkarak "İşte evlatlarım, bunlar düşman kurşunu. İnsanı öldürmez" diyerek askerleri cesaretlendirdiği belirtildi. Taarruz, ertesi sabah saat 10.00'a kadar sürdü ve korkunç bir manzara ortaya çıktı. Siperler arasında kalan Türk şehitlerinin cesetleri, her iki taraf için de tehlike oluşturuyordu. Hastalık riski nedeniyle endişelenen taraflar, 23 Mayıs 1915'te Çanakkale Muharebeleri'nde ilk ve son kez bir anlaşmaya vardı. 24 Mayıs 1915'te, Çanakkale Muharebeleri'nde ilk ve son ateşkes ilan edildi. Avustralya resmi tarihinde, 18/19 Mayıs gecesi gerçekleşen taarruz "katliam" olarak nitelendiriliyor. Anzak askerlerinin daha iyi atış pozisyonu almak için siperlerinden çıktıkları, hatta ikinci hattaki askerlerin ateş edebilmek için birinci hattakilere para teklif ettikleri kaydedildi. Dr. Sabah, "Türk kıtaları vazifelerini yerine getirmek için adeta ölüme koşmuşlardı" dedi. Sadece Arıburnu'nda Türk kıtalarının üzerine 948 bin kurşun ve 1500'e yakın top mermisi atıldı. Yüzbaşı Mehmet Cemal'in raporunda, "Koku dayanılmazdı. Askerler kokudan dolayı iş yapmaktan çekinmekteydi. Kimi zaman nasihatle, kimi zaman da zorlukla şühedanın defnini gerçekleştirdim" ifadeleri yer alıyor. Şehitler geniş çukurlara defnedildi, taşınamayacak durumda olanlar ise oldukları yere gömüldü. Ateşkes bittiğinde siperler arasında hiçbir şehit kalmamıştı. Yeni Zelandalı Tabip Yarbay Percy Fenwick de "Türk ölüleri o kadar sık yatıyordu ki, onlara değmeden geçmek neredeyse imkansızdı. Koku dayanılmazdı" diyerek o günü anlattı.

513665-2.jpg

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.